ABD İran'daki Gösterilere Tam Destek Veriyor

ABD İran'daki Gösterilere Tam Destek Veriyor

İran’ın çeşitli şehirlerinde Perşembe gününden bu yana yaşanan olaylar, dünya basınında geniş yer buldu.

İran’ın çeşitli şehirlerinde Perşembe gününden bu yana yaşanan olaylar, dünya basınında geniş yer buldu.


İran’da Ruhani hükümetine muhalif olan aşırı muhafazakarların başlattığı protesto dalgası çığrından çıkarak devrik şahın yanlıları tarafından sabote edildi. Konuyla ilgili olarak İran Cumhurbaşkanı yardımcısı İshak Cihangiri, “Sosyal hareketlenmelerde işin içine siyasi tavırlar girdikten sonra gösterileri başlatanlar bile süreci kontrol edemezler. Sürecin sonuçlarından en çok etkilenecek olanlar da süreci başlatanlar olacaktır” diyerek, işin içinde kirli eller olduğuna dikkat çekti.


Cuma günü itibariyle Amerikalı senatörler ve Siyonist lobi adına faaliyet gösteren düşünce kuruluşları, İran’daki protesto gösterilerini takdir eden açıklamalar yapmaya başladılar.


Amerikan senatosu Arkansas eyaletinin cumhuriyetçi senatörlerinden Tom Cotton,“İran’daki Ayetullah rejimi Suriye, Lübnan, Irak ve Yemen’i desteklemekten kendi halkının temel ihtiyaçlarına bütçe ayıramadı. Meşhed’de başlayan gösteriler İran’da hüküm süren nefret ideolojisinin sonsuz kadar halk desteği görmeyeceğini kanıtladı. Bizler, bu ideoloji karşısında hayatlarını riske atıp konuşma sesini yükseltme cesaretini gösteren İran halkını desteklemeliyiz” ifadelerini kullandı.


Öte yandan ilerleyen saatlerde ABD’de Siyonist lobi adına faaliyet gösteren Demokrasileri Koruma Vakfı (FDD)’nin kurucu başkanı Mark Dubowitz sosyal medya üzerinde adeta bir gönüllü asker mantığıyla bütün gündemini İran’daki protestolara ayırdı ve kampanyasına şu sözlerle devam etti:


“İran’da, Amerika ve İsrail’e ölüm laflarının yerini artık Ruhani ve Hamaney’e ölüm sloganları aldı. 2018’de şu zalim İran rejiminin ait olduğu yere; tarihin çöplüğüne gömüldüğünü hayal etmek bile güzel. Her zaman söylemişimdir: Benim maaşım nerede diyen “mavi yakalı devrimcilerin” İran rejimine karşı oluşturacağı tehdit, “Benim oyum nerede” diyen orta sınıftaki “yeşil devrimcilerden” daha fazla olacaktır. Amerikan yönetiminin, Devrim Muhafızlarına ve dini entiteye karşı yeni yaptırımlara girişmesi için çok iyi bir zaman diliminin içindeyiz. Yaşanan insan hakları ihlallerini ve yolsuzluk iddialarını gündeme alın. Küresel Magnitsky yolsuzluk yasasını kullanın. İnsan hakları söylemini kullanın. Trump yönetimi acilen bir mesaj yayınlamalı ve İran’daki cesur halk kitlelerini desteklediğini ilan etmelidir. Obama 2009 yılında sessiz kalarak hayatının en büyük hatasını yapmıştı. Aynı berbat hatayı yapmayın”.


Dubowitz’in bu açıklamalarından sonra Amerikan yönetiminin resmi olarak İran’daki gösterileri desteklediğini açıklaması bekleniyordu ki aradan bir saat bile geçmeden Amerikan temsilciler meclisi başkanı Paul Ryan tarafından bir mesaj yayınlandı:


“İran’daki şiddet içermeyen eylemleri destekliyoruz. Bu yaşananlar, bir rejimin kendi halkına verdiği vaadleri yerine getirmek yerine bölgedeki terör örgütlerine destek vermeye odaklanması yüzündendir”.


Ardından yaklaşık bir saat kadar sonra dışişleri bakanlığı sözcüsü tarafından Rex Tillerson adına bir mesaj yayınlandı:


“İran halkı tarafından ülke genelinde düzenlenen çok sayıdaki barışçıl protesto haberlerini takip ediyoruz. İran’ın liderleri, tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu müreffeh bir ülkeyi, ana ihraç malları şiddet, kan ve kaos olan ekonomik açıdan tükenmiş haydut bir devlet haline getirdiler. Başkan Trump’ın da dediği gibi İranlı liderlerin politikalarının uzun vadedeki kurbanları İran’ın kendi halkıdır.


Amerika Birleşik Devletleri barışçıl göstericilere yönelik tutuklamaları kınamaktadır. Bütün milletlerin İran halkının temel haklarını talep eden ve yolsuzluğa karşı çıkan gösterilerini açıkça desteklemesi gerektiği çağrısında bulunuyoruz.


14 Haziran 2017’de Dışişleri bakanı Tillerson, Kongre önünde yemin ederken “İran içinde, barışçıl bir rejim değişikliğine liderlik edecek unsurları” destekleyeceğini, “bu potansiyele sahip olan kesimlerin orada varolduğunu biliyoruz” diyerek dile getirmişti. Tillerson, bugün de İran halkına bu yöndeki köklü destek mesajını yinelemektedir.”


Son olarak Amerikan başkanı Donald Trump, twitter’dan yaptığı açıklamada:


“İran halkının barışçıl metodlarla milletin parasını ülke dışındaki terörizmi fonlamak için kullanan ve yolsuzluklara bulaşan rejimi protesto ettiğine dair çok sayıda haber var. İran hükümeti, halkının haklarına saygı göstermeli ve kendilerini ifade etmesine müsaade etmelidir. Dünya izliyor” ifadelerini kullandı.


Öte yandan önceki gün Siyonist basın aracılığı ile dünya kamuoyunun gündemine gelen bir haberde bu sürecin işaretleri yer alıyordu. İsrail Kanal 10 televizyonunun haberine göre Amerikan ve İsrail istihbarat birimleri ve ulusal güvenlik sekreteryası, 12 Aralık tarihinde Beyaz Saray’da bir araya gelmiş ve İran tehdidi karşısında atılacak adımların netleşmesi üzerine bir memorandum imzalamıştı.


Trump, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekildiğini ilan etmesinin ardından ABD ve İsrail, İran’ın küresel anlamda ABD ve İsrail’e karşı direnişi örgütleyen gruplara maddi destekte bulunmasını engellemek için bir şekilde harekete geçmeliydi. Buna göre “bölgedeki gelişmeler karşısında ABD ve İsrail, tamamen aynı fikirde”.


Kaynak : Kudüshaber