"Çanakkale geçilmedi mi? Mondros Mütarekesi’nden sonra İstanbul’u cinler mi işgal etti?"

ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU’NUN
25 NİSAN 2015 TARİHLİ 480. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

Değerli misafirler! Basın açıklamamıza hoş geldiniz.

2015 yılı Çanakkale savaşlarının 100. Yıldönümü olması münasebetiyle birçok hamasi nutukların atılmasına, kahramanlık hikâyelerinin anlatılmasına ve yüzyıl önce savaştığımız insanların torunlarıyla birlikte kardeşlik şarkılarının söylendiği törenlere şahit oluyoruz. 18 Mart’ta başlayan ve 24 Mart tarihine kadar devam törenlerde, Medya’da “Çanakkale Geçilmez” sloganı ön plâna çıkarıldı. Aynı tarihlerde Ermenistan’da ‘soykırımı’ (!) anma törenleri düzenleniyordu. İster-istemez herkesin gündemini, yüzyıl önce yaşanan hadiseler meşgul etti. Bu vesileyle bazı tarihi gerçekleri hatırlatmakta fayda vardır.

Balkanlardan Trablusgarp’a, Yemen’den Kafkasya’ya kadar yüzlerce cephede Emperyalist batılı devletler Osmanlı İslâm topraklarına saldırdılar. Balkanlarda beş milyonun üzerinde mazlumun ölüm çığlıkları yükselirken, Yemen’de bir milyondan fazla Müslümanın öldürüldüğü haberleri geliyordu. Birinci dünya savaşı, ‘Devlet-i âliye’ diye anılan Osmanlı’nın tasfiye savaşına dönüştü. Her taraftan kuşatılan Osmanlı Devleti’nin cepheye gönderecek askeri kalmamıştı. Çanakkale’de yaşanan savaşa, onbeş-onaltı yaşında olan Lise öğrencileri katıldı. Savaş bittiğinde Osmanlı toprakları yağmalanmış, daha sonra Anadolu coğrafyası işgal edilmişti, Resmi tarihlere göre M. Kemal Paşa önderliğinde, Kurtuluş Savaşı kazanıldı ve Cumhuriyet rejimi kuruldu. Ancak Lozan’da hiçbir şeyin hesabı sorulmadı. Lozan’da anlaşmaya imza koyan İngilizler, Hilâfetin kaldırıldığı tarihe kadar anlaşmayı parlamentolarında görüşme ihtiyacını bile duymadılar. Hilâfet kaldırıldıktan sonra lütfen kabul ettiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten kadroların yıllarca savaştığı, milyonlarca şehid vermesine sebep olan emperyalist kâfirlerin kültür değerlerini “Muasır medeniyet/çağdaş uygarlık” adına takdis edilmesi normal midir?. Yeni rejim tarafından; alfabesinden kanunlarına, kılık-kıyafetinden takvimine kadar her şeyi zorla değiştirilen Anadolu insanı, sadece Kurtuluş Savaşı’nda değil, İstiklal Mahkemeleri’nde de ‘suçlu sandalyesine’ oturtuldu ve cezalandırıldı. Şimdi şu suali sormanın zamanıdır: Hakikaten Çanakkale geçilmedi mi? Mondros Mütarekesi’nden sonra İstanbul’u cinler mi işgal etti?

İşte 1. Dünya Savaşı’nın bu zor günlerinde, erkeklerin çoğunun cephelerde savaştığı, köylerde kasabalarda eli silah tutan pek fazla Müslüman’ın kalmadığı günlerde Doğu Anadolu’da, Emperyalist devletlerin telkinlerine kapılan Ermeniler isyan etti. Ermeni çeteleri köyleri kasabaları basarak binlerce Müslüman’ı katletti. Bu durumu önlemek üzere Osmanlı Devleti de Ermeni nüfusu yer değiştirerek daha güneye yerleştirmek için tehcir kararı aldı. Bu büyük göç esnasında mevcut savaş şartları yüzünden birçok Ermeni de telef oldu. Bugün tehcirin en vahşisini gerçekleştirerek milyonlarca Kafkas Müslüman’ı ve Kırım Tatarını Sibirya yollarında ve steplerinde katleden Rusya ve Cezayir’de 1,5 milyon Müslüman’ı soykırıma tabi tutan Fransa da utanmadan Ermeni Soykırımından bahsediyor. Batılıların tarihi soykırım tarihidir. Afrika, Amerika ve Avustralya gibi üç büyük kıtada soykırıma tabi tuttukları insan sayısı yüz milyonları bulur. 21. Yüzyılda bile bu katliamlar ve zulüm, gerek bizzat batılılar, gerekse uşakları eliyle hâlâ sürdürülmektedir. Osmanlı Devleti ise tebaası olan gayr-ı Müslimleri kendisine emanet bilmiş, onların canlarını mallarını korumuş, dinlerine, dillerine karışmamış ve barış içinde uzun yıllar birlikte yaşamıştır. Böyle olmasaydı Yahudi, Rum, Ermeni, vs… nüfusu bu topraklarda kalmamış olurdu. Bu gün Amerika yerlileri Kızılderililer ile Avustralya yerlileri Aborjinleri neredeyse müzelere koyacaklar. İnsanlık tarihi; Allah’ın adaletini yeryüzünde hâkim kılmak isteyenlerle, adalete razı olmayıp mazlum insanları sömürmek isteyenlerin mücadelesidir. Allah-u Teâlâ (cc)’nın imtihanı gereği galibiyet devamlı el değiştirmektedir. Bu gün için emperyalist kâfirler üstün gibi gözükse de, zafer ile izzet haktan ve adaletten yana olanlarındır.

Bütün insanların akıl, nesil, can, mal ve din emniyetlerinin sağlandığı bir dünyada buluşmak temennisiyle katılımlarınız için teşekkür ederiz.

ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU