Avrupa başkentlerindeki İslami kurum ve kuruluşların temsilcileri El Kaide Lideri Usame Bin Ladin’in peygamber efendimiz Muhammed (sav)’e hakaret eden karikatürlerin yeniden yayınlanmasından dolayı Avrupa devletlerine yönelttiği tehditleri kabul etmediklerine dair görüş birliğine vardılar.

Bu temsilciler http://www.islamonline.net internet sitesine verdikleri özel demeçlerde “İslam peygamberine yapılan hakaretlere verilecek pratik cevap bomba kullanılarak verilmez. Ancak hakaretçilerin yaptığı gibi yargı, yazı ve eleştiri gibi hukuki ve barışçıl yollarla olur.” dediler.

Bin Ladin’in tehditleri sabahın ilk saatlerinden itibaren Avrupa basınında geniş yer almaya başladı. Ancak Avrupa İslami kuruluşlar bu tehditleri benimsemediklerini ve reddettiklerini belirterek “bu tehditler durumu daha da karmaşık hale getirecektir, Avrupa’daki müslüman azınlığa da kesinlikle hizmet etmeyecektir” şeklinde görüş belirttiler. Avrupa’daki müslüman nüfus 15 milyon olarak tahmin ediliyor.

Fransa İslami Kuruluşlar Birliği Başkan El Tuhami İbriz aracılığıyla verdiği mesajda “biz Fransa müslümanları olarak Bin Ladin’in tehditlerini şekil ve içerik yönünden reddediyoruz “dedi. “Ne Bin Ladin’in ne de bir başkasının egjezerasyonlarını istemiyoruz, biz kendi durumumuzu daha iyi biliriz, peygamber efendimize yöneltilen hakaretlere gereken cevabı verecek güçteyiz”

İbriz “İslami Kuruluşlar Birliği 2007 yılında yayınladığı hakaret karikatürleri nedeniyle hakkında dava açılan ancak ifade özgürlüğü kapsamında bu davadan geçtiğimiz günlerde beraat eden Charlie Hebdo gazetesi aleyhine Fransa Temyiz Mahkemesi nezdinde temyiz davası açacaklarını” söyledi.
İbriz sözlerine “tepki şiddetle bombayla olmaz. Hakaretçilerin yaptığı gibi yazıyla, çiziyle ve kalemle olur, Hukuki yollara başvurmakla olur” diyerek son verdi.

Siyasi Protesto

İlk defa 2005’te yayınlanan karikatürler geçen şubat ayında ikinci kez yayınlandı. Danimarka İslam Konseyi Şura Meclisi başkanı Abdulhamid Hamdi “Danimarka müslümanları ki Bin Ladin’in tehditlerinden ilk etkilenenler onlardır, bu tehditlerin yersiz olduğunu ve bu ülkedeki müslümanalara hizmet etmediğini” söylüyor.

Hamdi “Bin Ladin tehditlerinden sonra Danimarka büyük bir korku ve endişe durumu yaşıyor, bu endişeleri müslümanlarla bu ülkenin yetkilileri de dile getiriyorlar” dedi.

Danimarka’da yaklaşık 200 bin müslüman yaşıyor, bunların üçte biri üçüncü kuşaktan oluşuyor, müslümanların çoğu başkent Kopenhag’ta yaşıyor.
Hamdi tehditler savurmak yerine protesto amacıyla barışçıl yollar izlenmesi gerektiğini söyledi: “Hatta biz Danimarka müslümanları olarak Danimarka mallarının boykot edilmesi metodunu da benimsemiyoruz, Arap ve İslam ülkelerini Danimarka Hükümeti’ni siyasi olarak protesto etmeye çağırıyoruz”
“Avrupa’da nasıl ki antisemitizmi cezalandırmak için yasalar yapılıyor, biz de dini mukaddesata dil uzatanların cezalandırılması için yasalar çıkarılmasını istiyoruz” dedi.

“Biz daha iyi biliriz”

Almanya İslam Toplumu Başkanı İbrahim El Zeyyat sert bir ses tonuyla “Almanya müslümanları şeriata, akla ve tüm insani değerlere ters olan Bin Ladin’in tehditlerini kati bir surette reddediyor, bu tehditler çok sorumsuzcadır” dedi.

“Peygamberimize yapılan hakaretler Avrupa’da vuku buldu, Avrupa müslümanları bu hakaretlere hangi yolla cevap vereceğni daha iyi bilir, bunun içerisinde kesinlike şiddet yoktur” değerlendirmesinde bulundu.

“İspanya Diyalog ve Birlikte Yaşam için İslam Birliği” Başkanı Ebu Said Ali de Madrit’te yaptığı açıklamada “Bin Ladin’in tehditleri biz müslüman azınlığı iki aşırı tutum arasında bıraktı, bir taraftan bu ay yapılan parlamento seçimlerinde bize karşı acımasız bir savaş veren aşırı sağın tutumu öte taraftan şiddet kullanmaya çağıran fanatik bir tepki, bu tepki biz müslümanların imajına ve 2004 Madrid saldırılarından bu yana diğer İspanyol vatandaşlar gibi ülkenin istikrarını ve güvenliğini önemseyen vatandaşlar olarak yaptıklarımıza zarar veriyor.” şeklinde konuştu

“En güzel şekilde”

Öte yandan Dünya Medeniyetleri Araştırmaları Merkezi Danışmanı Kemal El Halbavi “Biz Avrupa’da yaşayanlar olarak gördüğümüz kadarıyla bu tehditler her taraftan kuşatılmış ve olaylar üzerinde kontrolünü kaybetmiş bir adamdan geliyor,” dedi.

“Bu tehditler dünyaya özellikle batıya Peygamber(sav)’in değerini ve müslümanların kalplerindeki yerini gösteriyor, bunu dağlarda kuşatılmış bir adam ifade etmiş” 

El Halbavi sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu tür tehditlere başvurmak gerekmiyor, bu tehdidi ciddiye alan fanatik gençler açısından yangına körükle gitmek gibi olur”

Bunun yerine “barışçıl yollarla çalışmak ve Allahu Teala’nın buyurduğu gibi “onlarla en güzel şekilde mücadele et”mek (Nahl125) ve sabretmek lazım. Çünkü bu hakaret resimlerini çizenlerin amacı müslümanları davranış bakımından doğru yoldan çıkarmaktır”

“Hakaretlere verilecek tepki sorumlu bir tepki olmalı, örneğin Avrupa dillerinde 100 milyon sireti nebi (sav) yayınlamak batılı malları boykot etmek, ikna için şiddete başvurmak ya da kanlı protestolara başvurmaktan çok daha iyidir”

timetürk