Başbakan'a sunulan terörle mücadele dosyasında Suriye ve İran'ın İsrail'le aynı paranteze girmesiyle ilgili yazım, Büyük Birlik Partisi camiasında büyük tepkiyle karşılandı. Nizam-ı Alem şuurunu yansıtan bir tepkiyle...

Telefon açan veya mesaj gönderen Büyük Birlik Partililerin tamamı Suriye ve İran'ı hasım olarak görmelerinin sözkonusu olamayacağını, tam tersine İslam ülkeleriyle yakınlaşma siyasetini desteklediklerini ve hatta bu siyasete fiilen katkıda bulunduklarını söyledi.

Elhak; BBP'nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu (Allah'ın rahmeti üzerine olsun), Suriye'yi ziyaret ederek ve orada cumhurbaşkanı yardımcısı, başbakan, bakanlar, milletvekilleri ile verimli görüşmelerde bulunarak Türkiye-Suriye yakınlaşmasına fiilen katkıda bulunmuş, nükleer enerji meselesinde ABD ile karşı karşıya gelen İran'la da dayanışmayı savunmuştu.

Görüştüğüm üst düzey parti yetkilileri, Genel Başkan Yalçın Topçu'nun merhum Muhsin Yazıcıoğlu'ndan farklı düşünmediğini, zaten terörle mücadele dosyasında "komşularla sıfır sorun" siyasetinin önemine bilhassa dikkat çekildiğini belirttiler.

Genel Başkan Baş Danışmanı Eyüp Gökhan Özekin'in istifasına sebep olan paranteze gelince:

Bir hata yapılmış ve o hatanın tashihi ihmal edilmiş.

İhmalin bedeli –Özekin'in istifası- konusunda herkes üzgün.

Bildiğim kadarıyla telafi yolları aranıyor.

Hayırlısı...

Bu vesile ile BBP camiasını bir kere daha muhabbetle selamlıyorum.

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu döneminde 28 Şubat ve 27 Nisan darbelerine karşı dik durduğu gibi, şimdi, Yalçın Topçu yönetiminde de 12 Eylül cunta rejiminin kısmî tasfiyesine imkân tanıyan referandumda ıslahata evet demeyi yüksek sesle savunarak oligarşiye karşı mücadele geleneğini sürdürdüğü için ayrıca selamlıyorum.

Bu konuyu ayrı bir yazıda ele alacağım inşaallah.

yenişafak