Camileri Ahır Yapan CHP'de Aynı Zihniyet Sürüyor

Camileri Ahır Yapan CHP'de Aynı Zihniyet Sürüyor

Ezanı Türkçe okutmak isteyenlerin yazdığı “Ant metni”ni yetkisini aşarak yeniden devreye sokmaya çalışan Danıştay, CHP’nin Edirne’deki ilk İslam Mezarlığı işgaline de icra makamının yerine geçerek kalkan olmaya kalkıştı.

anıştay 8. Dairesi’nin yetki gaspı yaparak verdiği “Andımız” kararının tartışmaları sürerken, Danıştay 1. Dairesi’nin de çok tartışılacak “hayret verici bir karar” aldığı ortaya çıktı. Danıştay 1. Dairesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti Edirne’deki ilk İslam Mezarlığı’nın, CHP’li Edirne Belediyesi tarafından “Nikah Salonu” olarak kullanımının devamına onay verdi. Danıştay bu kararı Mezarlıkların Korunması Hakkında Kanunu’nun 2. Maddesinde yer alan “Mezarlıklar asli gayesi dışında hiçbir amaç için kullanılamaz” hükmüne rağmen aldı. Danıştay’ın ikinci vesayet teşebbüsü ile neticelenen olay özetle şöyle gelişti: 

MEZARLIK TESCİLİ 1938 

Kadastro Komisyonu 1938 yılında Belediye Kanunu mucibince belediyeye ait mezarlıktan olmakla Edirne Belediyesi adına tesciline karar verildi. Bu karar ile tapusuzdan, Edirne Belediyesi adına tescili yapıldı. Yani, belediyeye asıldan mülkiyet hakkı değil, sorumluluk yüklendiği, mezarlığın emniyetini sağlamak ve gerekli hizmetini yapmak için verilmiş olup, kanunun amir hükmü dışında bir maksatla kullanma hakkı yoktur.  

TÜRBE İZNİ 

Tatarhani Mezarlığı’nda ve Fatih Sultan Mehmed Hanın Hocası Muhammed bin Kutbüddin-i İznikî’nin yanı sıra, çok sayıda İslam Alimi de bu tarihi mezarlıkta bulunuyordu. Mezarlığın bulunduğu alana 13 Mayıs 2004’te “Türbe” yapılmasına karar verildi. Mezarın yeri, konunun uzmanı 6 kişilik bilirkişi tarafından kesin ülke koordinatlarıyla tespit edilip “Harita Bürosu” tarafından krokisi çizildi. 2006 yılındaki valilik ve belediye arasındaki protokol ile söz konusu alanın “Tatarhaniler Mezarlığı olduğu kesinleştirilmiştir” denildi. Edirne Belediyesi 2007’de, daha önce imzalanan protokolün iptali için Valiliğe başvurdu. Bu başvuru Edirne Valiliği İl Özel İdaresi tarafından reddedildi. Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu, “7 Eylül 2007’de 1605 sayılı Karar” ile mezarlık alanı ve eski Elektrik Fabrikası’nı da “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tapuya tescil ettirdi. 

NİKAH SALONU YAPILDI 

Bakanlık yazı ile bildirilmesine rağmen, ısrarla “Tarihi Tatarhaniler Mezarlığı” olarak Koruma Amaçlı İmar Planı’na mezarlık olarak tapuda tescil edilen alan 11 senedir işlenmedi. Yine ısrarla, “Kullanım Maksadı” olarak ise “Kısmen Kültürel Tesis Alanı, Kısmen Trafo” ifadesi kullanıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü birçok yazışma ile Belediye’ye nikah salonu olarak mezarlık dışında birçok yer gösterdi. Ancak belediye Kanun ve Mevzuata açıkça aykırı olarak reddetti. 

KVKBK’DAN RET 

Belediyenin “Çok Amaçlı Salon”, “Kültür Merkezi” talebi, 1 Aralık 2011’de Edirne Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nca (KVKBK) uygun bulunmadı. Kurul, Kültür Merkezi yapılmak istenen yerin mezarlık fonksiyonuna uygun olmadığına hükmetti. 

4 RET KARARI ÇIKINCA DEViR iŞLEMi BAŞLADI

Edirne Belediyesi, KVKBK kararına karşı Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde itiraz etti, reddedilince de, dava açtı. İdare Mahkemesi, mezarlığa nikah salon kurulmasını yerinde buldu. Ancak Danıştay 14. Dairesi, İdare Mahkemesi’nin bu kararını bozdu. Danıştay’ın kesinleşmiş kararı üzerine, Edirne İdare Mahkemesi de belediyenin davasını reddederek, mezarlık parselinin “Nikah Salonu” olamayacağını hükme bağladı. Kültür Bakanlığı Bakan “olur”u ile belediyeden, mezarlığın Bakanlığa tahsisi talebine 4 defa ısrarla ret cevabı verilmesi üzerine “Mülkiyetin Devri” işlemini başlattı. Bu işlem tebliğ edildiğinde, belediye; Danıştay 1. Dairesi’ne mülkiyetin Kültür ve Turizm Bakanlığa devrine itiraz dilekçesi verdi ve bu itiraz dilekçesinde, Yargı ve Yüksek Yargı Kararlarının tamamını bilerek ve ısrarla gizledi. 

BELEDiYE YARGIYI TAKMADI 

Danıştay 14.Dairesi’nin verdiği, Edirne Belediyesinin açtığı 2 ayrı davaya da kesinleşmiş ret karaları ile Edirne İdare Mahkemesi’nin de kararlarına rağmen, belediye mezarlıkta çevre düzenlemesi ve çok amaçlı salon çalışmalarına devam etti. Belediyenin, İslam Alimlerinin de yattığı mezarlığa, “Kültür Merkezi ve Nikah Salonu” yapma ısrarı, 2017’de fiili duruma dönüştü. Belediye, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Mezarlıkların Korunması Hakkında Kanun, KVKBK kararları ile Yargı ve Yüksek Yargı Kararlarını hiçe sayarak tescilli ve tarihi mezarlığa, “Kültür Merkezi ve Nikah Salonu” yaptı. 

