Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

AKP değil!

28 Şubat’ın yirminci yıl dönümünde yazıyorum. Yıllar çok çabuk geçti. Yıllar değil, günler bile çok yavaş, çok zor geçti. Bu hikâyede çabukla yavaş, birbirini sıfırlayan, birbirini boşa çıkaran, hasılı, yokmuş gibi olan mefhumlar değil. Bilakis çabuk olduğu kadar yavaş o sebeple de çabuk ama ne de çabuk, yavaş ama ne de yavaş sorularına cevap bulduğunda insanı bir değil iki defa hançerlercesine acıtan bir sizi, inleme, üzüntü, çöküntü ve daha fazlasıyla geçti. 28 Şubat zihniyetinin ana aktörü CHP’nin yani DSP’nin yani SHP’nin fırsat bulsa DHKP-C’nin (listeyi uzatalım mı daha…..) ve yan ürünü olan ANAP ve MHP’nin, CHP zihniyetinden beslenen ve kendine takiyye ile alan açan FETÖ’nün güçlerini birleştirerek bu millete “ettikleri” çabucak akıp giden zamanla insanları eğitimlerinden, mesleklerinden, ileriye dönük hedeflerinden, rüyalarından, hülyalarından yani geleceklerinden, yani kendilerini idrak etmekten, yani kendileri olabilmekten bir anda koparıverdi. Işık hızı ile geçti zaman. Çabucak. Okula gidilecek yıllar, ağlamak yerine gülünecek yıllar, yaş tutmak yerine bulutlar üzerinde başarıdan başarıya koşulacak yıllar bir anda geçti. Yoktu o seneler. Olmadı onlar. Yüzler buruştu, omuzlar çöktü, hızlıydı geçen zaman belki ama yanında götürdüğü de çöktü. Ol-ma-dılar. Ola-madılar.

Biliyor musunuz ne? Belki bir itirafta bulunsanız, evet yaptık ve çok yanlış yaptık, keşke yapmasaydık, pişmanız, çok pişmanız deseniz belki bir umut ışığı görür insanlar sizde. Ama hayır, siz hiç o alanlara girmeden insanların gözünün içine baka baka yalan söylemeyi tercih ediyorsunuz.

28 Şubatla yüzleşememeniz bir tarafa, şu son halleriniz yok mu…evlere şenlik demek işten bile değil. AKP demeyin, AK Parti demelisiniz telkinleri vererek ikiyüzlülüğü saklama ihtiyacı bile duymuyorsunuz. Ama şu var. Bu sizin umursamazlığınızdan kaynaklanmıyor. Kusura bakmayın aptallığınızdan kaynaklanıyor. Öyle bir tuhaf akıl tutulması ki, CHP’ninki açıktan yaptığını idrak edemeyecek kadar içine sindirmiş ikiyüzlülüğü. Bakın size bir örnek. CHP’li kadın üye tarafından başörtüsü başından çekilip çıkartılan sözlü ve fiziksel tacize uğrayan küçük kızı yanına aldığı kadın milletvekili ile ziyaret ediyor CHP lideri. O kadın vekil ki meclis yemininde komünist sembolü yumruğunu havaya dikerek yeminini etmişti. Fırsat bulsa küçük kızın kafasına bir yumruk da o indirir mi indirmez mi sormak lazım. Sonra da CHP’nin medya yüzü Aydın Doğan medyası CHP liderinin görüntüsü yanında küçük kızı kucaklayan ve başörtülü olan AK Parti Kadın Kolları Başkanının görüntüsünü yayınlıyor. Sahtekârlık üzerine sahtekârlık. CHP lideri ise çıkışta küçük kızın annesini çekiştiriyor. İçeride ne mi yapıyor…aileye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çekiştiriyor.

Bunların arkasındaki asıl saik her daim CHP’nin tembelliği. Dedikodu kolay, siyaset yapmak zor. İftira kolay, proje üretmek zor. Kopyalama kolay ama onu bile doğru dürüst becerip kendince bir şey üretemiyor CHP. Bakın kopyala yapıştır usulü getirdikleri NO filmini dönüştürme hevesleri nasıl hüsranla sonuçlandı. “Acı gerçeği yüzlerine söyledi” diyor haber: “CHP’nin referandum için Türkiye’ye davet ettiği Şilili reklamcı Francisco Garcia, “Ben bir haftadır buradayım, ‘Hayır’ oyunun ne önerdiğini anlamış değilim” demiş.

Ah CHP ah! 28 Şubatlarla milletin iflahını kararttınız ama kendinize de bir hayrınız olmadı. 

yeniakit

Bu yazı toplam 851 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar