Başbağlar Davası 27 Yıl Sonra Tekrar...

Başbağlar Davası 27 Yıl Sonra Tekrar...

Şaibeli tüm dosyalar yeniden açılsın! Başbağlar dosyasının raftan indirilmesi, diğer mazlumları da umutlandırdı


Başbağlar dosyasının 27 yıl sonra yeniden açılacak olması adalet bekleyen diğer mağdur ve mazlumların ümitlerini yeşertirken, kamuoyu; Sivas davası, 28 Şubat yargılamaları, Hizbullah davası ve Hizb-ut Tahrir gibi dosyaların da yeniden ele alınmasını istiyor. Hukukçular, “Tüm dosyalar açılsın, akla kara ortaya çıksın” görüşünde birleşiyor.
Erzincan Başbağlar’da 33 masum köylünün “Madımak’ın intikamını alıyoruz” naralarıyla katledildiği karanlık olayın üzerindeki sis perdesini dağıtacak dava dosyasının yeniden açılacak olması gündemdeki yerini koruyor.

Hukukçular ve aktivistler, 90’lı yılların puslu günlerinde dindar insanların uyduruk gerekçelerle sanık sandalyesine oturtulduğu davaların da bağımsız mahkemelerde yeniden görülmesini istiyor. Ömürleri boyunca trafik cezası bile yememiş mazlumların ağır yaftalarla onyıllardır zindan köşelerinde tutsak edilmesine neden olan Sivas davası, 28 Şubat yargılamaları, Hizbullah davası ve Hizbuttahrir gibi dosyaların tekrar raftan indirilmesi talep ediliyor.

90’ların tüm İslâmi dâvâları yeniden görülmeli
Başbağlar dosyasının tekrar açılmasının “Adalet için geri dönüş” olduğunu söyleyen Avukat Cüneyt Toraman, aynı dönemde benzer şekilde karanlık boyutları olan dosyalara el atılması gerektiğini kaydetti. Toraman, şunları dile getirdi: “Bu dosya açıldı. Adalet için geri dönüştür bu. Ama Sivas davası var, 28 Şubat’tan hâlâ cezaevinde olanlar var. Hizbullah, Hizbuttahrir dosyaları var. Tüm bu davalar açılıp yeniden görülmelidir. Suç işleyen elbette kanunlar icabıyla belirtilen süreler içerisinde cezasını çekmelidir ama suçsuz günahsız insanların yıllardır cezaevlerinde.”

Hepsi 28 Şubatçıların işi
28 Şubat sürecinin olaylarını ve yargılamalarına değinen Toraman, “Başbağlar da Sivas olayları da 28 Şubat darbesinin hazırlık aşamasıydı. 1993’te düğmeye basıldı ve bu hadiseleri gerçekleştirdiler. O dönemdeki her olayın arkasında 28 Şubat darbecileri vardır. 28 Şubat sürecinde yapılan yargılamalarla mahkum edilenlerin dosyaları tek tek irdelenmelidir. 28 Şubat bin yıl sürmesin diyorsak, o dönem yapılmayan yargılamaların yapılması, hatalı yapılanların da düzeltilmesini talep ediyoruz” sözlerini sarf etti.

Dosyalar açılsın masumlar ve zalimler ayırt edilsin
Akit’e konuşan Avukat Yahya Turan, “Başbağlar davası dosyasıyla birlikte bu gelişme sürdürülmelidir” dedi. Hukukçu Turan, “Özellikle Sivas Davası, Başbağlar’la birbirine bağlı bir olayın ürünüdür. Sivas Madımak dava dosyasının da yeniden açılması, Başbağlar’daki acıyı yaşatanlarla eşzamanlı olarak ortaya çıkarılmaları gerekmektedir. Masumların ve zalimlerin ayırt edilmesi ve Sivas davası üzerindeki tüm kuşkuların kaldırılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Adaletin tesis edilmesi için geçmişteki karanlık olayların sıkıntılı yargılamalarla aydınlatılamamasının üzerine gidilmelidir” diyen Turan, şöyle devam etti: “Başbağlar araştırıldıkça Sivas davası zaten direkt olarak etkilenecektir. 28 Şubat günlerinde mütedeyyin insanların cezaevlerine atıldığı Hizbullah davaları da aynı şekilde tekrar görülmelidir. Adaletin sağlanması yeniden yargılamalarla olacaktır.”

33 cana kıydılar
Sivas Davası Mağdurları Platformu (SİDAM) Başkanı Feyzullah Soykök, “Ömürleri boyunca karıncayı dahi incitmeyen dindar insanlar, birtakım odaklar tarafından tezgahlanmış hadiselerde kurban olarak seçilmiştir. Bir gecede Başbağlar’da 33 canımıza kıyan kanlı eller, Madımak’ta ise olayla hiçbir ilgisi olmayan gariban Sivaslıları zindana attırmıştır. Bununla ilgili çuval çuval delilin olduğu, yüzlerce tanığın ifadesinin görmezden gelindiği, dosyanın yılan hikayesine döndüğü Sivas davası silbaştan görülmelidir. Başbağlar’daki soru işaretleri giderilmek isteniyorsa Sivas davası da eşzamanlı olarak yeniden açılmalıdır” dedi. Soykök, şöyle devam etti: “Bizler 27 yıl boyunca af beklemediğimizi, adil bir yargılamaya tabi tutulmak istediğimizi haykırmıştık. Bugün de bu haykırışımızın ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya konulmuştur. Masumların yıllarca çektiği çile, adaletsizlik ve hukuksuzluk yargı eliyle son bulmalıdır.”

 

YENİAKİT