"Çeçenistan'ı Savunmak"

"Çeçenistan'ı Savunmak"

Yusuf Ensar Çalışkan, hakkında açılan dava ile ilgili bir yazı kaleme aldı...

Türkiye'den Çeçenistan'a Kadirov'un paralarıyla giden yazar, çizer, stk başkanlarını ifşa ederek, Çeçenistan'da ki Şehitlerimizin, Çeçen halkının hakkını, koruduğumuz için Bakırköy Adliyesinde 1 ila 3 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanacağım.

Hepinizin bildiği gibi 2009 yılı Ekim ayında Türkiye'den bir uçak dolusu yazar, STK temsilcisi, kanaat önderi, gazete ve Televizyon muhabirleri Kadirov'un finansörlüğünde Çeçenistan'a gitmiş ve dönüşte kukla Kadirov'u öven, onun "örnek bir müslüman devlet başkanı" olduğunu ballandıra ballandıra anlatan yazılar yazıp, Televizyon programları yapmışlardı.

Bizde bu olayları basın yolu ile kamuoyuna duyurmuş, çeşitli yazılar kaleme almıştık. Yazdığım "Cani Kadirov'u Öven Türk Heyeti Ne Yapmak İstiyor?" başlıklı yazım dolayısıyla bu organizasyonların baş aktörü, Çeçen sukiastini yapan katillerle fotoğrafları yayınlanan Seyfullah Türksoy'un şikayetini değerlendiren savcılık "yazılı ve görsel basın aracılığıyla suç işlemek" iddasıyla hakkımızda 1 ile 3 yıl arasında hapis istemiyle dava açtı.

Dava hakkında savunmamı mahkemede yapacağım. Bu konuda buradan söz söylemek istemiyorum.

Yüzbinlerce insanın can verdiği bir davaya sahip çıkmamdan ötürü benim yargılanmaktan şikayet etmem abesle iştigal olur. Ben sadece Kadirov'un paralarıyla ve kendilerine tahsis ettiği uçaklarla Çeçenistan'a gidip yüzbinlerce şehidin kanını hiçe sayan STK temsilcilerinin, sözde "İslamcı" gazetelerin yazar ve muhabirlerinin, kalem sahiplerinin vicdanlarının rahat olup olmadığını merak ediyorum.

Bu organizasyonu yapanların gerçek yüzlerini ortaya dökmekten aciz olan bu kişilerin halen Müslüman kesimin önünde söz sahibi olmalarını, gazetelerinde yazmalarını, Televizyon kanallarında program yapmalarını, sivil toplum örgütlerini temsil etmelerini, en ön koltuklarda ağırlanmalarını, gençlerimize abilik yapmalarını anlayamıyorum.

Bizim camiamız nedense kendisine zarar veren, ihanet eden kişileri tasviye etmeyi beceremiyor. Böyle olduğu müddetçe de içerisindeki kokuşmuşluk maalesef devam edecek. Böyle olduğu müddetçe daha çok çarpık ve kafası karşık gençlik hareketleri, yapılanmalar, sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleri görmeye devam edeceğiz.

Bizim duruşuyla, sözüyle özüyle dik duran, tutarlı olan ve vahyin muhataplığını yapan nesillere ihtiyacımız var.Bu neslin önünde duran insanlar çarpık olursa özlemini duyduğumuz neslin oluşmasını imkansız görüyorum.

Eğer ben bu davadan dolayı bir ceza alırsam bu benim için bir onur madalyası olacaktır. Bütün kararların sahibi olan, hükmün sahibi Rabbime güvendim ve onun emrine boyun eğdim. Gerisini bir hükmü yoktur benim için.