Arınç'tan 'baraj' açıklaması

Arınç'tan 'baraj' açıklaması

Hükümet Sözcüsü, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, AYM'nin seçim barajına yönelik beklenen kararıyla ilgili soruya yanıt verdi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı.

Anayasa Mahkemesi'nin 'seçim barajının kaldırılması' için yapılan bireysel başvuruları gündeme almasına değinen Arınç, AYM'nin önünde hayati bir konu olduğunu söyledi.

Arınç, "AYM önündeki konuları en iyi şekilde tartışacaktır. Bizim öyle bir derdimiz, bir sıkıntı yok. Bu kriz anlamına da gelmez. Mahkeme ne karar verirse versin bunun gerekleri demokrasi içinde yerine getirilir" diye konuştu.

Arınç'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Ermenek'teki olayla ilgili olarak, ölenlerin yakınlarına imkanlar temin edecek bir çalışmamız var. Detaylarını Başbakanımız açıklayacak.

Almanya'daki bir olay da bizi çok üzdü. 15 - 20 gün önce iki arkadaşına tacizde bulunanlara müdahale ederken hayatını kaybeden Tuğçe Albayrak isimli kızımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Olaya gösterdikleri alak nedeniyle Alman makamlarına da teşekkür ediyoruz.

Merzifon'da bir F-16 uçağımız bilinmeyen bir nedenle düştü. Pilotun sağ kurtulmasından sevinç duyuyoruz, olayla ilgili idari tahkikat devam ediyor.

Sayın Kılıç'ın konuşmaları gazetelerde yer alması üzerine tartışma başladı. Bugün AYM'den bir açıklama yapıldı. AYM Başkanlığı'ndan yapılan açıklama esas alınmalı. Bu konuda kamuoyuna önceden bilgi verme imkanları yoktur. Gazetelerde yayınlanan haberleri kınamıyorum. Genel kurulda nasıl, ne zaman görüşülecek nasıl bir karar çıkacak... Başkan bununla ilgili bilgi vermediğini ifade ediyor.

Son zamanlarda aldıkları bazı kararlar eleştirilse bile, AYM hak ihlalleriyle ilgili her zaman takdir edilen önemli kararlar verdi. Şimdi önlerindeki bu konu hayati bir konudur. Baraj konusu sürekli tartışılmıştır. Bu barajı biz getirmedik. Biz iktidara gelmeden önce barajlar önümüzü kesiyor anti-demokratik demedik. Biz iktidar olmak için yola çıktık.

Türkiye 13 yılda ne kazandıysa siyasi istikrardan kazandı. Bu konuyla ilgili bu konularla ilgili başvurular yapıldı. AİHM'ne de gidildi. O da yüzde 10'luk barajın bütün partiler için geçerli olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olmadığı kararı verildi.

Anayasa Mahkemesi önündeki konuları mutlaka en iyi şekilde tartışacaktır. Bizim öyle bir derdimiz, bir sıkıntı yok. Bu kriz anlamına da gelmez. Mahkeme ne karar verirse versin bunun gerekleri demokrasi içinde yerine getirilir. Endişe veya 'yarın ne olacak' kaygısı içerisinde değiliz.

'ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM EDİYOR' 
Çözüm sürecinin dürüst bir zeminde gitmesi lazım. Kimse kendine şahsi bir pay çıkarmamalı. Herkesin katılımda bulunacağı bir süreç olmalı. Öcalan başmüzakerecidir diyen arkadaşımıza sert çıkmıştım ve beni kınamıştınız.

Bu ülkenin Başbakanı 3 aydır aynı şeyi söylüyor; kamu düzeni esastır. Peki karşı taraf tamam diyor mu? Eğer diyorsa yol haritası vs. sırayla gündeme gelir. Biz bugüne kadar çok adımlar attık ama 6-7 Ekim'den sonra atacağımız adımlar karşı taraftan gelecek adımlara bağlıdır. Süreç devam ediyor, sonuca varabilmesi için şart koştuğumuz gelişmeler yaşanmalı.

MADENCİLERİN İŞTE ÇIKARILMASI 
Buna benzer olayları daha önce de yaşadık. Bir olaya ilgisiz kalmamız düşünülemez. Yaptığımız düzenlemelerde iş güvenliği açısından alınması, asgari ücretin iki katı ücret alınması gibi yenilikler var. Yeni çıkan kanun işverene iki katı külfet yükledi. İşveren haksız sayılmaz. İşletme giderleri ve masrafları arttığı anlamına gelir. 'Bütün haklarınızı veriyorum ve maden ocağını kapatıyorum' dedi. 301 kişi hayatını kaybetmiş burasını kapatın deniliyor ama işçi böyle demiyor. Madenci kardeşlerimiz müsterih olsunlar onları açıkta bırakacak değiliz."

 
Kaynak: NTV