Allah'ım Islah Et...
Allah’ım, başörtüye füruat deyip, başörtüsü yasağını ortadan kaldıranları takdir edemeyenleri sen ıslah et…
Arzu Erdoğral / Habervaktim
Beddua edenlere manifesto!
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu adı altında fitneyi uyandırma görevini üstlenenler, bu yolla hükümeti yıpratmayı amaçlıyor.
Ülkemizi ve milletimizi zor duruma düşürmek için önceden kurgulanmış senaryolar ile başta İsrail ve ABD olmak üzere şer güçlerine hizmeti eksenine alanlar tarafından yeni Gezi denemeleri yapılıyor.
Vicdan sahibi herkesi fevkalade üzen bu gelişmeler ve edilen beddualar bir manifesto yayınlamamı zorunlu kıldı.
O zaman üstüne alınmak isteyen herkese hitaben toplumsal vicdan hareketinin duyulması için aşağıda yazılanları okuyalım;
Dershane tartışmaları ile başlayan ve devam ettirilmek için büyük uğraşlar verilen süreç vicdan ehlini derinden sarstı. Türkiye’nin bu kadar düşmanı varken, sorunun tek kaynağını Başbakan Erdoğan gibi göstermek hakperestçe bir davranış biçimi değildir. Bu yaklaşım tarzı cemaatin temsil ettiği çizgiyle paralel gözükmemektedir.
Dershaneler konusunun bahane edilerek seçilmiş bir hükümete medya yoluyla saldırılması noktasına kadar beddua edenlere karşı hep hüsnü zan besledim. Ama Fethullah Gülen ve bazı cemaat mensuplarının geri adım atmak yerine her yeni günde bir önceki günü aratacak tutumları hiç şık olmamıştır.
Bugüne kadar hükümeti destekleyip şimdi yerden yere vuranların davranışı en hafif tabirle vefasızlıktır.
Dershaneler bahane edilerek çeşitli yöntemler ile yok edilmeye çalışılanlar seçimle başa gelmiş meşru bir hükümettir. Buna rağmen yolsuzluk ve rüşvet operasyonu adı altında bir süreç yürütülmüş, ancak beklentinin aksine amacın eğitim olmadığı ortaya çıkmıştır.
Herkesi aynı kefeye koyanların moda bir tabir haline getirdiği “İktidar yalakaları” ifadesiyle ülkesini ve milletini seven, milli iradeye saygı duyan kişilerin hakkına girilmektedir. MİT, Emniyet gibi kurumlara girme gibi bir derdi olmayan çevreler mi bir beklenti içindedir? Yaşamı boyunca elinden geldiğince hakkı savunan kişilerin gönlünü yaralamak vicdanlı hiçbir insanın onaylayacağı bir tutum değildir.
Bu millete ve insanlığa hizmet etmekten başka amacı olmayan Başbakan Erdoğan’ı takdir eden biri olarak sivil iradeye karşı yapılan her girişimin karşısında duruyor ve edilen bütün hakaretleri ben üzerime alıyorum. Beni tanıyan herkes özellikle cemaatin ileri gelen bazı isimleri bilir ki kimseden bir talepte bulunmuş değilim.
Haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğu gerçeği üzerinden itiraf etmeliyim ki bu kadarını hiç tahmin etmemiştim.
O nedenle şimdi onlar için dua etmekteyim…
Allah’ım, “bedduaya amin demeyin” diye söyleyip, ellerini beddua için kaldıranları sen ıslah eyle…
Allah’ım, ABD, İsrail ve kuyruklarının gerçekleştiği katliamlara sesini çıkarmayıp, Müslüman insanlar için beddua edenleri sen ıslah eyle…
Allah’ım, 28 Şubat’taki sözlerinden pişmanlık duyduğunu açıklamasına rağmen rahmetli Necmettin Erbakan’dan helallik almak nasip olmayıp yine aynı şeyleri yapanları sen ıslah et…
Allah’ım, başörtüye füruat deyip, başörtüsü yasağını ortadan kaldıranları takdir edemeyenleri sen ıslah et…
Allah’ım, sözcüleri aracılığı ile dış basına verilen röportajlarda Gezi’deki rolleri hakkında ipucu verenleri sen ıslah et…
Allah’ım, Mavi Marmara şehitleri için bağrı yanmayıp "İsrail'in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır" diyenleri sen ıslah et…
Allah’ım, fitne uykudadır uyandırana lanet olsun hadisini unutanları sen ıslah et…
Allah’ım, senin “kafirlere karşı şedit, kendi aralarında ise merhametlidirler” buyruğunu tersine çevirenleri sen ıslah et…
Bu manifesto ve dua tamamen şahsıma ait olup, özellikle bazı söylemler Hakan Şükür’ün açıklamasından esinlenerek yazılmıştır. Yani o derece yerlidir, dışarıdan ithal değildir!
