Bu alçaklar bizim rehberlerimiz olamaz

Serap'ı yakanlar, Aydın'ı sırtından vuranlar, Tokat-Reşadiye'de yedi askeri katledenler bizim rehberlerimiz olamaz!

Onları takip edemeyiz, onların bizi çekmeye çalıştığı bataklığa giremeyiz!

Filmi başa saramayız, 1980'li-90'lı yıllara geri dönemeyiz, kirli savaşa yeniden teslim olamayız!

Basiret ve feraset yolunda alınan bunca yolu, kazanılan bunca tecrübeyi o alçakların dümen suyunda giderek harcayamayız!

Türkiye, artık böyle provokasyonlarla histeriye sokulamayacak kadar olgunlaşmış olmalı.

Serap'ı, Aydın'ı, o yedi askeri (Rahmân ve Rahîm Allah hepsine ganî ganî rahmet eylesin) ebediyete uğurlarken, intikam yeminleri değil sağduyu yeminleri ederek, provokatörlerin aşağılık çarkına çomak sokalım.

Katillerin tepesine binelim, ama 'topyekun savaş' tuzağına düşmeyelim.

1980'leri-90'ları bile mumla aratacak bir Türk-Kürt savaşı çıkarmak için canla başla çalışanların gayretlerini el birliği ile boşa çıkaralım.

Bağrımıza taş basmayı bilmezsek, bağrımız daha çok yanacak.


ÇEÇENİSTAN MESELESİ

Çeçenistan'la ilgili son yazım üzerine bazı kardeşlerim beni Allah Teala'nın cihad emrini hiçe saymak ve Alemlerin Rabbi'nden umudu kesmekle suçladılar. "Sen de mi Kadirov'culara katıldın?" diye soranlar da oldu.

Çeçenistan'daki mevcut şartlarda silahlı mücadeleyi rafa kaldırmanın (ve başka mücadele yöntemlerine öncelik vermenin) daha uygun olacağını ileri sürmek, cihad emrini hiçe saymak mıdır? Haşa.

Mevcut direniş kadrolarının Çeçenistan ve Kafkasya'yı selamete taşıyabilecek durumda / kabiliyette olduğundan şüphe etmek, Allah'tan umudu kesmek midir? Haşa.

Kelle koltukta savaşan mücahidlerin adanmışlığı karşısında un ufak oluyorum, onların zalimlere vurduğu her darbe için Allah'a şükrediyorum, ama bugün gelinen noktada başka mücadele yöntemlerine bir şans tanımanın Çeçenistan için –genel olarak da Kafkasya için- hayırlı olabileceğini düşünüyorum. Böyle bir siyaset değişikliğinin, Çeçenistan'daki 'düşük yoğunluklu savaş'tan beslenen Rus derin devletini sarsacağını da düşünüyorum. Bu, Kadirov'culuk mudur? Alakası yok.

Kendimce bir zihin jimnastiği yapıyor ve "Doğrusunu Allah bilir" demeyi ihmal etmiyorum. Suç mu kardeşim? Günah mı?

Yapmayın!




Bu yazı toplam 4227 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar