"ABD'nin kaybettiği savaşlar yüzyılı"

"ABD'nin kaybettiği savaşlar yüzyılı"

Kitlesel bir direniş ve fedakârlık ruhu ile aydınlanmış sömürülen halkların kaynaşma gücünün, eve dönmeye teşne askerlerden ve gözlerinde dolar işareti parlayan paralı savaşçılardan çok daha yüksek olduğu ispatlanmıştır.

 

 

ABD'nin kaybettiği savaşlar yüzyılı

 

 

James Petras

 

 

Global Research

 

 

 

Giriş

 

ABD, dünyadaki en büyük bütçeli orduya -sonraki altı ülkeden daha büyük-, en fazla sayıda askeri üsse -180'den fazla- ve en pahalı askeri endüstriyel komplekse sahip olmasına rağmen 21. yüzyılda tek bir savaştan muzaffer çıkmayı başaramadı.

 

Bu yazıda bunları tek tek ele alacak ve ABD'nin sahip olduğu güçlü maddi temele rağmen bu savaşlarda başarısız olmasının nedenlerini analiz edeceğiz.

 

 

Kaybedilmiş savaşlar

 

ABD 21. yüzyılın başından itibaren pek çok savaş ve darbede yer aldı. Bunlar Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Somali, Filistin, Venezüella ve Ukrayna'yı içeriyor. Bunlara ilaveten Washington'un gizli servisleri Pakistan, Çin, Rusya, Sırbistan ve Nikaragua'da beş vekil terörist grubu finanse ettiler.

 

ABD ülkeleri işgal etti, zaferler ilan etti ve sadece garnizon üslerini korumak için, kapsamlı bir Amerikan askeri varlığını gerektiren direnişle ve uzun süren savaşlarla yüzleşmek zorunda kaldı.

 

ABD binlerce kayıp -ölü, yaralı ve sakat asker- verdi. Pentagon ne kadar çok para harcarsa kayıpları ve müteakip geri çekilişleri de o kadar artıyor.

 

Ne kadar uydu rejim, o kadar da yolsuzluk ve liyakatsizlik.

 

Amerikan vesayet ve korumasına boyun eğen tüm rejimler Amerikalı askeri danışmanlarca çizilen hedeflere ulaşmada başarısız oldular.

 

Ücretli askerler için harcanan para artış gösterdikçe ordudan kaçma ve silahların ABD'nin düşmanları eline geçme oranı da bir o kadar artıyor.

 

Savaşları başlatmada başarı, bitirmede başarısızlık

 

ABD Afganistan'ı işgal edip düzenli orduyu mağlup etti… ardından da sonraki yirmi yılını kaybedeceği bir gayri nizami savaşla geçirdi.

 

Başlangıçtaki zaferler gelecekteki mağlubiyetlerin yolunu döşedi. Bombardımanlar milyonlarca köylü, çiftçi, dükkân sahibi ve zanaatçıyı yerel milis gücüne dönüştürdü. İşgalciler aile ve cemaatlere bağlı milli ve dini kuvvetler tarafından yenilgiye uğratıldılar. Yerli isyancılar pek çok köy, kasaba ve eyalette silah ve dolarlara galip geldi.

 

Irak ve Libya'da da benzer sonuçlar alındı. ABD buraları işgal ederek nizami orduları yenilgiye uğrattı, başkentleri ele geçirdi ve kendi adamlarını dayattı. Bu durum da sahadaki yerel isyancı ordular tarafından yürütülecek uzun erimli ve geniş kapsamlı savaşların önünü açtı.

 

Batının bombardımanları ne kadar sık olursa, vekil orduyu geri çekecek muhalefet o kadar şiddetleniyor.

 

Somali sürekli bombalandı. Özel Kuvvetler yerli kukla askerleri işe alıp eğiterek silahlandırdılar. Bunlar özel Afrika orduları tarafından desteklendiler fakat başkentte gizlenmekten başka bir şey yapamadılar. Mogadişu çok zayıf bir şekilde silahlanmış fakat motivasyonları yüksek ve disiplinli İslamcı savaşçılar tarafından kuşatılarak saldırıya uğradı.

 

 

Emperyal savaşlar çağı

 

Suriye, ABD tarafından finanse edilip silahlandırılmış bir paralı asker ordusunun hedefi oldu. Başlarda hızlıca ilerlediler, milyonlarca kişiyi yerinden edip şehirleri ve evleri tahrip ettiler, sahaları işgal ettiler. Tüm bunlar ABD ve AB'deki sömürgeci patronlarını çok etkiledi. Fakat Suriye ordusu halkı birleştirdikten sonra Şam; Rus, Lübnanlı (Hizbullah) ve İranlı müttefikleriyle paralı askerler üzerine yürüdü.

 

Ukrayna'daki 2014 darbesi ABD ve AB tarafından finanse edildi ve yönlendirildi. Başkenti (Kiev) ele geçirdiler fakat Doğu Ukrayna ve Kırım'ı alamadılar. ABD bağımlısı hırsız yöneticiler arasındaki yolsuzluk ülkeyi kuruttu -üç milyondan fazla insan geçimlerini sağlamak için Polonya, Rusya ve başka yerlere kaçtılar. Savaş devam ediyor, tefessüh etmiş ABD vekilleriyse itibarlarını kaybettiler ve hile yapmadıkları sürece seçimlerde mağlup olacaklar.

