AGD Başkanı : Türkiye Oturduğu Sofrada Lokma Olduğunu Gördü

AGD Başkanı : Türkiye Oturduğu Sofrada Lokma Olduğunu Gördü

Anadolu Gençlik Derneği’nin bu ayki şube ve bölge başkanları toplantısı yoğun bir katılımla KKTC’de yapıldı.

Anadolu Gençlik Derneği bu ayki şube ve bölge başkanları toplantısını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC)  yaptı. Evrensel Sevgi ve Kardeşlik Derneği ESKAD’ın ev sahipliği yaptığı toplantıya 81 il başkanı ve 30 bölge başkanı katıldı. Kıbrıs’ın Gazi Magusa ilinde yapılan toplantının açılış konuşmasını ESKAD Ada başkanı Recep Günaydın yaptı. Günaydın, yaptıkları çalışmalardan bahsederek, “Kıbrıs’ın İslam toprağı olarak kalması için çalışacağız” diye konuştu.
 KIBRIS,  DOĞU AKDENİZ’DE SABİT BİR UÇAK GEMİSİ GİBİDİR
 Programda konuşan AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan Kıbrıs’ın tarihinden ve stratejik öneminden bahsetti. Türkiye’nin Kıbrıs’tan vazgeçmesinin İslam coğrafyasının felaketi olacağını anlatan Turhan, “Kıbrıs, Hazreti Osman döneminde düzenlenen seferde şehit olan Efendimiz’in halası Ümmü Haram, Kıbrıs’ta, Larnaka’da medfundur.  Kıbrıs, en az yedi bin yıllık bir tarihe ev sahipliği yapmıştır. Ada’da, Mısırlılar, Hititler, Akalar, Fenikeliler, Persler, Romalılar, Bizans, Venedik, Osmanlı, Mısır Hıdivi Mehmet Ali Paşa, tekrar Osmanlı ve İngilizler sırasıyla egemen olmuşlardır.  1960’ta bağımsız bir cumhuriyet olan Kıbrıs,  20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından sonra da iki kesimli bir yapıya dönüşmüştür. Kıbrıs, Doğu Akdeniz’in en stratejik merkezidir. Kıbrıs, Sicilya ve Sardinya’dan sonra Akdeniz’in üçüncü büyük adasıdır. Burası üç kıta arasında deniz geçişinin kontrol noktasıdır. Hem Akdeniz’in hem de İslam coğrafyasının anahtarıdır. Enerji kaynaklarına en yakın noktalardan biridir, Doğu Akdeniz doğal gazına hâkim noktadır, Doğu Akdeniz’den Avrupa’ya giden tüm enerji nakil hatlarını kontrol edebilir. Kıbrıs,  Doğu Akdeniz’de sabit bir uçak gemisi gibidir. Böyle bir Kıbrıs’tan Türkiye’nin vazgeçmesi tüm İslam coğrafyasının felaketi olur” dedi.
 YAŞAMAN GELİŞMELER KISRIS’I YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR
 Bölgede yaşanan gelişmelerin stratejik konumundan ötürü Kıbrıs’ı çok yakından ilgilendirdiğini ifade eden Turhan, “Kuzey Kıbrıs’ın en doğu noktası Dipkarpaz’ın az ötesinde Suriye’nin Lazkiye Limanı vardır. Dipkarpaz’ın kuzeydoğusunda ise İskenderun Limanı bulunmaktadır. Bugün Filistin, Lübnan, Suriye, Irak hattında yaşanılan kaotik ortam Kıbrıs’ı yakinen ilgilendirmektedir. Yine bugün Kilis’te yaşanılan gelişmeler, birilerinin Kilis ve Hatay ile ilgili projeleri de Kıbrıs’ı yakinen ilgilendirmektedir. Yine bugün Filistin’in geleceği, bölgenin su ihtiyacının giderilmesi Kıbrıs ile ilintilidir. Şimdi Suriye’de en az dört grup var. Birincisi Suriye rejimi, ikincisi IŞİD, üçüncüsü PYD, dördüncüsü homojen bir yapı olmayan muhalifler. Bunlar çatışırlarken Şubat Ayı’nda ABD ve Rusya ateşkes kararı alıyor. ABD ve Rusya ateşkes kararı alıyor ama Suriye’de bir ABD askeri bir Rus askeri ile karşı karşıya gelmiş değil. İki ülke de taşeronlar vasıtasıyla bölgeyi yeniden dizayn ediyor. Küresel Emperyalizm Kuzey Irak’tan aldığı petrolü direkt Akdeniz’e ulaştırmak istemektedir. Kuzey Irak’tan Akdeniz’e bir koridor açılması gerekiyor. Rusya, Suriye’nin Akdeniz’e açılan limanı Lazkiye’yi boşaltmak istemiyor. Geriye İskenderun Limanı kalıyor.   Bu durum Kilis ve Hatay için sıkıntılı günler var demek. Bu durum tüm Türkiye için sıkıntılı günler var demek” şeklinde konuştu.  
 KİLİS’TE ROKETLER PATLIYOR ÜLKENİN UMURUNDA DEĞİL
 Kilis’te roketler patlarken ülkenin geri kalanının tepki vermediğini dile getiren Turhan, “İlginç bir toplum mühendisliği çalışması yapılıyor. Kilis’e roketler düşerken, sanki ülkenin geri kalan kısmının bu umurunda değil. Edirne’de bir kuş gribi vakası Kars’taki tavukların geleceğini etkilerken Kilis’e düşen roketler bir toplumsal tepkiye yol açmıyor. Diğer taraftan Kuzey Irak’ta kurulmuş bir yapının aynısı Kuzey Suriye’de de kurulmak isteniyor. 27 Şubat’tan bugüne geçen iki ayı aşan süreçte Kuzey Suriye’de ilan edilen federasyon teşkilatlanmasını tamamlıyor” dedi.
 TÜRKİYE OTURDUĞU SOFRADA LOKMA OLDUĞUNU GÖRDÜ
 “Türkiye, yeryüzü denilen bir restoranda ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail ile bir masaya oturdu.  Menüde önce Irak vardı, yediler. Sonra Libya vardı, yediler. Sonra Suriye vardı, yediler” diyerek bölgede yaşanan gelişmeleri örnekler vererek anlatan Turhan konuşmasının devamında gelişmelere ilişkin şunları söyledi: “Ama Türkiye kopardığı lokmayı tam yutacakken menüde sırada kendinin olduğunu gördü. Lokma boğazında kaldı.  Olup biteni konuşmanın kimseye faydası yok. Suriye’de savaş 6. Yılında. Şimdi biz olması gerekeni konuşacağız. Ankara, Tahran’a gitmeli, Bağdat’a gitmeli, Şam’a gitmeli. Bu gidişler ABD, AB ve İsrail’den bağımsız olmalı. Ankara, bölgede ABD, AB ve İsrail’den talimat almayan tüm unsurlarla bir araya gelmeli. Ankara, ABD, AB ve İsrail ile işbirliği içerisinde olan unsurlara daha büyük felaketi bir şekilde göstermeli ve onları bu işbirliğinden koparmalı. Olup biteni Sünni-Şii çatışması ya da Türk-Kürt çatışması olarak değerlendirmek, emperyalizmin bölgedeki planlarını görememektir.”
 

İslami Analiz