Ahmet Hakan’dan Hayrettin Karaman'a Şok Yazı

Ahmet Hakan’dan Hayrettin Karaman'a Şok Yazı

Yeni Şafak gazetesinin ilahiyatçı yazarı Hayrettin Karaman'ın 'Yolsuzluk başka hırsızlık başkadır' yazısını eleştiren Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, "Bunca kirlenmişlik içinde bir ilahiyat hocasının titizlendiği konuya bakar mısınız" diye sordu.

7-25 Aralık operasyonlarının ardından Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olan ‘yolsuzluk’ iddiaları köşe yazarları arasında polemik konusu olmaya devam ediyor. Bazı bakanlar ve yakınlarını da kapsayan iddialar hakkında mahkemeden gelen takipsizlik kararının ardından, TBMM’de bu iddiaları araştırmak için kurulan Araştırma Komisyonu’nun çalışmalarının da aksaması konuyu gündemde tutuyor. 

Ancak tartışmalara yol açan noktalardan biri de hükümete ve AK Parti’ye yakın bazı köşe yazarlarının yazıları oluyor. Bunun son örneği ise Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman’a Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’ın verdiği yanıt oldu. 

‘YOLSUZLUK BAŞKA HIRSIZLIK BAŞKADIR’

Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, ilk olarak 11 Aralık 2014 tarihinde yayınlanan ‘Bu sakızı daha ne kadar çiğneyeceksiniz?’ başlıklı yazısında “yolsuzlukla hırsızlığın aynı şey olmadığını” dile getirmiş ve “… yolsuzluğa 'hırsızlık' demenin hem seküler kanun hem de İslam ceza hukukuna göre hata, yalan ve iftira olduğunu açıklayacağım. Elbette yolsuzluk da ayıptır, günahtır ve suçtur, ama bu suç, hırsızlık suçu değildir” diye yazmıştı. Bu yazısı tartışma yaratan Karaman geçtiğimiz pazar günü de (21 Aralık) “Yolsuzluk başka hırsızlık başkadır” başlıklı bir yazı kaleme alarak bu iddiasını geliştirdi. 

Karaman son yazısında, “Muhalif siyasetçilerin hedefi, her vasıtayı kullanarak iktidarı düşürmek olursa gerekli gördüklerinde abartıyı, yalanı, iftirayı, kumpası… kullanırlar. Onlar, yolsuzluk yapan için bu kelimeyi kullanmak amaca hizmet etmezse daha yıpratıcı olan “hırsızlık” kelimesini kullanmakta sakınca görmezler” diyor ve “ama” diye ekliyordu: “dindar bir Müslümanın ağzından çıkan her sözün hesabının sorulacağı şuurunda olması ve buna göre davranması gerekir. Bu sebeple mesela yolsuzluk yapana ‘hırsız’, alkol alana ‘zânî: zina yapan’, gıybet edene ‘müfteri: iftira eden’, ‘kumpas düzenlemekten sorgulanan kimseye rüşvetçi’ diyemez. Derse yalan söylemiş, iftira etmiş olur.”

Karaman daha sonra da “yolsuzluk ile hırsızlığın hem laik-seküler sistemlerde hem de İslam hukukundaki tariflerine bakalım” diyerek hem hukuki açıdan hem de fıkıh açısından ‘kavramsal’ tarifler getirmişti. Karaman, bu kavramların birer ‘terim’ olarak farklılıkların vurguladıktan sonra ise okurlarına şöyle sesleniyordu: 

“Siyasetçiler birbirine, aslında öyle olmadıkları halde “hırsız, hain, şerefsiz vb.” diyorlar, keşke demeseler; ama ağzından çıkan her sözün hesabını vereceğine iman eden dindarlar ancak, hüküm giymiş hırsıza hırsız ve hüküm giymiş yolsuza yolsuz demek durumundadırlar. Aksi halde yalan söylemiş ve iftira etmiş olurlar.”

Karaman, yazısını, "Sorumluluk duygusuna sahip müminlere, insanlara, yapmadıkları bir günahı ve suçu isnad ederlerse günaha gireceklerini" hatırlattığını söyleyerek bitiriyordu.

‘İLAHİYAT HOCASININ TİTİZLENDİĞİ KONUYA BAKAR MISINIZ?’

İşte Karaman’ın bu yazısına Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugünkü köşesinden eleştiri yöneltti. 

Ahmet Hakan, “İslam'da yolsuza hırsız demenin hükmü” başlıklı yazısında, “Hocamız iki günah arasında bir hiyerarşi kurmakla meşgul” diye yazmış ve şöyle demişti: “Bunca kirlenmişlik içinde bir ilahiyat hocasının titizlendiği konuya bakar mısınız?”

Hakan, Karaman’ı, "Hırsızlık da yolsuzluk da ayağımın altındadır, diye gür bir seda ile haykıracağına... ‘Yolsuza hırsız, hırsıza yolsuz denmez’ diye makale yazıyor. Sanki temel sorun buymuş gibi. Okuyanda neredeyse “yolsuza hırsız demek yolsuzluk yapmaktan bile daha günahtır” algısı uyandıracak. O derece yani...” diyerek eleştiriyor ve yazısını şöyle bitiriyor: 

“Neyse...

‘Allah sabredenlerle beraberdir’ diyelim ve geçelim.”


Kaynak: Radikal