 

Venezüella ve Nikaragua'da da Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) tarafından vekil ayaklanmalar finanse edildi. Ekonomileri mahvettiler fakat sokak savaşlarını kaybettiler.

 

Sonuç

 

Savaşlar sadece silahlarla kazanılmaz. Aslında ağır bombardımanlar ve uzatılan askeri işgaller uzun süreli halk direnişlerine, işgalcilerin geri çekiliş ve yenilgilerine yol açıyor.

 

ABD'nin 21. yüzyıldaki büyük ve küçük savaşları hedef ülkeleri İmparatorluğa katmaya muvaffak olamadı.

 

Emperyal işgaller askeri zaferler demek değildir. Savaşın doğasını, direnişin kahramanlarını ve ulusal mücadelelerin kapsam ve derinliğini değiştirdiler sadece.

 

ABD; Libya, Irak, Afganistan, Somali ve Ukrayna'da olduğu üzere nizami orduları yenilgiye uğratmada başarılı oluyor. Fakat işgal zaman ve mekânla sınırlıdır. Eski subaylar, dini eylemciler ve halk tabanından gelen aktivistlerin önderlik ettiği yeni silahlı direniş hareketleri iş başında artık…

 

Emperyal savaşlar milyonları katletti; geleneksel aileye, iş mekânlarına ve komşuluk ilişkilerine vahşice saldırdı ve antiemperyalist liderler ve milis savaşçılarından oluşan yeni bir topluluğu harekete geçirdi.  

 

Emperyal güçler müesses önderleri dağıttı ve taraftarlarının büyük kısmını ortadan kaldırdı. Kadim hazinelere saldırıp onları yağmaladılar. Direniş, yerlerinden yurtlarından sökülen binlerce gönüllüyü füzeler ve insansız uçaklar karşısında canlı bombalar olarak cepheye sürdü.

 

ABD emperyal güçleri işgal edilmiş topraklar ve halklarıyla bağdan yoksundurlar. Onlar cezalarının bitmesi için gün sayan yabancılardır; sağ kalmak için, teşvik, ikramiye ve onurlu bir terhis için mücadele ediyorlar.

 

Direniş savaşçıları ise bunun aksine savaş süresince oradalar. Emperyalistlerin vekillerini ve paralı askerleri hedefleyip yok ederek ilerliyorlar. Halkın temel varlık koşullarını -iş, içme suyu, elektrik vs- inkâr eden yolsuz yanaşma liderleri ifşa ediyorlar.

 

Emperyalistlerin köleleri düğün ve cenazelerde, kutsal tatil günlerinde direniş savaşçılarının aksine meydanlarda gözükmüyorlar. Direnişçilerin bu mevcudiyeti ölüme dek sadakat ahdine işaret ediyor. Direniş şehir, kasaba ve köylerde yerel halkın korumasında özgürce hareket ediyor ve gece olunca da kendilerine istihbarat ve lojistik sağlayan halkının perdesi arkasında düşman bölgesine hâkim oluyor.

 

İlham, dayanışma ve hafif silahlar insansız uçaklar, füzeler ve silahlı dev helikopterlere üstün geliyor.

 

Özel Kuvvetler tarafından eğitilmiş ücretli askerler bile saflarından kaçarak emperyal efendilerine ihanet ediyorlar. Emperyalistlerin geçici ilerleyişleri direniş kuvvetlerinin yeniden gruplaşarak karşı saldırıya geçmelerinden başka bir sonuç doğurmuyor. Teslim olmayı geleneksel hayat biçimlerine ihanet, Batılı işgal güçlerinin postalları ve onların haysiyetsiz görevlileri karşısında boyun eğmek olarak görüyorlar.

 

Afganistan emperyal bir kaybedilmiş savaşın başlıca örneğidir. Yirmi yıl süren bir savaştan ve bir trilyon dolar askeri masraftan, on binlerce kayıptan sonra Taliban ülkenin kırsal bölge ve şehirlerinin çoğunu kontrol etmekte, eyalet başkentlerine girip buraları teslim almakta ve Kabil'i bombalamaktadır. ABD ayrılır ayrılmaz da tam hâkimiyet sağlayacaklar.

 

ABD'nin yenilgileri ölümcül bir zaafın sonuçlarıdır: emperyalist planlayıcılar yerli halkı kolonyal idareciler ve yerli gözüken benzerleriyle değiştiremezler.

 

Savaşlar halktan kopuk ve onların barış ve adalet duygusunu paylaşmayan memurlarca yönlendirilen yüksek teknolojili silahlar ile kazanılamaz.

 

Kitlesel bir direniş ve fedakârlık ruhu ile aydınlanmış sömürülen halkların kaynaşma gücünün, eve dönmeye teşne askerlerden ve gözlerinde dolar işareti parlayan paralı savaşçılardan çok daha yüksek olduğu ispatlanmıştır.

 

Silah üretip satan ve bunlardan kâr devşiren fakat daha az silaha sahip olup muazzam inançlarıyla emperyalist orduları yenilgiye uğratma kapasitelerini ispat eden insanlığın çoğunluğundan mahrum olan askeri-endüstriyel kompleksin güçlü olduğu dersini vazedenler kaybettikleri savaşlardan ders almadılar.

 

ABD'nin yıldızlı ve şeritli bayrağı Washington'da dalgalanıyor fakat Kabil, Trablus, Şam ve diğer kaybedilmiş savaş meydanlarının elçilik binalarında katlanmış vaziyette duruyor.

 

 

medyaşafak