Ala, 'Jandarma İçişleri Bakanlığı'na bağlanıyor'

Ala, 'Jandarma İçişleri Bakanlığı'na bağlanıyor'

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Jandarma Genel Komutanlığının İçişleri Bakanlığına bağlanması yönünde çalışma yürüttüklerini söyledi.

çişleri Bakanı Efkan Ala, TVNET kanalında Abdülkadir Selvi'nin gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Jandarma teşkilatının İçişleri Bakanlığına bağlanmasına ilişkin soru üzerine Ala, teorik olarak jandarmanın İçişleri Bakanlığına bağlı olduğunu belirterek, "Fakat iyi ilişkilerle devlet yönetimi bir yere kadar. Bu, dernek değil, vakıf değil, gönüllü teşkilat değil ki iyi ilişkilerle yönetesiniz. Bir sorun çıktığı zaman nasıl çözüleceğinin kuralları olmalı. Problem nasıl çözülür, iyiye nasıl gidilir bunların kurallara bağlanmış olması lazım" dedi.
Bu kuralların da demokratik anlayışı yansıtması gerektiğini belirten Ala, şöyle devam etti:
"Jandarma ile İçişleri Bakanlığı arasındaki ilişkiler kesinlikle reforma tabi tutulmalıdır, tutulacak. Jandarma teşkilatının İçişleri Bakanlığına bağlı olması yönünde çalışmalarımız var. Çalışmayı önümüzdeki dönemde, süreç içinde gündeme getireceğiz.  
Görüşmelerimizi, çalışmalarımızı yaptık, önemli kısmı tamamlandı. Jandarmanın hem askeri hem adli görevleri hem de mülki görevleri var. Ama milletin jandarmadan beklediği daha çok mülki görevler, yani asayiş ve güvenlik hizmeti. Jandarmayı, millete karşı bu işten sorumlu olan siyasi mekanizmaya ki İçişleri Bakanlığıdır bağlayacağız. Önümüzdeki dönemlerde gündeme gelecek." 
"Bu konu bir takvime bağlandı mı?" sorusu üzerine Ala, düzenlemenin bir bölümünün önümüzdeki yasama döneminde ele alınacağını, bir bölümünün ise daha sonra değerlendirileceğini aktardı. Ala, "Bizim askeri ihtiyaçlarımız var. TSK'nın askeri ihtiyaçları var. Bu askeri ihtiyaç da jandarmanın bugünkü konumu dikkate alınarak planlanmış. Burada yapacağınız değişiklik oradaki planlamayı etkileyecek. O planlamanın da bununla mütenasip şekilde devam edilmesi lazım. Bunların hepsini dikkate alarak değerlendirmeler, görüşmeler yapıyoruz" diye konuştu.
"Yüksek Askeri Şura tarafından değil sizin tarafınızdan atanacak..." denilmesine karşılık Ala, "Tabii, tabii. Şu var Türkiye'de bugün TSK'nın komuta kademesi de demokrasiyi içselleştirmiş bir kademedir. Türkiye'de artık demokratik düzeni içselleştirmiş, bunun Türkiye'nin lehine olduğunu bilen bir yönetim kademesi var" ifadesini kullandı.
Ala, "Askerden bir direnç var mı?" sorusu üzerine, bunların eski Türkiye'nin kavramları olduğunu, jandarma teşkilatının lehine adımlar atılması gerektiğini belirtti. Ala, "Hepsinin görevi millete hizmettir. Millete en iyi şekilde hizmet edecek adımları atma konusunda mutabakat var ama hangi sistemi kurgularsak, hangi düzenlemeleri yaparsak millete maksimum derecede hizmet ederiz bunlar zaten görüşerek atacağımız adımlardır" diye konuştu.
''Paralel yapı'' iddialarına yönelik İstanbul merkezli soruşturmanın önceki operasyonun devamı olup olmadığı yönündeki soru üzerine Bakan Ala, Türkiye'nin o dönem çok ağır bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldığını belirterek, şunları söyledi:
"Bu saldırılar suç işlenmeden yapılabilecek saldırılar değil. Bu, bir suç işlendiği gösteriyor, tabii bertaraf edilince. Ondan sonra idari soruşturmalar, adli soruşturmalar, bu nasıl oldu, ne oldu, niye oldu soruşturmaları devlet refleksi olarak zaten yapılır, yapıldı. O dönemden itibaren usulsüz dinlemeler, kararlar, faaliyetler, suç olanlar, olmayanlar tespit edildi, ediliyor ve süreç işliyor. İdari yönden tespit edilenlere idari cezalar veriliyor, adli olarak tespit edilenlere adli cezalar veriliyor. Soruşturmalar yürütülüyor, sorgulamalar yapılıyor.
O dönem bütün bu suç uydurma, suç oluşturma, devlet içerisine çöreklenmiş bir şebeke, bir paralel yapı, kendi amaçlarına, kendi amaçlarının da daha sonra bunlar çıkacaktır, kimlerle, hangi şekilde bu amaçlar ortaya konmuş, kimin amaçlarına hizmet ediyor, kimlerle ilişki içerisinde bu kurgular yapılmış? Bunların hepsi devlet mekanizması içerisinde Savcılarca, müfettişlerce sorgulanıyor, bulgular elde edildikçe gereği yapılıyor. "
