Aygün'ün "Esed" Provokasyonu

Aygün'ün "Esed" Provokasyonu

1 Mayıs terörizm günü ve CHP'li vekillerin provokasyonu...

Süleyman Özışık / İnternethaber

1 Mayıs terörizm günü ve CHP'li vekillerin provokasyonu...

Artık şunun adını koyalım. 1 Mayıs Türkiye'de amacından sapmış, şehir eşkıyaları ile sokak iblislerinin yakma, yıkma ve yağmalama günü haline gelmiştir.

Dün hepimiz ekranlardan takip ettik işte. Kadıköy ve Yenikapı'da toplanan işçi kardeşlerim dışında meydanlarda işçi gördünüz mü?

Ben gördüğümü söyleyeyim...

Yarı eğitimli katır gibi gördüğü her şeye çifte atanlarla, apartman sensörlerinin bile farketmekte zorlandığı bıdıklar gördüm ben...

Bırakın işçiyi, insanlıkla zerre kadar alakaları yoktu. Kimileri tek yakaladığı polisi linç ediyor, kimileri ise gördüğü dükkanları yağmalıyordu.

Özgürlüklerin olmadığı ve dikta ile yönetilen bir ülkede yaşandı bunlar!

Bu ülkede kapalı alanda sigara içmek, otobanda hız sınırının üstüne çıkmak, yanlış yere park etmek, yerlere tükürmek veya çöp atmak suç. Ama vandallık yapmak, yakmak, yağmalamak, polisle çatışmak, hükümeti aleni bir şekilde devirmeye çalışmak suç değil!..

Alçakların kaldırım taşlarını sökmesi, molotof atması suç değil, polisin biber gazı ve gaz bombası kullanması suç! Namussuzlar yakıp yıkacak, vergisini gariban vatandaş verecek!

Çakallar sürüsü Anayasa Mahkemesi'nden aldığı çok özel izin sayesinde, twitter üzerinden Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na ve ona oy veren milyonlarca insana anıra anıra küfredecek ve kimse kılına dokunamayacak. Ben ve benim gibi yüzlerce köşe yazarı ise yaptığımız en küçük eleştiriden dolayı mahkeme kapılarında süründürüleceğiz.

Taşları bağlayıp, itleri salmak dedikleri tam da bu olsa gerek!

Neyse...

Düne geri dönelim...

Açıklanan resmi rakamlara göre dünkü olaylarda 19 polis yaralanmış. Bu polislerden birinin nasıl yaralandığını canlı yayında izledim. 15 - 20 kişi tek yakalamış linç ediyordu. O an o polis memuru belindeki silahı çekip tetiğini düşürse, muhtemeldir ki bugün yeni bir Ethem Sarısülük vakasından bahsedecektik.

Ama linç edilmeyi göze alarak elini silahına götürmedi, yamyamlar gibi saldıran 15 -20 kişinin kendisini linç etmesine adeta imkan verdi o polis memuru. Hani özgür ülke dediğimiz ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi bir ülkede bu olay olsa var ya. Vallahi o eylemcileri mermi manyağı yapar, kevgire çevirirlerdi.

Ama gelin görün ki burası dikta ile yönetilen bir ülke işte!..

Dün sadece bu olay yaşanmadı.

Aylardır düzmece kasetleri delil sayarak başbakan için, "Başçalan" diyenleri, hırsızlık yaparken izledik.

Hem de canlı yayında ve hem de 76 milyonun gözü önünde!.. Hem de öyle 3 -5 kişi değil, yüzlercesi, binlercesi aynı anda çalıyordu.

Tam bir, "Anneme pis bir yağmacı olduğumu söylemeyin, o beni eylemci sanıyor!" durumu yaşanıyordu.

Daha düne kadar twitter'da "Biz çok iyiyiz. Bizim yellenmemiz bile gül gibi kokar" diyenlerin birer adi hırsız olduğunu böylece görmüş olduk.

Bir de bu vandallara, bu hırsızlara destek olanlar vardı. Tahmin ettiğiniz gibi CHP'li milletvekilleri...

Mahmut Tanal'ı ekranda izlerken gözlerime inanamadım. Önce polislere yumruk atarken izledim. Daha sonra ise baktım ki elinde iki üç mermi, "Bunlar gerçek mermi biliyorsunuz değil mi? Polis bunları bize sıktı. Derhal gereği yapılmalı" diye bağırıyor.

Birileri mermiler gerçek mi diye avucuna bakarken ben, "Yahu bu vekil gerçek mi?" diye suratına bakmaktan kendimi alamadım. Mermilere bakıyorum, silahtan çıkma mermiler değil. Malum, mermi silahtan çıkınca kovanla çekirdek birbirinden ayrılıyor. Vekilin elindeki mermiler kovanıyla birlikte sapasağlam duruyor!

Artık nasıl olmuşsa polisler orantısız güç kullanmamak için şarjördeki mermileri çıkarıp taş niyetine atmışlar! Ya da gerçek mermileri su tabancasıyla falan fırlatmışlar! Yoksa emniyet polise silahsız mermi mi verdi?

Gülmeyin kardeşim, gülmeyin!

Adam boş kovanı görse herhalde, "Polis bize bazuka attı" diyerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidecek.

Düne kadar Kemal Kılıçdaroğlu'nun "CHP çok başarılı bir partidir" sözlerine itiraz ediyordum, artık tövbe!

Yemin ediyorum bu parti iyi oy alıyor!

Böyle bir zihniyet ve böyle milletvekillerine sahipken aldığı oy oranı gerçekten başarılı!... Mermiyi kovanıyla beraber havada yakalayan bir vekili var, daha ne yapsın bu parti arkadaş?

Ya Hüseyin Aygün'e ne demeli?

Dün bir twit atmış, "Türkiye 1 Mayıs'ı yasaklarken, Esad halkıyla beraber bayramı kutladı"diyerek efendisini kutsamış. Twitte kullandığı fotoğraf ise 28 Kasım 2009 tarihinde Suriye doğalgaz tesisinin açılışında çekilmiş bir fotoğraf...

Bir parti düşünün ki milletvekilleri provokatörlük nasıl yapılır, onu dahi bilmiyor. Halkını temsil için Meclis'e gönderilen biri, halkından 150 bin kişiyi katleden bir azılı katile arzı endam ediyor.

Ne diyeyim ben sana Hüseyin Aygün? Benim sana söyleyecek lafım kalmadı. Suç sende değil, senin doğduğunu babana müjdeleyen adamda!...