Amerika, Yalova, Silopi... Herkes Amanpour olmuş!

“Mail”ime mesaj yağıyor, “telefon”larım da hiç susmuyor... “Yaz” diyorlar,“bunları da yaz!”

Hangi birini yazacaksın?..

Bir değil, iki değil...

Yazılması gereken o kadar çok mevzu var ki, yetişmek mümkün değil...

Meselâ, şu CNN International, BBC, Reuters ve AFP’yi yazmaya fırsat bulamadım... Oysa, yazmanın tam zamanı...

Düşünebiliyor musunuz;

“ABD’nin her yanı Ferguson” olmuş ve ABD’nin tüm şehirlerinde “protesto gösterileri” oluyor ama, ABD ve Avrupa’nın bu ünlü televizyon ve ajanslarında “tık” yok!..

Varsa-yoksa Erdoğan düşmanlığı!..

Gündemlerinde sadece Erdoğan var!.. Belli ki, Erdoğan nasırlarına basıyor!..

İşin doğrusu;

Amerika’daki ve İngiltere’deki gösterileri, “Erdoğan düşmanlığı ile kamufle” etmeye çalışıyorlar!..

“Bir siyahi genci öldüren polisin suçsuz bulunması” ve “oyuncak tabancalı 12 yaşındaki çocuğun polis tarafından öldürülmesi” üzerine başlayan protesto gösterileri, ABD’nin her tarafına yayılmış durumda!..

AMAN POUR, YAMAN PIIRR!

Ama, “Gezi kalkışması” esnasında “Taksim’den 9 saat canlı yayın” yapan ve sürekli “Gezi Zekâlıları kışkırtan” CNN ne ile meşgul, CNN’in ünlü sunucusu Christiane Amanpour nelerle uğraşıyor?.. Konulan “yayın yasağı”ndan dolayı “Amerika’daki gösteriler”den tek satır haber vermeyenCNN, ne yapmış biliyor musunuz?..

Çarşamba günü CHP’li Binnaz Toprak’ı ekrana çıkarıp, “Tayyip Erdoğan’ın kadın-erkek eşitliği ile ilgili sözleri”ni konuşmuş iyi mi?..

Aman Pour

Yaman Pour!..

Amerika fokur fokur,

Etme-eyleme Amanpour!..

Amerika diken üstünde iken, “Türkiye”den söz etmenin ne alemi var?..

“Elin gâvuru” bu işte... Bizim “yerli gâvur”lar olsa,  bire bin katar, Türkiye’yi gammazlardı... Elin gâvuru, hem “polisin cinayetleri”ni görmezden geliyor, hem de “göstericilere uygulanan polis şiddeti”ni!.. 

Elbette, “yayın yasağı”na da hiç dokunmuyorlar!..

Hadi, “Çarşamba” günü tek bir haber vermediler, belki “Perşembe” akşamı verirler dedik ama, ne gezer?..

Perşembe günü, yani önceki gün hangi haberi vermişler biliyor musunuz?..

Amerika cayır cayır yanarken; CNN de, BBC de; “tam 10 dakika” süreyle,“Avustralyalı bir kriket oyuncusunun yaralanması”nı vermişler...

Evet, evet; 10 dakika!..

“Kriket oyuncusu”nun kafasına bir şey çarpmış da, yaralanmış!..

Avustralya nire, ABD nire?..

Amerika’da “kriket” oyunu yok ki!.. Ama, mesele “kriket oyuncusu” değil!.. Mesele, “dikkatleri Amerika’daki olaylardan uzak tutmak!”

Hele bir düşünün;

Türkiye’de “Kirli 17-25 Aralık operasyonu” ya da “Kobani kalkışması”oluyor ve TRT, bu olaylardan bahsetmek yerine, “Japonya’daki bir Sumo güreşçisi”nin ayağının tökezleyip de, yere düşmesinin haberini veriyor!..

Gülersiniz değil mi?..

CNN ve BBC de öyle!..

Güldürüyorlar insanları!..

Ya Binnaz Toprak ve kriket oyuncusu olmasaydı?.. Herhalde o zaman da“penguen belgeseli” yayınlarlardı!..

