Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

ABD kaprisi ve Yakup Köse

İki farklı ama iç içe konu üzerinden anlatmaya çalışacağım bugün meramımı. Uluslararası alan akışkan bir alandır. Ulus-devletlerin oluşturduğu bir alandır ancak onlarla sınırlı da değildir. Onların oluşturduğu gruplar, örgütler ve diğerlerinden oluşur ki bu diğerleri özel ve tüzel kişiliklerdir. Ve hatta bu alan uluslararasının ötesine de geçer ve feza boşluğunu da kapsar. Öyle ya... Amerika’nın, Rusya’nın uzaya fırlattığı araçlardan söz edeceğiz ancak bunların uluslararası alan ve ona ait ilişkilerden bağımsız olduğunu düşüneceğiz, olur mu böyle şey, elbette olmaz.

Uluslararası siyasetin yürütücü dinamiklerini de bu arenanın kabadayıları oluşturuyor. ABD, AB, Rusya eksenli siyasete ekonomik anlamda Çin ve Hindistan gibi doğu ülkeleri de şekil veriyor. Mesela, Amerika kime parmakla işaret ediyor ve hedef gösteriyorsa, öyle veya böyle, üç aşağı beş yukarı dünyanın önemli kısmı kabul edilen hatırı sayılabilecek ülkeleri o tarafa dönüyor, hedef gösteriyor. Neden, çünkü parayı veren düdüğü çalıyor, mahallenin gürbüz haylaz çocuğu diğer çocukların iflahını karartıyor ve dilediği gibi at koşturuyor. Kim ve kime göre? soruları da böylece ortaya çıkıyor. Kime göre terörist mesela... Kime göre tehlikeli... 

Filistin halkının İslami direnişinin sembolü haline gelmiş olan Hamas örgütü bundan sonra AB tarafından terör kapsamında tanınmayacakmış. Avrupa Adalet Divanı Hamas’ı teröristler listesinden çıkarttı. Oysa, Hamas Amerika gözünde bir terör örgütü. Neden diye sorsanız, cevabını Siyonist ABD’de bulabilirsiniz ancak. Yoksa sokakta yürüyen sade vatandaş ABD’linin gözünde İsrail-Filistin diye bir dert yok. Bilmez de ilgilenmez de konuyla. Duyar ve öğrenirse de muhtemelen İsrail’in yaptığı zulümlerin aşikarlığından Filistin halkının tarafını tutar. Hele hele bir de ABD ve İsrail arasındaki şartsız bağın, ABD’nin masum halkına kaç paraya mal olduğunu ve kaç hayata bedel olduğunu bilse, muhtemelen İsrail’e daha da düşman olur. Hamas yerine İsrail’i terör örgütü-devleti olarak ilan eder...

Ama böyle olmuyor...çünkü ABD gücünü kullanarak bastırıyor ve dilediğini terörist addediyor ve addettiriyor. Şimdi anlaşılan durum yavaş yavaş değişecek. Hamas’ın arkasındaki popüler destek, bir başka deyişle halkoyu onu illegal olmaktan son derece hukuki ve nizami bir zemine çekiyor. Dünyadaki ülkeler de buna yavaş ama emin adımlarla bir bir şahitlik ediyor. Kime ve neye göre soruları el değiştiriyor...

Şimdi gelelim Yakup Köse’ye. Köse bir 28 Şubat mağduru. Daha çocuk yaşta hapse atılmış bir Müslüman. 28 Şubat’ın bedelini en ağır ödeyenlerden biri. 14 yaşındayken bir eylemde derdest ediliyor. 10 sene hapis kalıyor. Çıktığı zaman Köse 24 yaşındaydı. Ondan hem çocukluğunu hem de gençliğini birileri çalıyor. O “birileri” 28 Şubat’ın mutfağındakiler, kamu vicdanında mahkûm edilmiş olanlar. Onların irtica yaygaralarıyla hayatı karartılıyor Köse’nin. Ömründen çalınan on sene bir tarafa, kim bilir başka neleri kaybediyor bu genç çocuk... Köse, kime göre bir tehditti, cezalandırılması gereken bir suçluydu... Kime ve neye göre bu ülkeyi geriye götürmek istiyordu... Bunun kararını kim ve nasıl veriyordu...

Aradan geçen on yedi seneden sonra bugün 28 Şubat’ı yargılıyoruz, yapılanlar yanlıştı diyoruz. Kaybedenleri olanlara iade-i itibar veriyoruz. YAŞ kararlarını iptal edip atılan askerlere terfileri veriyoruz, memurları görevlerine iade ediyoruz. Ama Yakup Köse, hâlâ birilerine göre bir tehdit... Öyle olmasa, on sene boyunca boşu boşuna yatmışlığı yetmemiş gibi, şimdi yedi seneliğine tekrar cezaevine neden konulsun... Söylenen gerekçe şu: cezaevinde isyan çıkmış, o da isyana destek vermiş.... Sade bir vatandaş olarak soruyorum, o cezaevinde yatıyor olması zaten baştan yanlış idiyse ve biz bu gerçeği şimdi milletçe idrak edebilir konuma gelmişsek, o zaman Köse neden tekrar hapiste? İma ettiği gibi bir paralel parmağı mı var bu işte? Yetkililer konuyla ilgili incelemeleri yapmalı ve Köse’nin mağduriyeti sonlandırılmalı.

yeniakit

Bu yazı toplam 984 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar