Baydemir'den İlginç Açıklamalar

Baydemir'den İlginç Açıklamalar

T24’ten Hasan Cemal’e güneydoğudaki son olayları değerlendiren Diyarbakır eski Belediye Başkanı Osman Baydemir, sözü HÜDA-PAR ile PKK-HDP çatışmasına getirdiğinde bakın neler dedi?-

T24’ten Hasan Cemal’e güneydoğudaki son olayları değerlendiren Diyarbakır eski Belediye Başkanı Osman Baydemir, sözü HÜDA-PAR ile PKK-HDP çatışmasına getirdiğinde, hem ‘HÜDA-PAR eleştirisi’ hem de ‘sağduyu çağrısı’ yaptı:
“Tıpkı AB gibi, çözüm süreci de başlangıçta barış anlamını taşıdığı için Kürtler nezdinde büyük destek bulmuştu. Şimdi ise bu destek büyük bir darbe yemiş durumda.
Muhtemel provokasyonlarla karşı karşıyayız. Uzun zamandır neredeyse ilk kez. Şunun altını çizin. HÜDA-PAR ile HDP-PKK ilk defa sokak çatışmasına giriyor. HÜDA-PAR AKP’nin sokaktaki sopası gibi… AKP, HÜDA-PAR’ı Kürdistan’ın IŞİD’i olarak sahaya sürmek istiyor. PKK tabanına şunu demek istiyor:
‘1990’ları hatırla! Artık sokak sadece senin değildir!’
Bir başka deyişle AKP, iki yerel dinamiği, dindar ve laik dinamikleri birbirine kırdırmaya yöneliyor.  Bir bakıma İrlanda’da Protestanlarla Katoliklerin bir zamanlar yaşadıkları savaş gibi…”
Hasan Cemal’in Osman Baydemir’le yaptığı söyleşinin devamı şöyle:
‘İddia ediyorum; HÜDA-PAR’a da,
HDP ve BDP’ye de yönelik saldırılar devlet orijinli’

Osman Baydemir AKP’nin bu yaklaşımının özünde 1990’ların politikası olduğunu belirtiyor. Nasıl o zaman Hizbullah JİTEM tarafından, derin devlet tarafından faili meçhul cinayetlerde kullanılmışsa, bugün de benzer bir oyunun Tayyip Erdoğan tarafından sahnelenmek istendiğini söyledikten sonra şöyle devam ediyor:
“Bu son derece tehlikeli oyunu boşa çıkarmak zorundayız. Dindar-laik kesim arasındaki HÜDA-PAR/PKK kavgası mutlaka durdurulmalıdır. Bu kavga sadece IŞİD’e, sadece AKP’ye yarayacaktır.”
“İddia ediyorum” diyor Osman Baydemir ve ekliyor:
“Bu son birkaç gün içinde HÜDA-PAR’a yönelik ilk saldırılar, devlet orijinli saldırılardır! Yine HÜDA-PAR içinden de, HDP-DBP’ye yönelik saldırılar da devlet orijinlidir! Yani bir güç önce HÜDA-PAR’a saldırdı. Hemen arkasından bu güç diğer tarafa saldırdı ve sonra aradan çekildi. Bunun üzerine iki taraf birbiriyle çatışmaya başladı. Sadece Diyarbakır’da değil, bütün Kürdistan’da yaşanan budur.”
Baydemir’den her iki tarafa uyarı ve çağrı
“Gerek dindarların, gerek yurtseverlerin bu çok tehlikeli oyuna gelmemeleri en büyük görevdir. Bu tuzağa düşmek bizi özgürlükten uzaklaştırır” uyarısı yapan Baydemir, çatıştırılmaya çalışılan iki kesime birden çağrı yapıyor:
“Osman Baydemir olarak, bir kişi olarak bütün Kürdistan’ın dindar, muhafazakâr kesimlerine çağrım şudur: IŞİD’i açıktan kınayın!
Böyle bir tavır provokasyonların önünü kesecektir.
Aynı zamanda bütün yurtseverlere de çağrım şudur:
‘Her dindar, her muhafazakâr, her sakallı, her çarşaflı insan, IŞİD değildir, destekçisi değildir. Muhalif olsalar bile bu coğrafyada yaşamak herkesin hakkıdır. Enerjimizi, özgürlüğe katkı sunacak alanda kullanmalıyız. Öfkemizi birbirimize karşı değil, özgürlüğümüzü elimizden alanlara, almak isteyenlere karşı kullanmalıyız.”
‘Çözüm, Kürtlerle stratejik ortaklık gerektirir’

Osman Baydemir, sokak gösterilerinin şiddete dönüşmesine de karşı çıkarak, devam ediyor:
“Öfkemizin dışa vuran biçimi, demokratik tepki çerçevesi içinde kalmalıdır. Sokağı, sokak gösterilerini her zaman kontrol altında tutmak mümkün değildir. Ama sokak refleksinin, gösterilerinin demokratik tepki niteliğini aşmaması gerekir. Umuyorum ki, bu son yaşadıklarımız, başta hükümet olmak üzere herkesin politikalarını gözden geçirmeye, yeni bir okumaya sevk eder. Bunu diliyorum.
Sonuç itibarıyla hükümet Ortadoğu bataklığına su taşımaktan vazgeçmelidir. IŞİD’le arasına mesafe koyan bir tavır almalıdır. Çözüm sürecini, müzakereleri, bir zaman kazanma, seçimler için bir oyalama yörüngesinden bir an önce çıkarmalıdır. Yine çözüm sürecini eşitlik, özgürlük, adalet ve birlikte yaşam temelinde yeni bir Türkiye’nin inşası olarak görmelidir. Bu da bir yerde Kürtlerle stratejik ortaklığı gerektirir.”