"Bir Müslüman Nizama İtiraz Ederse Terörist Damgası Yiyor"

"Bir Müslüman Nizama İtiraz Ederse Terörist Damgası Yiyor"

Raid sallah " Bir Müslüman Nizama İtiraz Ederse Terörist Damgası Yiyor"dedi

Eski Filistin İslami Hareketi Lideri Raid Salah, Türkiye’den Filistin’e gelen gazetecileri evinde kabul etti. Kendisine ‘Mescid-i Aksa Muhafızı’ da denilen Salah, “İsrail otoriteleri, yaşamaya çalıştığımız bütün İslami değerlerimize savaş açmış durumda. Zor bir dönemden geçiyoruz” dedi. Bir cuma hutbesinde verdiği vaazdan ötürü ‘şiddeti teşvik ettiği’ gerekçesiyle geçtiğimiz mayıs ayında İsrail tarafından tutuklanan ve nisan ayına kadar cezaevinde tutulan Salah, İsrail’in Müslümanlara yönelik baskılarını had safhaya çıkarttığını kaydetti. İsrail’in 2015’in sonunda İslami Hareket’i yasakladığını, çok araştırmalarına rağmen bu yasaklamanın makul hiçbir sebebini bulamadıklarını dile getiren Salah, “İsrail, bugünlerde bütün dünyada moda olan terörist damgasını bize yapıştırdı. Bunun sonucunda 30 tane İslami kuruluş kapatıldı. Kapatılan bu müesseseler ve kurumlar, 500 bin Filistinliye hizmet sunuyordu” açıklaması yaptı.

Kanserli Hastlar Çok Kötü Durumda

Filistin’e en çok yardımın Türkiye tarafından yapıldığına dikkat çeken Salah, “Diğer devletlerin yardımları devede kulak gibi. Bu durum ağır bir kanser hastasına sürekli ağrı kesici vermeye benziyor” yorumunda bulundu. Salah, İsrail’in sadece Filistin halkına hizmet sunan dernek ve vakıf gibi kurum ve kuruluşları kapatmadığını, bu hizmetleri yürütenlere Kudüs’e girme ve yurt dışına çıkış yasağı getirdiğini söyledi. Bu yasaklamaların bir hedefinde de kendisi olduğunu belirten Salah, “2007’den bu yana Mescid-i Aksa’ya girişim yasaklanmış durumda. Uzun yıllardır da Kudüs’e girmeme izin verilmiyor. Aynı şekilde ülke dışına çıkmam da yasaklandı” dedi.

EZAN, İFTAR, KURBAN YASAK

Katar merkezli tartışmalara da değinerek, “Bir Müslüman ülke burnunu biraz dışarı çıkartsa, bu nizama ters bir refleks geliştirse hemen terörist damgası yiyor” diyen Salah, İsrail’deki baskıları, “Ezanların okunmasını yasaklayan bir yasa çıkardılar. Bu kararın hemen ardından 20 kişi gözaltına alındı. Bu isimlerden bir kısmı hapse atıldı bir kısmı da ev hapsine mahkum edildi. İsrail sadece ezana değil, iftar organizasyonlarından kurban eti dağıtımına birçok konuda yasaklar getirdi” sözleriyle anlattı.

İSLAM ALEMİNE MEYDAN OKUMA

Salah, “İşgalci İsrail, Mescid-i Aksa’yı tanımıyor. Müslümanların orada hakları olduğuna inanmıyor. Bütün buraların tek sahibi olduğuna inanıyor. O yüzden de bizim Mescid-i Aksa’ya girişimize yasak getiriyor. O yüzden aşırı dinci Yahudilerin oraya girmesine izin veriyor. Bize düşmanca davranmasına müsaade ediyor. Mescid-i Aksa’ya giren aşırı dinci Yahudileri silahlı adamlarla koruyarak, 2 milyar nüfuslu İslam alemine meydan okuyor” diye konuştu.

1 milyon Filistinli hapse girdi

Uzun süre İsrail hapishanelerinde yatan Raid Salah, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Tek başına bir hücrede izole edilmiş bir şekilde yaşamaya zorlandım. Hiçbir mahkumla karşılaşmam mümkün olmadı. Diğer mahkumlarla sadece pencerelerden bağırarak tanışabiliyordum. Ağır kanser hastalarına ilaç verilmedi. Sadece tutuklu ve mahkumlara baskı uygulayan cezaevi birimleri var. Bunlar çok vahşice işkenceler yapıyorlar. 1948’ten bu yana yaklaşık bir milyon Filistinli, İsrail cezaevlerine girdi ve 70 farklı işkence uygulamalarına muhatap oldular.”

 

 

 

 

Aksa’nın altındaki tünelde toplandılar

‘Kudüs Muhafızı’ Raid Salah, İsrail’in Müslümanlara yönelik tacizlerinin her geçen gün arttığını, eskiden Ramazan ayında saldırmayan askerlerin şimdi Ramazan’da da saldırdığını anlattı. Yapılanlara karşı çıktığı için İsrail otoritelerinin hedefi olduğunu dile getiren Salah, “İsrail’in bir Bakanlar Kurulu toplantısı Mescid-i Aksa’nın altındaki tünellerin birinde yapıldı. Geçtiğimiz günlerde İsrail askerleri Mescid-i Aksa’nın bahçesinde gösteri yaptı. Biz tüm bunlara karşı çıktığımız için yasaklandık” dedi. Salah şöyle konuştu: “Ben Mescid-i Aksa’yı çok özlüyorum. Ama işgalden arındırılmış bir mescit olarak görmeyi ve girmeyi çok daha fazla özlüyorum. Günün birinde bütün Müslümanlar Mescid-i Aksa’da biraraya gelecek. Bu da ancak işgalin sona ermesiyle mümkün olacak. Kudüs’te üç semavi dinin kutsal sayılan mabetleri var ancak farklı dinlerdeki insanların barış içinde yaşamasını İsrail engelliyor. İsrail sadece kendi hegemonyasını dayatıyor ve diğer bütün tarafları reddediyor.”