''Paralel yapı''nın dış bağlantılarına yönelik soru üzerine Ala, Türkiye'de 2002' den beri sürekli saldırı altında olan ama hep korunmuş bir siyasi istikrar var bulunduğunu, milletin bu siyasi istikrarın arkasında durduğunu, bunun da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında somutlaştığını ifade etti. Ala, 2002'den beri çeşitli dönemlerde darbe girişimleri, muhtıralar, kapatma davaları ve kurumlar aracılığıyla saldırılar olduğunu ama istikrarın ve dirayetli, kararlı duruşun sürdürüldüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Peki, etrafımıza bakalım, Ukrayna'dan Suriye'ye, Irak'a, Mısır'a Tunus'a bakın hep istikrarsızlık var. İç savaş var, parçalanmalar var. İsrail Filistin meselesi ne zamandan beri devam ediyor. Filistin'de ağır katliam var, saldırılar var. Şimdi burada kim ses çıkarabiliyor. Uluslararası bir haksızlık olduğunda, Müslümanlara yönelik bir problem olduğunda, isterse Hristiyan olsun, zulüm olduğunda bizim İslam ahlakının gerektirdiği şekilde kim dik duruyor? Türkiye. Allah muhafaza 17 Aralık, 25 Aralık döneminde Türkiye'nin de istikrarının tarumar edildiğini düşünün. Ne olurdu? Kimse ses çıkartabilir miydi? Millet bunu görüyor, bugün Gazze'de olanlara kimse ses çıkartabilir miydi? Türkiye bir yandan güçlenirken, bir yandan da ağır bombardımanların hedefi olduğunu artık herkes biliyor. Biz uyanık olmalıyız."
Yasa dışı dinlemelerin kapsamının çok büyük olduğunu ve operasyonların süreceğini aktaran Ala, "Bakın hukuki süreç işletiliyor. Devlete karşı, ulusal güvenliğimize karşı, milli menfaatlere karşı işlenen suçu kimse örtbas edemez, kimsenin gücü buna yetmez. Bakınız ulusal güvenlikten bahsediyoruz. Telefonları, ofisi dinleniyor Başbakanın. Nerelere servis ediliyor? Daha onlar da çıkacak. Bu memlekette bir şey gizli kalmaz. Bunların hepsi ortaya çıkar, çıkıyor" diye konuştu.
Bakan Ala, soruşturmaların 57 ilde devam ettiğini, bin 979 kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, 200'den fazla kişi hakkında ihraç talebi olduğunu ve yaklaşık 630 kişiye de disiplin cezası verildiğini belirtti. Ala, 366 ayrı olayın soruşturulduğunu bildirdi.
Devletin arşivinde bulunan dinleme tapelerinin bulunabileceğini belirten Ala, "Devletin arşivlerinde olanlar hakkında usulsüz olarak alınmışsa soruşturma var ama devletin arşivine gitmeden usulsüz silinmiş olanlar varsa onlara ilişkin soruşturmalar var. Ama her şeyi hukuk içinde yapılmış dinlemeler var, onlara da kimse bir şey söylemiyor" dedi.
Ala, geçmişte görev yaptığı yerlerde milletin lehine, milletin hakkını ve hukukunu koruyan bir anlayışla işini yaptığı için o zamanki Ergenekoncuların hedefi olduğunu belirterek, "Şimdi de neoergenekoncuların hedefindeyiz demek ki" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı seçimi
Cumhurbaşkanı seçiminin Türkiye'nin siyasi bakımdan en önemli olaylarından biri olduğunu da dile getinenh Ala, "Bundan sonra cumhurbaşkanını halk seçecektir. Bu, şu demektir, her cumhurbaşkanlığı seçimi bir krizdi. Şimdi artık kriz olmaktan çıktı. Her cumhurbaşkanlığı seçimi bahane edilerek birileri yönetime el koyuyordu. Şimdi milletin yönetime el koyma zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Ala, çözüm sürecine yönelik adımlara ilişkin de şunları kaydetti:
"Yasal düzenlemeyi de çıkardık. Bu, çok önemli bir zemindir. 2002'den beri atılan adımların Türkiye'yi getirdiği nokta çok iyi bir noktadır. Bundan sonra daha hızlı bir biçimde yolumuza devam edeceğiz. Bu mesele, bu kavga, Türkiye'yi kemiren, bitiren, kimseye faydası olmayan bu kavga çözülecek. Bu dışarı çıkmalar, aşağı inmeler, içeri gelmeler, içeri girişler, girişlerden sonra yapılacak olanlar, siyasi alanın açılması, sosyal alanda yapılacaklar, ekonomik alanda alınacak tedbirlerin hepsine ilişkin bir yol çalışıyoruz. Kararlı bir biçimde yolumuza devam ediyoruz. Yol haritasını da bitirmek üzereyiz. İnşallah sonbahara da onunla gireceğiz. Şu anda bile masamızda, sürekli çalışıyoruz ve bitirmek üzereyiz."