"Batı Uygarlığından Bir Şey Beklemek Beyhudedir"

"Batı Uygarlığından Bir Şey Beklemek Beyhudedir"

Konya’da gündemi değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Adana’da öğrenci yurdunda yaşanan yangın, AB ile ilişkiler, Suriye ve Arakan’da gerçekleşen katliamlara dair önemli açıklamalar yaptı.

Konya’da gündemi değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Adana’da öğrenci yurdunda yaşanan yangın, AB ile ilişkiler, Suriye ve Arakan’da gerçekleşen katliamlara dair önemli açıklamalar yaptı.
 
Basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda öncelikle Adana’daki yangında hayatını kaybedenleri anan Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
 
“Öncelikle, malumunuz dün Adana'da ortaöğretim öğrencilerinin kalmış olduğu bir yurtta elim bir hadise yaşandı. Çıkan yangında maalesef 11’i öğrenci biri de yurt görevlisi olmak üzere 12 can kaybımız var. Ben öncelikle hayatını kaybeden evlatlarımıza ve yurt görevlisine Allah'tan rahmet, kederli ailelerine de başsağlığı, yaralı olarak kurtulanlara da acil şifalar diliyorum.”
 
Adana’daki yangın ciddi bir şekilde soruşturulmalı
 
Yapıcıoğlu, “Gerçekten acı verici, elem verici bir olay. Acıyı büyüten husus ise yangın merdiveninin kapısının kilitli olmuş olması. Yangın merdivenleri; böylesi durumlarda zararsız bir şekilde, yangından etkilenmeden, can kaybını azaltmak veya bu tür durumları engellemek için çıkış kapılarıdır. Bunların sürekli açık olması gerekirken kilitli bırakılmış olması ve bu nedenle bu kadar can kaybının yaşanmış olması mutlaka üzerinde durulması gereken, düşünülmesi gereken, ciddi şekilde soruşturulması gereken bir husustur.” dedi.
 
“Yapılacak olan düzenleme milletin maslahatına uygun ise biz bunu destekleriz”
 
AK Parti ve MHP arasında süren yeni anayasa görüşmeleri hakkında da konuşan Yapıcıoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
 
“Zikzaklar çiziliyor, gelgitler yaşanıyor. Fakat anlaşıldığı kadarıyla üzerinde anlaştıkları madde sayısı gittikçe düşse de MHP ve AK Parti arasında bir anlaşma var gibi görünüyor. Başkanlık sisteminden Partili Cumhurbaşkanlığına, ondan da herhalde partisiyle bağlantısını kesecek ama halkoyuyla seçilecek ve Başbakanlığın olmadığı, parlamentoyla devam edecek olan bir Cumhurbaşkanlığı sistemine doğru kayma var. Sonuç olarak ortaya çıkacak olan sistem her neyse memleket için hayırlı olmasını diliyoruz. Bizim açımızdan, HÜDA PAR olarak şunu söylüyoruz; Eğer yapılacak olan düzenleme memleketin menfaatine, milletin maslahatına uygun ise biz bunu destekleriz. Bunun için ayrıntıların netleşmesi gerekiyor. Biz de sabırla bunun netleşmesini bekliyoruz. İnşallah bir an önce hangi hususlarda anlaştıklarını net olarak kamuoyuna açıklarlar, siyasi partilerle de paylaşırlarsa biz de bu konudaki net tutumumuzu belirleriz.”
 
“AB üyelik sürecinin tamamen durdurulması bize göre en doğru olanıdır”
 
Avrupa Parlamentosu’nun almış olduğu müzakereleri geçici bir süreliğine durdurma kararından sonra yapılan açıklamalara ilişkinde konuşan Yapıcıoğlu, “En son Sayın Cumhurbaşkanı ‘biz bu defteri kapatmadık’ dedi. Yani kapıyı biraz aralıklı bıraktı. Bize göre bu defter tamamen kapanmalıdır. Avrupa ile geliştirilecek olan ilişkiler, iyi komşuluk ilişkileri, karşılıklı menfaatlere dayalı ilişkiler olmalıdır. Fakat üyelik sürecinin tamamen durdurulması bize göre en doğru olanıdır.” dedi.
 
“Müslümanlar birbirlerine kardeş olduklarını unuttuktan sonra bu duruma düştüler”
 
Gündemin bir diğer önemli konusu Irak ve Suriye’de yaşananlarla ilgili de açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
 
“Ümmet coğrafyasının kalbi sayılan Suriye'de ve Irak'ta oluk oluk kan akıyor. Halep yakılıyor, yıkılıyor. Sivil can kayıpları, çocuklar ve kadınların feryatları her tarafı kaplamış durumda ve giderek artıyor. Bunun haricinde belki ümmet coğrafyasının merkezinden uzak bir yerde, Arakan'da yine çok ciddi acılar yaşanıyor. Bir soykırım yaşanıyor. Çok ciddi katliamlar yaşanıyor. Soykırım suçunun bütün unsurlarını fütursuzca sergileniyor. Sistematik ve toplu tecavüzlerden diri diri insanları öldürmeye, hatta diri diri insanları yakarak öldürmeye ve hatta cesetleri parçalayarak pazarlarda sergilemeye kadar iş zıvanadan çıkmış durumda. Uluslararası kamuoyu bir türlü harekete geçmiyor. İslam ümmeti ise içinde bulunduğu durumdan, her birisinin kendi iç sorunlarıyla boğuşmasından dolayı, bu meseleye yeterince eğildiklerini söylemek maalesef mümkün değil. Ümmet bilincini yok ettikten sonra, Müslümanlar birbirlerine kardeş olduklarını unuttuktan sonra bu duruma düştüler. Küçük lokmalar haline geldiler ve bir bir götürüyorlar.  Bir an önce ümmet bilincinin yeniden dirilmesi, Müslümanların birbirlerinin kardeşleri olduğunu hatırlamaları, birbirlerine kardeş nazarıyla bakıp yardımlaşmalarını diliyoruz.”
 
“Bunun haricinde bir çıkış yolu yoktur.” diyen Yapıcıoğlu, “Kendi çıkarını putlaştıran, ilahlaştıran ve bunun için her türlü hukuksuzluğu, her türlü insanlık dışı muameleyi yapmayı kendisine bir hak olarak gören, kokuşmuş Batı uygarlığından bir şey beklemek beyhudedir. İnşallah bir gün olacaktır, bir gün İslam ümmeti silkinip kendine gelecek, kendi arasında birliğini sağlayacaktır.  O zaman belki bütün dünyada adaleti tesis edebilecek bir konuma geleceklerdir.” şeklinde konuştu.