Aşk, şevk, hayal gücü ve iyimserlik

Batılılar mevcudu korumayı idealleştirecek kadar çıtayı düşürmüşken Türkiye kendini aşıyor, aştıkça bir daha aşıyor, uzak ufuklara doğru aşk ve şevk ile yol alıyor.

"Adaletli bir barış ve ortak yaşam için yeni anayasa" diyoruz...

"Alabildiğine özgür bir Türkiye ve Ortadoğu" diyoruz...

"Birleşmiş Milletler sisteminin altını üstüne getirelim" diyoruz...

"Afrika Açılımı" diyoruz...

"Daha iyi bir sağlık sistemi, daha şahane yollar, dar gelirlilere daha fazla ev" diyoruz...

"Artık yerli otomobil de yapalım" diyoruz, "Sonra yerli tank, hatta yerli savaş uçağı, niye olmasın?"

Müthiş bir hayal gücü, müthiş bir iyimserlik, müthiş bir atılım ruhu.

Kapkaranlık bir gökyüzünde parlak bir yıldız Türkiye; ışık saçan, ümit vaat eden, düşman çatlatan.

PKK'nın katlettiği evlatlarımızı, kardeşlerimizi toprağa verirken acımız ne kadar büyük olursa olsun, gökteki o yıldız olduğumuzu unutmayalım; daha güzel bir Türkiye ve daha güzel bir dünya için çalışıp çabalamaktan vazgeçmeyelim; bu yöndeki aşkımızı ve şevkimizi, hayal gücümüzü ve iyimserliğimiz kaybetmeyelim; çatlayan düşmanı sakın ihya etmeyelim.

Terörden, terörle ilgili şeylerden başka bir şey düşünemeyecek ve konuşamayacak hale geldiğimizde teröristlerin tuzağına düştük demektir.

Hele PKK'ya düşmanlık Kürt'e düşmanlığa dönüştüğünde hepten yandık demektir.

PKK ile her türlü mücadele –askerî yahut diplomatik (ki buna PKK ile müzakere elbette dahildir)- mümkün olan en iyi şekilde ve sonuna kadar yürütülsün, ama Türkiye'nin bütün gündemi teröre kurban edilmesin.

Edilmeyecek inşaallah.

Başbakan Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve daha birçok devlet büyüğünün, son PKK saldırıları üzerine, bağırlarındaki korkunç yangına rağmen serinkanlılıklarını koruyarak yaptıkları 'Teröre teslim olmayacağız, daha özgür ve adaletli bir Türkiye yolunda yürümeye devam edeceğiz' mealindeki açıklamalar, sağduyu ehlinin kalbine sürur verdi.

Evet, yola devam.

Türk-Kürt omuz omuza yola devam.

Daima selamlaşarak ve tebessüm zekâtını birbirimizden esirgemeyerek yola devam.

'Bu Kürtlerle yol yürünmez' diyen bir kısım Türklerin ve 'Bu Türklerle yol yürünmez' diyen bir kısım Kürtlerin tezviratına aldırmadan, kardeşlik ve birlik şuuruyla yola devam.

Sadece Türkiye'yi değil -sadece Kürdistan'ı da değil- bütün Ortadoğu'yu ve mümkünse bütün dünyayı esenliğe kavuşturmak için, kendimizi mütemadiyen aşarak ve çıtayı yükselttikçe yükselterek...


yenişafak

Bu yazı toplam 1456 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar