'Başkanlık' AK Parti'nin seçim vaadi

'Başkanlık' AK Parti'nin seçim vaadi

AK Parti'nin seçim beyannamesinde yeni anayasa ve başkanlık modeli de yer alacak. Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu Al Jazeera'ya yaptığı açıklamada, ABD modelini ve bu model çerçevesinde AK Parti'nin Meclis Uzlaşma Komisyonu'na sunduğu teklifi

Yeni anayasa ve başkanlık modeli AK Parti’nin seçim vaatleri arasında yer alacak. Daha önce yeni anayasayı seçim beyannamesine koyan AK Parti bu seçimde başkanlık sistemine de seçim beyannamesinde yer verecek.

AK Parti içinde başkanlık sistemini en çok savunan isimlerden biri de Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Profesör Burhan Kuzu. Başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili Al Jazeera'nin sorularını yanıtlayan Burhan Kuzu, başkanlık sisteminin seçim beyannamesinde yer alacağını belirtti.

Beyannamede savunulan başkanlık modelinin ayrıntılarının yer almayabileceğini belirten Kuzu, "Şu aşamada daha önce Meclis’e (TBMM Uzlaşma Komisyonu’na) sunduğumuz metin temel olarak kabul edilebilir. Bu metin üzerinde rötuşlar, çıkarmalar yapılabilir" dedi.

'Parlamenter sistem sakat'

Parlamenter sistemde gerçek anlamda bir kuvvetler ayrılığı olmadığını savunan Burhan Kuzu "Yürütme benim içimden yani benim partimden, parlamentodan çıkıyor. Böyle olunca denetim sağlıklı işlemiyor. Kuvvetler ayrımı olmadığı için Meclis’in gerçekte kanun yapma yetkisi de yok. Yasaların yüzde 98’i hükümetten geliyor. Bütçeyi hükümet hazırlıyor, Meclis görüşüyor. Parlamento usulen bulunmuş oluyor. Parlamenter sistem birçok açıdan sakat" değerlendirmesini yaptı.

Parlamenter sistemin yönetimde ikibaşlılık yarattığını da ifade eden Kuzu, şu andaki mevcut siyasi yapıda hükümetle Cumhurbaşkanı arasında bir çekişme olmasa da geçmişte Türkiye’nin bunu yaşadığını söyledi. Kuzu "Özal- Demirel, Demirel- Çiller, Sezer ve Ecevit kavgalarını gördü bu ülke" diye konuştu.

Parlamenter sistemin koalisyonlara açık kapı bıraktığını ve koalisyon dönemlerinde ise siyasi istikrarın ve kalkınma hızının düştüğünü söyleyen Burhan Kuzu “Koalisyon dönemlerinde çeşitli güç odaklarının doğduğunu ve bu güç odaklarının hükümetleri kurup, yıkmakla tehdit ettiğini” belirtti.

AK Parti’nin önerisi 

AK Parti’nin savunduğu modelin ABD modeline benzediğini belirten Burhan Kuzu, daha önce Meclis Uzlaşma Komisyonu’na sunulan teklif üzerinde çeşitli rötuşlar olabileceğini kaydetti.

AK Parti’nin Meclis Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu teklife göre;

Başkan halk tarafından 5 yıl için seçilecek, iki dönem başkanlık yapabilecek.

Başkan partili olabilecek ama milletvekili olmayacak.

Bakanlar Kurulu üyelerini başkan atayacak. Bakanlar da parlamento dışından atanacak, başkan bakanları görevden alabilecek.
Başkanın yasaları veto yetkisi olacak.

Meclis’te milletvekili sayısı yine 550 olacak.

Hükümet yasa tasarısı hazırlamayacak, yasa tekliflerini milletvekilleri verecek.
Başkanın Meclis’i fesh etme yetkisi olacak.

‘Parlamentoyu fesh eden başkan seçime gidecek’

‘Başkanın Meclis’i fesh etme yetkisine karşın Meclis’in başkanı görevden alma yetkisinin olmadığı ve bunun otoriterleşme eğilimini artıracağı' şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine ise Burhan Kuzu “Parlamento ile başkan arasında iş tıkandı diyelim. Bu gibi durumlarda başkan parlamentoyu feshediyorum ama ben de seçime gideceğim diyecek” dedi.

‘Başkanlıkta görüş ayrılığı yok’

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Somali dönüşünde uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada başkanlık sistemi ile ilgili olarak şöyle konuşmuştu:

“Bu konu yeni konuşmaya başladığımız bir şey değil. Benim başbakan olduğum gün değil, belediye başkanlığımdan beri başkanlık sistemi konuştuğum, savunduğum bir tezdir. Ahmet Bey gerek başdanışmanlık yaptığı dönem, gerek dışişleri bakanlığı yaptığı dönemde yine başkanlık sistemini meydanlarda hep konuştuk. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başkanlık sistemini yine aynı şekilde konuştuk, bu göreve böyle geldik. Öyle zannediyorum ki, Ahmet Bey’in de –ki yeni anayasada bile üzerinde durduğumuz konulardan biriydi– savunulacak en önemli tezlerinden bir tanesidir. Bu seçimlerin de üzerinde konuşulacak konularından biri olacaktır diye düşünüyorum."

Sibel Demirci Erdem / AL JAZEERA