Arınç'tan Başbuğ Açıklaması

Arınç'tan Başbuğ Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Arınç, AYM'nin İlker Başbuğ kararına ilişkin, "Karar doğrudan tahliyeyi öngörmüyor ama dolaylı hedeflediği bazı noktalar itibariyle belki tahliye de olabilir" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi'nin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ için verdiği kararı, çok doğru bulduğunu belirterek, "Ancak bunun diğer kararlarla tamamen örtüştüğünü söyleyemem. Bu da kişisel hakların ihlal edildiği noktasında bir karar. Bu karar belki doğrudan tahliyeyi öngörmüyor ama geniş itibariyle aldığınız zaman dolaylı hedeflediği bazı noktalar itibariyle belki tahliyenin de olabileceğini düşünebiliriz" dedi. 

Yerel seçim çalışmaları kapsamında Bolu'ya gelen Arınç, Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları'nı ziyaret etti. 

Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, 12 Eylül 2010 referandumunda anayasa değişikliklerine "evet" dediklerini anımsatarak,  referandumdaki en önemli anayasa değişikliklerinden birisinin de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunun açılması olduğunu anlattı. 

Referandumda "Hayır" diyenlerin, şimdi ne düşündüğünü merak ettiğini ifade eden Arınç, "İyi ki bu madde, anayasamıza girdi çünkü son zamanlarda verdiği kararlar, hem evrensel hukuk prensiplerine, hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına hem de kendi yargımızın temel düşüncelerine uygun kararlar. Daha önce bazı milletvekilleri ve bazı bürokratlar için verilen kararlarda, uzun tutukluluk sürelerinin ve adil yargılamadaki bazı noksanlıkların mevcudiyetine dikkat çekilmiş. Bazı milletvekilleri de bu kararlarla tutukluyken tahliye edilmişti. Biz bunları çok olumlu karşılamıştık. Olması gereken budur" şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ için verdiği kararın özetini okuduğunu ve kararı çok doğru bulduğunu vurguladı.

Başbuğ için verilen kararın, diğerlerinden farklı olduğuna dikkati çeken Arınç, "Bugün de eski Genelkurmay Başkanı sayın Başbuğ ile ilgili olarak verilen kararın özetini okudum. Kararı çok doğru buluyorum, yerinde buluyorum. Ancak bunu diğer kararlarla tamamen örtüştüğünü söyleyemem. Bu da kişisel hakların ihlal edildiği noktasında bir karar. Bu karar belki doğrudan tahliyeyi öngörmüyor ama geniş itibariyle aldığınız zaman, dolaylı hedeflediği bazı noktalar itibariyle belki tahliyenin de olabileceğini düşünebiliriz" ifadesini kullandı.

"Bu kararın, doğrudan tahliyeye yönelik olmadığını düşünüyorum"

Arınç, diğer kararların doğrudan tahliyeye yönelik olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:

"Ama bu kararın, doğrudan tahliyeye yönelik olmadığını düşünüyorum. Çünkü kararın özetinde, karar verilmiş olmasına rağmen, aradan 6-7 ay geçmiş olmasına rağmen henüz o mahkemenin gerekçeli kararını yazmadığı noktasında. Gerçekten bu büyük bir eksiklik ve ayıptı ancak dün sayın Cumhurbaşkanımız, özel yetkili mahkemeleri kaldıran, tutukluluk sürelerini 5 yıla indiren ve bazı buna bağlı kanun değişikliklerini içeren kanun maddesini onayladı. Dün yürürlüğe giren bu karar gereğince de özel yetkili mahkemelerde verilen kararların gerekçesinin en geç 15 gün içerisinde yazılması lazım. Böylelikle Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bireysel başvuru kararıyla, dün yürürlüğe giren kanun birbirini adeta tamamlıyor. Gerekçeli karardan sonra, Yargıtay süreci başlayacaktır, Yargıtay'ın incelemesinin sonucunda da verilecek kararları, hep birlikte göreceğiz ama ben Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru üzerine verdiği kararı isabetli ve olumlu buluyorum."