Çeçen lider Ünlü'nün eşinden yeni iddialar

Çeçen lider Ünlü'nün eşinden yeni iddialar

İstanbul'da suikast sonucu öldürülen Çeçen Lider Ünlü'nün hanımı, savcılığa yeni bir dilekçe vererek, kocasının MİT ve Emniyet gözetimindeyken öldürüldüğünü savundu

Ankara'da öldürülen Çeçen İçkeriya Devleti Fahri Konsolosu Medet Ünlü'nün eşi Leyla Eser Ünlü, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu dilekçede çarpıcı iddialarda bulundu.

Ünlü el yazılı dilekçesinde, suikastın ailecek MİT ve Emniyet İstihbaratı'nın takibi altndayken işlendiğini, eşinin Çeçenlerin Suriye savaşında kullanılmalarına karşı mücadele ettiği için hedef alındığını savundu.

Leyla Eser Ünlü, el yazısıyla kaleme aldığı dilekçesinde şu iddialarda bulundu: 

Bizler aile olarak her zaman, dış istihbarat servisleri bir yana, Türk istihbaratının takibinde olduğu bir hayat yaşadık. Oturduğumuz her semtte semt sakinlerine, komşularımıza, hakkımızda sorular sorularak araştırmalar yapıldı. Halen oturmakta olduğumuz muhitte, bundan birkaç yıl önce dahi komşularımızın ifadesiyle sivil birkaç kişinin kendilerini polis diye tanıtarak eşim ve ailemin yaşamı, yaptıkları hakkında sorular sorduklarını öğrendim. Eşimin insanlık adına yaptığı hizmetlerden ve haklı bir davaya verdiği destekten dolayı hayatı mercek altına alınmışken, Ankara'nın merkezinde, kendi ofisinde onu öldüren failin ve arkasındakilerin, olayın üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen bulunamamaları, TC Devleti, emniyet ve istihbarat kurumları adına utanç verici bir tablo, ailesi olarak bizler için de derin kuşku ve üzüntü yaratan bir durumdur. Özellikle son dönemlerde, Suriye savaşında Çeçenlerin piyon olarak kullanılmalarına karşı çıkan ve Çeçenlerin kendi bağımsızlık mücadelesinde rol almalarını savunan eşim, ABD'deki Boston saldırısı olayına da iki Çeçen gencin adının karıştırılmasına, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada büyük tepki göstermişti. Devletlerin ali menfaatlerinin, insanların yaşama haklarından üstün olamayacağını savunmaları beraber, eşimin bu muhalif tutumu ve açık sözlülüğünün birden çok devletin ali menfaatine ters düştüğünü, eşimin öldürülmesinin perde arkasında ve faillerinin yakalanamaması ve olayın aydınlatılamamasında bu türden bir nedenin var olduğunu düşünmekteyim. Aile olarak her geçen gün adaletin tecelli edeceğine inancımız azalmakta, bu olayın sümen altı edildiğine inancımız artmaktadır. Ancak tüm olumsuzluklara rağmen hakkımızı aramaktan ve gerçekleri ortaya çıkarmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.