Aytaç Baran :DUA Edin Bende Şehid Olayım

Aytaç Baran :DUA Edin Bende Şehid Olayım

Diyarbakır’da PKK tarafından katledilen Aytaç Baran’ın İslamî şahsiyetini anlatan dava arkadaşları, merhum Baran’ın birçok kişinin hidayetine vesile olduğunu ve Allah Teâlâ’da ona mükâfat olarak şehit olmayı nasip ettiğini vurguladılar.

Geçtiğimiz yıl bugünYeni İhya Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Yeni İhya-Der) Başkanı Aytaç Baran, Yenişehir ilçesinde PKK tarafından katledilmişti. Şehadet yıldönümü vesilesiyle İLKHA’ya konuşan merhum Baran’ın dava arkadaşlarından Muzaffer Beber ile İbrahim Yaz, onun İslamî yaşantısıyla herkese örnek olduğunu, çok arzu ettiği şehadete kavuştuğunu vurguladı.

Aytaç Baran şehitler gibi yaşadığına dikkat çeken Beber, hayatı boyunca bütün ömrünü İslam ve Kur’an ışığında harcadığını söyledi.

Merhum Baran’ın zalimlere, uyuşturucuya ve fuhuşa karşı daima mücadele verdiğini belirten Beber, bu mücadelesinin karanlık odaklar tarafından hazmedilmediğine işaret etti. Beber, “Karanlık odaklar ‘aydınlığa’ her zaman karşıdır. Bu nedenle Aytaç’ı şehit ettiler. Ancak onun şahadeti bu karanlığın yok olmasına, aydınlanmasına vesile oldu. Onun vesilesiyle uyuşturucu bataklığına batmış nice insan bu beladan kurtuldu. Ailesine, akrabasına düşmanlık besleyen insanlar, onun sayesinde adeta melekler seviyesine yükseldi. O kadar seviliyordu ki... Çevresinde bulunan, tanıyan tanımayan bütün insanlar şehadetiyle onu daha iyi tanıdı, ahlakını öğrendi. Onun şehit edilmesinin sebebini öğrenenler hidayete erdi. Rabbim ona en güzel şekilde mükâfatını verdi.” dedi.

“Şahadet haberini alınca başımdan sanki kaynar sular döküldü”

Beber, yıllarca cezaevinde birlikte kaldığı Aytaç Baran’ın şehadet haberini aldığında yaşadıklarını şöyle anlattı: “Benim kardeşimdi, can dostumdu. Anlatılmaz bunlar, yaşanır. Onu anlatırken tüylerim diken oluyor. Şahadet haberini alınca başımdan sanki kaynar sular döküldü. Uzun zaman kardeşlerimizin bu tür acı haberlerini duymamıştık fakat yakın bildiğimiz ve sürekli birlikte olduğumuz birinin, şehit haberinin aniden gelişi bizi o an yıktı. Yaşadıkları şoktan sonra bütün kardeşler kendilerini toparlayıp Aytaç’ın mirasını bıraktığı yerden en güzel şekilde devam ettirdiler. Bu da şehit kardeşimizin bereketidir.”

Aytaç Baran’ın şehit olmadan önce şehit olacağını hissettiğini söyleyen Beber, Baran’ın kendisine, şehit olması halinde şefaatçi olacağını söylediğini aktardı.

 “Şehid Aytaç, tüm hayatı boyunca söz ve davranışlarıyla bir ekoldü” diyen Beber, “Başlı başına bir kahramandı, aydınlıktı. Bu yüzden onu seven tüm yakınlarına en büyük tavsiyem Şehit Aytaç’ın bıraktığı mirası Rabbimizin rızasını gözeterek omuzlamak ve bu davayı ileriye taşımaktır. Şu an görüyoruz ki Şehid Aytaç’ın öğrencileri bu yükü çok güzel bir şekilde omuzlayıp koşturuyorlar.” şeklinde konuştu.

“Çocuklara bile ‘ağabey’ diye hitap ederdi”

Şehit Aytaç Baran’ın kardeşlerine karşı son derece tevazu sahibi olduğunu söyleyen dava arkadaşı İbrahim Yaz ise davet anlayışı, fedakârlık ve cesaretiyle de öne çıktığını kaydetti.

Mütebessim çehresiyle karşısındakilerin kalbini adeta fethederek İslam’ı onların kalbine nakşettiğini dile getiren Yaz,  “Din güzel ahlaktır’ hadisinin tezahürünü biz Şehit Aytaç Baran’ın hayatında net olarak görebiliyorduk. Çocuklarla çocuk, gençlerle genç, ihtiyarlarla ihtiyar olabilen ve onlarla özel bir şekilde ilgilenen bir kardeşimizdi.  Çocuklara bile ‘ağabey’ diye hitap eder, onlarla sokakta top oynardı. Sürekli ‘Biz bu çocuklarla ilgilenmezsek, şefkat ve merhamet göstermezsek, onlara İslam ve Kur’an ahlakını öğretmezsek bu çocuklar yarın kötü yollara düşüp İslam düşmanlarının kucağına itilirler.’ derdi. Bu konuda çok ciddi bir İslamî çalışma yapıyordu.” diye konuştu.

Şehadetinden önce bir şehidin kabrinde ağlayarak şehadet duasında bulundu

Merhum Baran’ın katledilişinden önce bir şehidin kabrini ziyaret ettiği bilgisini paylaşan Yaz, Baran’ın kabrin başında ağlamaya başladığını ve “Bana dua edin, ben de şehit olayım.” diye şehadet talebinde bulunduğunu anlattı.

Yaz, şöyle devam etti: “Çünkü halkın arasındaki İslam düşmanlarının yapmış oldukları bu zulümler, fitneler, fesatlar ve propagandalar onu çok üzüyor ve yıpratıyordu. Çok temiz bir kişiliğe sahip olduğundan bu tip yalan, yanlış propagandalar zoruna gidiyordu ve bunları kaldıramıyordu. Bu yüzden Şehit Aytaç Baran’ın tek gayesi şahadetti. Hiçbir dünyalık beklentisi yoktu. Yaşantısında da bunları hep görüyorduk. Bir gün ona ‘Biz senin şahadetini kaldıramayız. İnşallah biz senden önce gideriz’ dediğimizde, o da; ‘İnşallah ben sizden önce gideceğim ve siz e mezarıma gelip benimle dertleşeceksiniz.’ demişti. Gerçekten de dediği gibi oldu.” diye konuştu.

Yaz, “Rabbim onun şahadetini mübarek eylesin ve bizi de onun şefaatinden mahrum etmesin. Şahadet sevdalısı her kardeşimize örnek bir hayatı vardı. Hakikaten de o, bir şehit gibi yaşadı ve istediği bir şekilde ruhunu Rabbine teslim etti.” diyerek sözlerine son verdi. (Emrah Deniz, M. Hüseyin Temel- İLKHA)