Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, son günlerde gündemden düşmeyen bir konuyu; Gezi olaylarında hayatını kaybeden Berkin Elvan'a sahip çıkıldığı kadar, Diyarbakır'da PKK'lılarca IŞİD mensubu diye öldürülen 16 yaşındaki Yasin Börü'ye sahip çıkılmadığı söylemlerini kaleme aldı.

HAKAN TERS KÖŞE YAPTI

Hakan isim vermeden özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi ve Erdoğan'ın 'iki çocuğun ölümüne eşit mesafede durulmadığı' ifadesine hak vererek ters köşe yaptı. Erdoğan'ın, yaptığı bir konuşmada 'Berkin'i ön plana çıkaranların Yasin için sessiz kaldığını' ileri sürmesini eleştirerek, Erdoğan'ın Berkin'in cenazesine saygı duyup sessiz kalmadığını, annesini yuhalattığını, en zından Yasin Börü'nün cenazesinde bunların yaşanmadığını dile getirdi.

ERDOĞAN BERKİN ELVAN VE YASİN BÖRÜ HAKKINDA NE SÖYLEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, geçen sene Berkin Elvan üzerinden siyasi istismar yapanların vahşice katledilen Yasin Börü için sessiz kaldığını söylemişti. 

İşte Ahmet Hakan'ın o yazısı:

DEVLETİN en tepesinden bir "ses" yükseliyor.

O "ses" diyor ki: "Berkin'e sahip çıkanlar, Yasin'e sahip çıkmadılar." Elhak! Doğrudur.

İstanbul'un göbeğinde öldürülen Berkin'e sahip çıkanlar, Diyarbakır'ın göbeğinde hunharca katledilen Yasin'e sahip çıkmadılar.

Fakat durun bir dakika! Bu çifte standardın hesabını kim sorabilir?

Kim sorabilir?

Tabii ki çifte standart yapmayanlar sorabilir.

Tabii ki çocuk cenazelerinde ayrımcılık yapmayanlar sorabilir.

Tabii ki iki çocuğun ölüsü karşısında da aynı tutumu alanlar sorabilir.

...

"Yasin'e sahip çıkanlar, Berkin'e sahip çıkmadılar" derken...

Kendisi Berkin in cenazesi karşısında ne yapmıştır?

Sahip çıkmış mıdır Berkin'e?

Hadi bırakalım sahip çıkmayı...

Berkin'in ölüsü karşısında sessiz kalmayı başarabilmiş midir?

Hadi bırakalım sessiz kalmayı...

Daha Berkin'in cenazesi ortadayken "terörist" yaftasını yapıştırmadan durabilmiş midir?

Doğrudur...

Berkin'e sahip çıkanlar, Diyarbakır'da eli kanlı caniler tarafından alçakça linç edilen 17 yaşındaki Yasin'e sahip çıkmadılar.

Ama Yasin'e sahip çıkmayanlar, hiç değilse bir sessizliğe hüründüler.

Utangaç bir sessizliğe...

Hiç değilse ölü çocuklar karşısında ayrımcılık yapmanın utancıyla baş başa kaldılar.

Bu kadar.

En azından hiçbiri çıkıp da sabah akşam "Yasin IŞİD'çidir, Yasin teröristtir, Yasin şudur, Yasin budur" demedi, Yasin'in annesini herhangi bir topluluğa yuhalatan falan da çıkmadı.