Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Allah’a kul olabilmek

İnsan istese istemese de razı olsa olmasa da hoşuna gitse gitmese de kul olarak yaşamak mecburiyetindedir. Kulluğunu ya Allah için yapacaktır ya da Allah’ın dışındakiler için.

Eğer insan Allah’a (cc) kul olmuşsa, Rabbine tam bir teslimiyetle boyun eğmiş, emir ve yasaklarına titizlikle uymuş ve vahye karşı olumlu bir tavır sergilemiş olur.

İnsan, Allah’a değil de batıllara kul olmuşsa, O’nun emir ve yasaklarına değer vermemiş ve böylece vahyi kabul etmeyen bu inanca saplanmış olur.

Dolayısıyla insanın kul olmadan yaşaması mümkün değildir. Ancak Allah’a kul olarak yaşayanlara gerçekten kul denir. Şayet Allah’ın emir ve yasakları dışında yaşamayı tercih etmişse, mecazi manada o kişiye kul denilse bile, gerçek manada o kul değil, mahluktur. Yani yaratılan varlıklardan biridir.

ALLAH'A KULLUK NASIL OLUR?

Bu soruyu şöyle açıklayabiliriz.

1. Kulluk birimlerimiz neler olup, kaç tanedir?

2. Örnek aldıklarımız kul mu, yoksa mahlûk mudur?

Kulluk birimleri dördü geçmez; bunlar: Namaz, Zekât Hac ve Oruç olarak isimlendirilir. Rabbimizin farz olan, emirlerinden sadece bu dördü konuşulur ve yapılmaya çalışılır. Hâlbuki bu dört temel farzın iki önemli hikmeti vardır:

1. İslâm’daki bu dört ibadet çeşidi adeta Allah’a kulluk yolunda yakıt ikmali yapılan ana istasyonlar gibidir.

2. Bu dört ibadet, Müslümanın hayatını ibadete çevirme araçlarıdır. Bir Müslüman bu farzlarla hayatının tamamını ibadete çevirir ve Allah’a kul olarak yaşar.

Mesela, alışveriş yapmanın, sadaka, ana-babaya iyilik, cihat etmek, ilim tahsilinin ibadete çevrilmesi, dört büyük farzı işlemeye bağlıdır.

Allah katında kulluğun geçerli olması için, kul peygamberleri, örnek almak mecburiyetindeyiz. Peygamberler dışında topluma örnek ve rehber olmak, yine onlara varis olmakla mümkündür. Çünkü İslam’da önder olanlar aynı zamanda örnek insanlardır.

Hakiki manada Allah’a kul olmak istiyorsak:

1. Kime kuluz? Bunun cevabını vermeliyiz. Allah’a veya başkalarına.

2. Niçin kuluz? Çünkü Allah, insanı kendisine kul olsun diye yaratmıştır.

3. Nasıl kuluz? Bunun geçerli cevabı, Allah’a kulluk için ibadetlerimize devamla Allah’a has kul olarak yaşamak için peygamberleri örnek almalıyız.

4. Nerede kuluz? İslam’a göre yeryüzünün tamamında, diğerlerine göre ise ibadethanelerde. Yeryüzünü ibadethane olarak görmeyenlerin kullukları dört duvar arasına sıkıştırılmış demektir ve İslam dört duvar arasına sıkıştırılacak bir din değildir.

5. Kimlerle kulluk? Cevabı Fatiha suresi verir, nebiler, sıddıklar, şehidler ve salih kullar...

Müslümanlar, ancak Allah’a kulluklarını ifa ederken Müslüman kardeşleriyle beraber olurlar. Peki diğerlerini nereye koyacağız? Onlar tebliğ ve davete muhatap olanlardır.

Allah’ın emir ve yasaklarını kabul edenlerle, kabul etmeyenleri yan yana, sırt sırta nasıl koyabilirsiniz? Müslümanlar Allah’a kul olmuşken, diğerleri şeytana kul olmuşlarsa, iki grubu bir kefeye koyamayız.

Çünkü İslam, İslam’dır. Cahiliye, cahiliyedir. İslâm’ın alternatifi olmadığı gibi, Müslümanın da alternatifi olamaz.

yeniakit

Bu yazı toplam 890 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar