Washington merkezli kuruluş, Amerika Dışişleri Bakanı’nın birkaç hafta içerisinde Mısır'a yardımların başlayacağını ilan edeceği şeklindeki haberlerin ardından, 4 Nisan Cuma günü Dışişleri Bakanı John Kerry’e bir mektup gönderdi.

Human Rights Watch (HRW) mektubunda, ‘Mısır yönetimi demokratik çalışma için gerekli olan en temel hakları ihlâl etmeye devam ediyor’ dedi.

HRW, ordu destekli hükümetin Mursi’nin 3 Temmuz 2013’te darbeyle görevden uzaklaştırılmasının ardından binden fazla darbe karşıtını öldürdüğünü ve 16 binden fazlasını tutukladığını ifade etti.

HRW Ortadoğu Temsilcisi Sarah Leah Whitson, sorulması gereken sorunun ‘Mısır demokratik değişim yolunda mı?’ değil ‘ABD muhaliflere yapılan baskıları daha ne kadar görmezden gelecek?’ olması gerektiğini söyledi.

Temsilci, Mısır'la ilgili yapılacak dikkatli bir araştırmanın, hükümetin özgürlüklerin gelişmesi için değil aksine kısıtlanması için çalıştığını ortaya koyacağını ifade etti.

Amerika Birleşik Devletleri, Mısır’a yaptığı askeri yardımları, Mısır yönetiminin darbe karşıtı gösterilere sert müdahale ettiği gerekçesiyle 2013 Ekim ayında durdurmuştu. Karar kapsamında verilmesi öngörülen tank, savaş uçağı ve diğer askeri malzemenin gönderilmesi durdurulmuştu. Amerika 260 milyon dolarlık para yardımını da aynı kapsamda askıya almıştı.

İdam kararı etkisi

Mısır’da Minye Ceza Mahkemesi 2014 Mart ayında 529 darbe karşıtını idam cezasına çarptırmış, kararın ardından uluslararası kuruluşlar ve birçok ülke Mısır’ı eleştirmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın sözcüsü de bu kararın yardımlar üzerinde etkisi olacağını söylemişti.

Amerika, Mısır’a 1979 yılında İsrail’le imzaladığı Camp David barış anlaşmasından sonra yıllık 1.3 milyar dolar yardımda bulunuyor.

Amerikan yasalarına göre, Washington’un askeri darbe yaptığını düşündüğü bir ülkeye yardımlarını durdurması gerekiyor. Amerikan yönetimi Temmuz'daki darbeyi "darbe" olarak tanımlamaktan kaçınmıştı.