AGD'den Suriye Açıklaması

AGD'den Suriye Açıklaması

AGD tarafından kaleme alınan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

AGD tarafından kaleme alınan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

Mart 2011'de başlayan Suriye Savaşı'nda yıkım, can kayıpları, acılar altıncı yılını doldurmak üzeredir.

Çatışmalar devam ederken mabetler, meskenler, iş yerleri, okullar ve hastaneler yerle bir olmakta, şehirlerin alt yapıları çökmekte, tarihin izleri silinmekte ve şehirler tanınamaz hale gelmektedir.

Bütün bu yıkımın, zararın ve tarumar oluşun yanı sıra hepimizin canını yakan ve uykularını kaçıran masum sivillerin ve özellikle de çocukların ölüyor oluşudur.

Biz bu savaşın altı yıldır sürmesinin barış tesis edilemediği için değil edilmediği için olduğuna inanıyoruz.

11 Eylül 2001'de İkiz Kulelerin ve Pentagon'un vurulmasını bahane eden ABD, Ekim 2001'de Afganistan'ı işgal etmiş, Mart 2003'de de Irak'a girmiştir.

Tüm dünyada ABD karşıtı tepkiler ve gösteriler artınca ABD, B Planın devreye sokmuştur.

Bugün herkes Afganistan'ın niye işgal edildiğin biliyor. Afganistan, "demokrasi, insan hakları ve özgürlük" terennümleri eşliğinde zengin yeraltı kaynaklarını yağmalamak için işgal edilmiştir.

Bugün herkes biliyor ki Libya, Libya halkını Kaddafi'den kurtarmak için değil, Libya'yı bölmek parçalamak için işgal edilmiştir.

Bugün de aynı şey yapılıyor. Gerçekler bir şekilde saptırılıyor. Bizim vicdanımızın, bizim merhametimizin, bizim kardeşliğimizin gücünü biliyorlar ve bizi maniple etmeye çalışıyorlar.

Bunu görmek lazım, bunu anlamak lazım.

Bölgedeki tüm terör olaylarının arkasında İsrail vardır, Siyonizm vardır.

Irak'tan ve Suriye'den sonra sıra kime gelecektir?

15 Temmuz'da İncirlik Üssü hangi fonksiyonu icra etmiştir.

Olup biteni görelim. Bir yanlıştan başka yanlışa savrulmayalım.

Bu çocuklar, bu siviller niçin ölüyor?

Niçin dünyanın süper güçleri bu savaşı durduramıyor?

PYD'yi, PKK'yı, IŞİD'i, diğer silahlı grupları kim destekliyor?

Irak'ın bölünmüşlüğü kime yarıyor?

Aç açık bırakma, tecavüz, taciz, her türlü işkence ve tecrit politikaları ve cinayet tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşmektedir.

2001'den bu zamana adım adım işletilen Büyük Ortadoğu Projesi karşısında hamasetle bir yere varılmadığının görülmesi gerekir.

Ankara, mutlaka Tahran ile Bağdat ile, Beyrut ile ve de Şam ile masaya oturmalıdır.

Siviller ölmesin, çocuklar ölmesin, Suriye bölünmesin, sıra Türkiye'ye ve İran'a gelmesin deniliyorsa başka yol yoktur.

Allah, bu coğrafyaya birlik ve beraberlik nasip etsin.

Arakan'da, Suriye'de ve Irak'ta yaşamını yitiren tüm mazlumlara Allah'tan rahmet diliyoruz.

 /Genel Merkez