Atvan: Katar Sisi'ye Sahip Çıkarak Erdoğan'ı Yarı Yolda Bıraktı

Atvan: Katar Sisi'ye Sahip Çıkarak Erdoğan'ı Yarı Yolda Bıraktı

Re'yu'l-Yevm haber sitesi editörü gazeteci-yazar Abdulbari Atvan, Katar’ın KİK Zirvesi’nde Sisi’ye destek vererek Erdoğan’ı yarı yolda bıraktığını yazdı..

Re'yu'l-Yevm haber sitesi editörü gazeteci-yazar Abdulbari Atvan, Katar’ın KİK Zirvesi’nde Sisi’ye destek vererek Erdoğan’ı yarı yolda bıraktığını yazdı.

İşte o yazıdan bir kesit:

Re'yu'l-Yevm haber sitesi editörü gazeteci-yazar Abdulbari Atvan, Katar’ın KİK Zirvesi’nde Sisi’ye destek vererek Erdoğan’ı yarı yolda bıraktığını yazdı.

Tarihinin en kısa Körfez Zirvesi, Katar’ı Mısır’ın kucağına yeniden oturttu ve Sisi ile çıkar birliğini onayladı. Bu İhvan’la “geri dönülmez bir boşanma”, el Cezire’nin yayın politikasının değişmesi ve Erdoğan’la müttefikliğin son bulması anlamına mı gelir?

Salı günü gerçekleşen Körfez İşbirliği Konseyi toplantısı, Guinness rekorlar kitabına konseyin “en kısa zirvesi” olarak girecek. Zirve iki saat bile sürmedi. Üç tane ana konuşma ile sınırlı kaldı. Birincisi zirvenin lideri ve ev sahibi Şeyh Tamim Bin Hamad Essani, ikincisi bir önceki zirvenin lideri Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el Ahmed, üçüncüsü konseyin genel sekreteri Abdullahtif el Ziyani. Lakin Arap ülkeleri veya Körfez ülkeleri bakımından zirvenin değeri sadece gerçekleştirilme zamanı ile sınırlı değil. Zirvede katılımcı ülkelerin gündemleri ve siyasi pozisyonları üzerinde etkisi büyük olacak önemli kararlar açıklandı. Konseyin liderlerinin sonuç bildirgesinde; “Mısır’a ve Cumhurbaşkanı Sisi’ye tam destek Mısır’ı istikrara ve zenginliğe ulaştırır”  açıklaması nedeniyle, Doha toplantısı ve sonuçları bir “istisnadır” demek mümkündür. Herhangi bir kelime oyunu olmadan açıkça söylemek gerekirse; Körfez ülkeleri arasında ayrılıkları ortaya çıkaran ana engel kaldırılmıştır. Katar devleti bütün uzlaşma şartlarının temsilcisi olmuştur ve Körfez filosuna dönme kararı almıştır.  

Katar’ın, Sisi’yi ve “yol haritası” ile ifadesini bulan siyasi programını desteklemesi, istikrarı ve refahı için hükümeti ve halkı ile Mısır’ı desteklemesi anlamına gelmekte ve birçok noktada taahhütleri yerine getirmesine yol açan, kendisine yönelen sonuçlar doğurmaktadır.

Birincisi; Katar, Müslüman Kardeşler’e siyasi ve maddi olarak desteğini tamamen çekecektir. İslam Âlimler Birliği Başkanı Yusuf  Kardavi ile birinci ve ikinci derecedeki kadroları Doha’dan gidecek veya Mısır iktidarına karşı olan siyasi aktivitelerinde adım atmaları engellenecektir.

İkincisi; el Cezire kanalının kapsama alanı ve Mısır dosyası konusundaki tutumu ve Sisi ve hükümetine yönelik hücumları radikal bir değişime uğrayacaktır.

Üçüncüsü; ekonomik yardımda bulunma veya Mısır hazinesine verilecek yardımların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi meselesi. Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz’in, Sisi Cumhurbaşkanlığını kazandıktan sonra resmi olarak çağrıcısı olduğu ve “ Mısır’a ekonomik yardımda bulunmayan bizden değildir” dediği konferansın gerçekleştirilmesi çağrısında bulundu. Katar Muhammed Mursi’nin cumhurbaşkanlığı döneminde Mısır’a on milyar dolar civarında maddi yardımda bulunmuştu.

Dördüncüsü; Katar’ın tamamen veya kısmi olarak Türkiye’den ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ayrılması. Özellikle Mısır ve Libya dosyasında ve Esad rejiminin devrilmesi merkezli politikadan... İki ülke Mısır’da İhvan’ı destekledi. İki ülke yine parlamentoya ve Hafter güçlerine karşı Libya’da İslami grupları özellikle Fecr Libya (Libya şafağı) grubunun yanında yer aldı.
Doha çeyrek yüz yıldır sürprizlerin kaynağı oldu. Körfez İşbirliği Konseyinin sonuç bildirgesi aynı şekilde sürprizle sonuçlandı.  Lakin ters yönde bir yönelimle.

Katar, Arapların, Körfez Ülkeleri’nin ve uluslararası güçlerin evcilleştirme sürecine sistematik olarak maruz kaldı ve en nihayetinde neticesini verdi. Lakin bu değişim uzun mu sürecek, kısa mı?

 
Kaynak: evrensel.net