Ahmet Hakan: Saat 9'u 5 geçe ben ayağa kalkmadım

Ahmet Hakan: Saat 9'u 5 geçe ben ayağa kalkmadım

Ahmet Hakan, dün sabah saatlerinde, Teşvikiye mahallesinde karşılaştığı bir olayı kaleme aldı. Hakan, 9'u 5 geçe Atatürk için saygı duruşunda bulunmadığını ve bu nedenle çevresinden tepki aldığını yazdı.

Ahmet Hakan, dün sabah saatlerinde, Teşvikiye mahallesinde karşılaştığı bir olayı kaleme aldı. Hakan, 9'u 5 geçe Atatürk için saygı duruşunda bulunmadığını ve bu nedenle çevresinden tepki aldığını yazdı.
İşte Ahmet Hakan'ın bugünkü yazısından ilgili bölüm;

Yer: Teşvikiye. Mekân: Bizim kahvenin dış bölümü. Saat: 9'u 5 geçmek üzere. Ortam: Yarı dolu. Sokak: İnsan kaynıyor. Siren sesleri yükseliyor aniden. Beş masa ayağa fırlamış durumda. İki masa oturuyor. Ben de kalkmayanlar arasındayım.
İşte tam bu sırada, sokağın karşı tarafındaki minibüs durağındaki seküler bıyıklı bir amca, bana doğru "Allah belanı versin senin, niye kalkmıyorsun" işareti yaptı. (İki elini yukarı kaldırıp üzerime doğru savurma prensibine dayalı bir işaret.) Hiç üstüme alınmadım. Önümdeki gazeteye gömüldüm.
''DERDİM ATATÜRK DEĞİL''
Dün de yazdım. Ben artık Atatürk'ü farklı değerlendiriyorum. Çok uzun süredir "Tek adam, otoriter yönetim, Batı'ya yönelim, tek tip insan yetiştirme, İstiklal Mahkemeleri, lüks ve şatafat..." falan diye bik bik ötmeyi bıraktım. Yani Atatürk değil derdim.
HAZIR OL VAZİYETİNE GEÇMEYE DE KILIM, AYAĞA FIRLAMAYA DA
Ayağa kalkmamamın tek nedeni şu: Herhangi bir kutsiyet içermeyen, tamamen dünyevi kalan her türden ritüelle başım hiç hoş değil benim. Cumhurbaşkanı geçiyor diye sigara söndürüp ayağa fırlamaya da kılım, 9'u 5 geçe siren çaldığında hazır ol vaziyetine geçmeye de. Bana göre değil bu türden hareketler. Saygının, sevginin ille de böyle gösterilmesi gerektiğini düşünmüyorum. Ama saygısını, sevgisini böyle göstermek isteyenlere saygım da, sevgim de sonsuz.
KALKMAK İSTEYEN KALKSIN, OTURMAK İSTEYEN OTURSUN
Hiç rahatsız olmuyorum sirenlerden, ayağa kalkmalardan... Her 10 Kasım'da... Sirenler çalsın, ayağa kalkılsın, sorun değil benim için. Yeter ki... Bir zorlama olmasın, bir dayatma olmasın, bir baskı olmasın. Ayağa kalkmak isteyen kalksın, oturmak isteyen otursun. ''