"Bizim Meselemiz İsraille Özür Ve Tazminat  Meselesiydi"

"Bizim Meselemiz İsraille Özür Ve Tazminat Meselesiydi"

Başbakan Binali Yıldırım, katıldığı canlı yayında, gündeme yönelik soruları yanıtladı.

Başbakan Binali Yıldırım, katıldığı canlı yayında, gündeme yönelik soruları yanıtladı.
 Başbakan Binali Yıldırım, İsrail ile sağlanan mutabakat hakkında, 'Filistinlilerin tekrar hayata dönmesini, normalleşmesini bu mutabakatla büyük ölçüde sağlamış oluyoruz.' dedi. Yıldırım, Mısır ile de yakın bir zamanda bakan düzeyinde görüşmeler yapılabileceğini ifade etti.
Yıldırım, İsrail ile gelinin noktanın,'ilişkileri normale döndürme mutabakatı' olduğunu söyledi.
İsrail Başbakanının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan resmen özür dilediğini hatırlatan Yıldırım, bu kapsamda görüşmelerin devam ettiğini belirtti.
Yıldırım, Bu noktaya gelinmesinin önündeki en önemli engelin Filistin'e uygulanan ambargo ve tecrit olduğunu anlatarak 'Filistin'de, Gazze'de, Batı Şeria'da kısıtlı şartlar ve ambargo altında yaşayan Filistinlilerin tekrar hayata dönmesini, normalleşmesini bu mutabakatla büyük ölçüde sağlamış oluyoruz.' dedi.
Rusya ile atılan adımlara da değinen Yıldırım, Türkiye'nin bulunduğu bölgeyi huzura, barışa, kardeşliğe dönüştürecek ciddi adımlar attıklarını ifade ederek bundan sonra da bu adımları daha da fazlalaştıracaklarını söyledi.
Yıldırım, Filistin davasının altını çizerek, 'Filistin'de bu kadar bedel ödedikten sonra dünyadan tecrit edilmeleri, adeta yalnızlığa, yoksunluğa mahkum edilmeleri bizim değerlerimize asla uyan bir şey değil. Onun için bu mutabakat çok uzun sürdü. Yoksa bizim meselemiz İsraille özür meselesiydi ve vatandaşlarımıza tazminat meselesiydi ama bunu Sayın Cumhurbaşkanımız bununla sınırlı görmedi haklı olarak.' dedi.
Mısır ile ilgili Yıldırım, 'Mısır meselesi çok net. Demokrasiye darbe olmuştur, seçimle iş başına gelen Sayın Mursi darbeyle indirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız baştan beri bunun bir darbe olduğunu, bu şekildeki bir değişimi asla ve asla onaylamayacağımızı bütün dünyaya duyurmuştur. Bu işin bir tarafı. Bunu bir tarafa koyalım ama bir yandan da hayat devam ediyor. Aynı bölgede yaşıyoruz, birbirimize ihtiyacımız var. Buradan gemilerimiz, Süveyş'ten Kızıldeniz'e geçiyor, oradan Arabistan'a, Ürdün'e, Yemen'e, Afrika'nın doğusuna gidiyor. Dolayısıyla her şeyi birden bire istesek de kesemeyiz çünkü böyle bir coğrafi bağımız ve yakınlığımız var. Ayrıca dini ve kültürel bağlarımızı söylemiyorum. O yüzden oradaki rejim değişikliğinin şekli şemali, ondan sonra işbaşından uzaklaştırılan Mursi başta olmak üzere onun ekibine uygulanan haksız isnat ve cezalar bir tarafa, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde bir mani hal yok. İş adamlarımız, yatırımcılarımız karşılıklı gidip gelebilirler, yatırımlarını geliştirebililer ve böyle böyle ileride belki normalleşmeye de bir zemin hazırlanmış olur. Hatta bakanlar seviyesinde bile ilişkiler başlayabilir. Bu olabilir, buna mani bir hal yok. Bunun olması konusunda biz doğrusu hazırız, bu konuda herhangi bir rezervimiz yok.' ifadelerinde bulundu.
Yıldırım, Fransa'nın bir patlama sonucu insan haklarını askıya aldığını söyleyerek, 'Bize hukuk ve demokrasi dersi vermeye çalışan dostlarımız var, kusura bakmasınlar. Bir tane patlama oldu herşeyi askıya aldı Fransa. İnsan haklarını da askıya aldı ve İnsan Hakları Mahkemesi'ne müracaat etti ve '15. madde hakkımı kullanıyorum' dedi. Türkiye'de ölüm kalım mücadelesi veriyoruz hiçbir şeyi askıya almadık. Bu kadar da acımasızca, haksızca üzerimize gelmesin, kusura bakmasın. Dünyada ne oluyor kimin ne iş yaptığını biz herkesten iyi biliyoruz.' açıklamasında bulundu.