Aman Pour, Yaman Pour!..

ABD’yi görme, Türkiye’ye vur!..

SİLOPİ’DEKİ BAŞIBOŞ İNEK!

Bir ilginç haber de, Türkiye’den!..

“HDP’li Silopi belediyesi, başıboş hayvanları sokak ortasında kesiyor”muş, iyi mi?..

Sormak lazım değil mi;

“Hayvan”ın günahı ne?.. Eğer cezalandıracaksan, git sahibini bul, ondan hesap sor!.. Hayvanın günahı ne?..

Madalyonun ötesi yüzüne bakacak olursak, şunu görürüz: Bu hayvancağız,“HDP’li Silopi Belediyesi” tarafından değil de, meselâ “AK Partili bir belediye” tarafından kesilseydi acaba ne olurdu?..

“Kürt halkı”nın değil ama, “HDP’li Kürtçüler”in hepsi; sokaklara dökülür, isyan eder, başlarlardı yaygaraya:

“Zalim devlet, sokak ortasında Kürd’ün ineğini kesti!”

Ama, “Kürdün ineği”ni Kürtçü Belediye kesince, kimseden ses-seda çıkmadı... Ve tabiî, “hayvan hakları savunucuları” da piyasada yok!..

Bırakın kesmeyi, o ineğe faraza “resmi bir araç” çarpsaydı var ya; göreydiniz feryad-ı figanı!..

Demem o ki;

Bu “kafa”nın da, Amerika’daki Christiane Amanpour” kafasından farkı yok!.. Her ikisinin de “ortak düşman”ları “T.C. ve Erdoğan!”

“Yok, öyle değil” diyen biri varsa, “kriket oyuncusu”nu ve “kesilen ineği”izah etsin bana!..

NAMUSU KÂBUS GÖRMEK!

“Silopi” demişken; merkezinde yine “BDP’liler”in olduğu bir “eylem”den söz etmek istiyorum... Dünkü Akit’te okuduğunuz gibi; Şırnak’ın Silopi veMardin’in Mazıdağı ilçelerinde, akılları sıra “Kadına Şiddete Hayır” eylemi yapan HDP’li bir grup; “çarşaf giydirdikleri” kadınları “zincir”lerle bağlamışlar, o zincirleri bir erkeğin eline vermişler, o erkek de, zincirleri kadınları, “deve yuları tutar” gibi tutuyor ve peşinden sürüklüyor!.. BDP’nin bu eylemle vermek istediği mesaj şu: “Çarşaflı kadınlar, erkeklerin kölesidir!”

Ben inanıyorum ki;

“Kürt halkı”nın yüzde 85-90’ı “Müslüman”dır... Yine Kürt kadınlarının yüzde 85-90’ı “beyaz yaşmaklı”, en az yüzde 50’si de “çarşaflı”dır...

Peki, hal böyleyken HDP’liler ne yapmak istiyor?.. Tamam; kendileri“Marksist” veya “Ateist” olabilirler ama; “oy” aldıkları kadınlar“dindar”dır!.. Gerçek bu iken; o “zincir”ler, tam da “BDP’lileri” temsil etmekte, Kürt kadınları “köle” olarak, “oy deposu” olarak gördüklerini sembolize etmektedir!..

“Çarşaflı kadınları zincirlemek” yerine, dönüp kendilerine bakmalı ve sormalıdırlar:

“Kürt kadınların yüzde 85-90’ı beyaz yaşmaklı, yüzde 50’si çarşaflı olduğu halde, BDP’li milletvekilleri arasında niye yaşmaklı ve çarşaflı kadınların bir tek temsilcisi yoktur?”

Buyrun BDP’liler, cevap verin bu soruya!.. Verin ki, Kürt kadınlara asıl şiddet uygulayanın kendiniz olduğu çıksın ortaya!.. Sizin yaptığınız; resmen ve alenen “istismar”dır, “ikiyüzlülük”tür!..

Ama bir gün gelecek, Kürt kadınlar o “zincir”leri gerçekten kıracak ve“Dindar Kürtleri temsil etmeyen” sizleri, başlarından defedeceklerdir!..

