Ahmet Hakan'dan kritik Öcalan soruları

Ahmet Hakan'dan kritik Öcalan soruları

Ahmet Hakan bugünkü yazısında hükümete seslenerek, Öcalan'ın durumuyla ilgili tartışmalarla ilgili kritik sorular sordu.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugünkü yazısında hükümete liste halinde sorular yöneltti.

Hakan, yazısının girişinde 'Ey devletimizi yöneten üstün akıllı insanlar! Benim gibi "Çözüm Süreci"ne gönül vermiş ama son gelişmeler üzerine kafası hayli karışmış bir yurttaşınıza yardımcı olmak ister misiniz?' diye seslendi. 

Öcalan'ın serbest kalıp kalmayacağı tartışmalarının ardından, konumunun değiştirileceği şartlarının düzeltileceğine dair söylemler üzerine, hükümet kanadından birbirinden farklı ve tutarsız açıklamalar yapıldığını ileri süren Hakan, özellikle Erdoğan ve Davutoğlu'na seslenerek; "Öcalan kimdir? Kendisi iyi de çevresi mi kötüdür? Kandil nereye düşer? HDP nereye? PYD terörist midir, değil midir? Kobani önemli midir, değil midir?" sorularını sordu.

İşte Ahmet Hakan'ın o satırları:

Şunlara bir açıklık getirseniz iyi olacak EY devletimizi yöneten üstün akıllı insanlar! Benim gibi "Çözüm Süreci"ne gönül vermiş ama son gelişmeler üzerine kafası hayli karışmış bir yurttaşınıza yardımcı olmak ister misiniz? 

Eğer, "Sen kafana takma yeğen, biz işimizi biliriz" yaklaşımında değilseniz...
Lütfen herkesin aklına gelebilecek şu basit sorulara bir cevap veriniz: 

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala diyorlar ki:"Abdullah Öcalan'ın şartlarını düzeltebiliriz." Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise diyor ki: "Yok öyle düzeltme falan... Aynı şartlarda devam edecek"... Bu iki yaklaşımdan hangisi geçerli olacak?

Abdullah Öcalan'a ne muamelesi yapacağız? Şeytana uymuş da PKK gibi bir örgütü kurmuş ama sonra bin bir pişmanlık içine girmiş bir akil adam muamelesi mi? Yoksa Cumhurbaşkanımızın "IŞİD'den hiç de farklı olmadığını" söylediği PKK adlı örgütün en üst düzey yöneticisi muamelesi mi?

Eğer Öcalan Kandil'e sözünü geçirebiliyorsa... Kandil nasıl oluyor da Ocalan'a rağmen sert mesajlar verebiliyor. Eğer Öcalan, Kandil e sözünü geçiremiyorsa... Müzakere neden pcalan'la yürütülüyor? Kandil'e sözünü geçiremeyen Öcalan'la müzakereden ne çıkar?

Sadece Öcalan'ın razı edildiği ama Kandil'in razı edilmediği bir çözüm mümkün olabilir mi? Kandil, Ocalan'a rağmen çözüme yanaşmazsa ne olacak? Elinizde bir "Kandil Planı" var mı? Varsa nasıl bir plandır bu?

Hatip Dicle "Süreç başarılı olacak, çünkü başında Erdoğan ve Öcalan var" diyor... Eğer Hatip Dicle'nin bu yaklaşımı doğru ise... Yani süreci başarıya ulaştıracak iki mimar varsa... Mimarlardan biri, diğeri için "müebbet giymiş hükümlü mahkûm" muamelesi yapıyor. Bu durumda ortaya nasıl bir mimari eser çıkacak?

Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki: "Varsa yoksa Kobani... Neden?" Başbakan Davutoğlu diyor ki: "Suruç'u Kobani'den ayırmak mümkün değil"... Bu iki yaklaşımdan hangisi geçerli?

Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki: "Bizim için PYD'nin PKK'dan farkı yok". Başbakan Davutoğlu diyor ki: "Eleştirilere rağmen PYD Başkanı Salih Müslim'le görüşülecek diye talimat verdim." Bu iki yaklaşımdan hangisi geçerli?

Toparlıyor ve soruyorum: Öcalan kimdir? Kendisi iyi de çevresi mi kötüdür? Kandil nereye düşer? HDP nereye? PYD terörist midir, değil midir? Kobani önemli midir, değil midir?

Ey kıymetli yöneticilerimiz.
Şunlara bir açıklık getirseniz de...
Ne yapacağımızı, nasıl yorumlayacağımızı, nasıl bir tutum alacağımızı bilsek...