BAKANLIK HAREKETE GEÇTi

Kültür ve Turizm Bakanlığı, yasaya aykırı bir biçimde yapılan, “Kültür Merkezi ve Nikah Salonu” için, 1 Mart 2018’de bir kez daha harekete geçti. Mezarlık alanının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devrine Bakan “olur”u verildi. Edirne Belediyesi bu devir işlemine de Danıştay 1. Dairesi nezdinde itiraz etti. Bu arada Edirne KVKBK, 26 Eylül 2018’de eski Elektrik Fabrikası binasının “Kültür Merkezi ve Nikah Salonu” olarak kullanılmasını iptal etti. KVKBK’nın kararının verildiği aynı gün, Danıştay 1. Dairesi, “idarenin yerine geçerek”, diğer bir ifade ile “yerindelik denetimi” yaparak, devir işleminin iptal edilmesine karar verdi. Bu kararı hukukçular, açıkça hukuka aykırı olduğu için, hayretle karşıladıklarını ifade etti. Hukukçular “Danıştay ilgili Dairesi’ne tanınan görev, ‘hakem’ görevidir. Verilen karar da, öncelikle ‘hakem’ kararıdır. Söz konusu kararda idari yargı usul kurallarının dışına çıkılarak, yerindelik kararı verildi ve yargı idare yerine geçerek ret kararı verdi” eleştirisinde bulundu.

CAMiLERi AHIR YAPANLAR MEZARLIĞA NE YAPMAZ Ki…

Kutsal mekanlar arasında yer alan mezarlığa nikah salonu yapan belediyenin bu tutumu, CHP’nin tek partili dönemdeki eylemleri hatırlattı. Konuyu bizzat Başkan Erdoğan başbakanlığı sırasında belgelerle açıklamıştı. Erdoğan, “Kuran öğretiminin mağaralarda harabelerde yapılmak zorunda bırakıldığını, bu millet hüzünle ve çok iyi hatırlıyor. Camilerin nasıl kapatıldığını, nasıl satıldığını, ezanın nasıl susturulduğunu, gazetelerin ve dergilerin yasaklandığını, kılık kıyafete nasıl müdahale edildiğini bu millet çok iyi hatırlıyor” demişti. Başkan Erdoğan, “1926-50 arasında 513 cami satılıyor; 327 cami arsası, çoğunun üzerinde cami var, satılıyor; bin 70 mescit satılıyor; kilise, manastır, türbe, darüşşifa, imaret, mezarlık ve çok sayıda tarihi eser satılıyor; 3 bin 411 adet hayrat vakıf taşınmazının satışı gerçekleştiriliyor. Tamamının delilleri belgeleri elimizde” diye ekledi.

ŞAHİTLERİ TÜRBEYİ ANLATTI

Edirne’nin CHP’li Belebiye Başkanı Recep Gürkan her ne kadar “Muhammed bin Kutbüddin-i İznikî, Mızraklı İlmihal kitabının yazarıdır ve İslam’da çok önemli bir yere sahiptir. Türbesi burada olsaydı güvencesi ben olurdum” şeklindeki FETÖ tarzı takiyyelerle inkar etmeye çalışsa da tarihi kayıtlar ve bilirkişi şahitler kendisini yalanlıyor. Edirne tarihi üzerine eserler yazan Ahmed Badi Efendi, İznikî’nin; İslam Mezarlığı’ndaki El-Makam adlı ziyaretgâhın yanına gömüldüğünü, kabrini görüp; mezar taşlarını okuduğunu yazdı. Bir diğer ispat ise 2010 yılı TBMM Üstün Hizmet Ödülü sahibi tarihçi yazar Oral Onur’dan gelmişti. Onur, İznikî’nin türbesinin yıkımına şahit olmuş, yıkım ekibine “Durun!.. Yıkmayın!..” diye bağırarak mani olmaya çalışmıştı. Bilirkişi Heyeti’nde bulunan eski Kadastro Müdürü Adnan Evinay, “Türbe, bu X ve Y koordinatlarıyla gösterilen yerdedir. Bu hadiseyi yaşayan Bilirkişi olarak bu raporu imzalıyorum” demişti. Diğer taraftan bu mezarlık alanı 1940 yılında CHP iktidarında İsmet İnönü’nün talimatıyla talan edilmişti.

BAŞKANIN ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK: YAPAMAZ DEDiLER BiZ YAPTIK

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, nikah salonunun 2017’deki açılış töreninde yaptığı konuşmada adeta hukuka aykırı duruma gösterilen tavrı itiraf etti. Gürkan, “Bir arkadaşımız ‘Yalan söylüyor, ben yapamadım; hiç kimsede yapamaz’ dedi, yaptık” diye konuştu. Bütün belgelere rağmen Muhammed bin Kutbüddin-i İznikî hazretlerinin türbesinin burada olduğunu inkar eden CHP’li başkan, buranın ilk İslam Mezarlığı olduğunu bizzat kendisi de zikretmiş ve açılışta, “Bölgenin Tatarhaniler Mezarlığı olması nedeniyle çok fazla hassasiyet göstererek, yapılan tepkiler doğrultusunda hareket etmeye çok önem veriyoruz. Burada asla ve asla eğlence, müzikli gösteri hiç olmayacak, alkol hiç olmayacak” demiştir. (STAR)