Siz ki, bir “namus” sembolünü “kâbus” gibi görüyorsunuz, gelecekte o“kâbus”u siz yaşayacaksınız!..

Bir çift söz de, “PKK lobisi”ne...

Medyada bir “PKK-HDP lobisi” olduğunu öteden beri yazıyoruz...

Bu “lobi”ye mensup gazete yöneticileri ve yazarlar, PKK’ya da, BDP’ye de toz kondurmaz, onların yaptığı her “şirretliği” hoş görürler!..

Yine öyle oldu!..

HDP’lilerin öncülük ettiği eylemi de görmezden geldiler!..

Onlara da “yuh” olsun!..

YALOVA’NIN AMANPOUR’LARI!

Sırası gelmişken, “CHP’li Yalova Belediyesi’nin ağaç katliamı”na da bir kanat çırpıp, geçelim...

Heyy neredesiniz, Taksim’den “darbe” çıkarmaya çalışan “Gezi Zekâlı”taifesi?.. “Validebağ’da ağaçlar kesilecek, cami yapılacak!” diye ortalığı ayağa kaldıran “Paralel medya” nerede?.. “Çapulcular” nerede, “CHP’liler”nerede?.. Heyy Hürriyet, hey Cumhuriyet, siz neredesiniz!..

Siz değil miydiniz, “Taksim’de 3-5 ağaç söküldü” diye “Gezi kalkışması”nı köpürten?.. Siz değil miydiniz, AK Parti’yi “ağaç katliamı” yapmakla suçlayan?..

Peki, ağaçları katleden “CHP’li Yalova Belediyesi” olunca niye gıkınız çıkmıyor?.. Ne o, “dil”leriniz, bir yerlerinize mi kaçtı?..

Siz var ya, siz;

En az CNN ve onun sunucusu Christiane Amanpour kadar “sahtekâr”, en az onun kadar “ikiyüzlü”, en az onun kadar “embedded”siniz!..

Daha ne diyeyim;

Hepiniz Amanpour olmuşsunuz!..

Hep, “Ortada kuyu var, yandan geç!”

Bir de kalkmış; “Meclis’in sansürüne hayır” diyorsunuz!.. 

Ulan, “asıl sansürcü” sizsiniz!. 

***********************************************************************

Mülâkata mı giriyorlar, “Kim 1 Milyon İster” yarışmasına mı?

Kahramanmaraş’ta “12 Şubat Kaymakamlığı” tarafından, “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma İnceleme Görevlisi” almak için, bir “mülâkat”yapılmış!..

Peki, “Sosyal Dayanışma Görevlisi” almak için, sizce “hangi sorular”sorulur?.. Elbette, “sosyal konular”la ilgili sorular değil mi?..

Ama, öyle değil!.. Buyrun, bir mülâkat sorusu:

“BM Onur Ödülü, Türkiye’de hangi kuruma verilmiştir?” Söyleyin Allah aşkına;

Bu sorunun “Sosyal Yardımlaşma” ile ne ilgisi olabilir?..

Soruya bak, saçını tara!..

Ya da, şu sorular:

“İshal mikrobunu kim bulmuştur?”

“Telgrafı ilk bulan kimdir?”

Söyleyin Allah aşkına;

Bu soruların “çalışma alanı” ile ilgisi ne?..

Bir “torpil, kayırma, kollama” varsa, doğrudan söyleyin adamlara!.. Yok“onur ödülü”ymüş, yok “ishal mikrobu”, yok “telgraf”mış, kimi ilgilendirir bu sorular?..

O adamlar “Sosyal Yardımlaşma”da görevlendirilmek için giriyorlar mülâkata, “Kim 1 Milyon İster” programında yarışmıyorlar ki?..

Lütfen saçmalamayın!..

Saçmalayıp da, insanların “istikbal”leri, “umut”ları, “devlete ve hükümete güven”leri ile oynamayın!..

Ya da, o soruları siz cevaplayın!..

yeniakit

Bu yazı toplam 796 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar