Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, "Artık barış görüşmeleriyle vakit kaybetmenin bir anlamı yok. Yapılması gereken bir an önce İsrail işgaline son verilmesi ve bu gerçekleşene kadar da BM Güvenlik Konseyi'nden Filistin halkı için uluslararası koruma istiyoruz" dedi.

Abbas, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nde kendisi için düzenlenen özel oturumda konuştu.

Mahmud Abbas, konuşmasında, bölgede son dönemde tırmanan gerginliğe ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan insan hakları ihlallerine dikkati çekerek 1948'den bu yana en kötü ve en ciddi İsrail işgalinin yaşandığını söyledi.

İsrail işgaline son verilmediği sürece barış, güvenlik ve istikrarın sağlanamayacağının altını çizen Abbas, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle de 2000 yılından beri İsrail hükümeti sistematik bir şekilde Kudüs'ün kimliğini, tarihini ve demografik yapısını değiştiriyor. Yerleşim birimlerini artırıyor. Mescid-i Aksa'nın altında kaçak kazılar yapıyor. İsrail'in Hristiyanların ve Müslümanların kutsal alanlarına yönelik işlediği suçlar ve ihlaller siyasi çatışmayı dini çatışmaya döndürecek ve biz bunu asla kabul edemeyiz."

İsrail'in sistematik ve düzenli bir şekilde uluslararası hukuku ve uluslararası insani hukuku ihlal ettiğini ifade eden Abbas, kendi vatandaşlarını da Filistin topraklarına sömürgesinin bir parçası olarak el koymaya teşvik ettiğini kaydetti.

İsrail ablukasının, savunmasız Filistinlilerin öldürülmesinin, evlerinin yıkılmasının, zorla yerinden edilmelerin, İsrail hapishanelerindeki 6 binden fazla Filistinlinin tutuklu bulunmasının kabul edilemeyeceğini ve bu durumun iki devletli çözüm umudunu öldüreceğini söyleyen Abbas, şöyle devam etti:

"Yıllardır devam eden İsrail işgali daha ne kadar sürecek, hiç mi merak etmiyorsunuz? Filistin halkı daha ne kadar en temel insan haklarından, yaşam hakkından yoksun kalacak, ne zaman kendi kaderini tayin edebilecek ve insan gibi yaşayabilecek? Tüm bunları sorarak çok mu şey istiyoruz?"

Uluslararası topluma barış ve güvenliğin sağlanabilmesi için somut adım atması çağrısında bulunan Abbas, "Buraya, peygamberler, dinler şehri Filistin'den özgürlük, adalet isteyen Filistinlilerin mesajını getirmek için geldim" dedi.

Abbas, BM'nin özel raportörlerine de Filistin'e gelerek ülkedeki hak ihlallerine şahit olmaları çağrısında bulundu.

Filistin devletini tanıyan 137 ülkeye teşekkür eden Abbas, ikili devlet çözümünü destekleyen bütün ülkeleri Filistin'i tanımaya davet etti.

Abbas, "Artık barış görüşmeleriyle vakit kaybetmenin bir anlamı yok. Yapılması gereken bir an önce İsrail işgaline son verilmesi ve bu gerçekleşene kadar da BM Güvenlik Konseyi'nden Filistin halkı için uluslararası koruma istiyoruz" dedi.

İsrail halkını haklı ve adil bir barışa davet eden Abbas, "Barış çok yakınımızda ve cevabı da çok basit; İsrail topraklarımızın işgaline son verirse insanlarıma yöneltilen savaş makinesi durdurulursa yerleşimcilerin işledikleri suçlara son verilirse hepimiz barış ve güven içinde yaşarız" ifadesini kullandı.

"Şiddet durdurulmazsa facia çok yakın"

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el-Hüseyin ise "Filistinliler ve İsrailliler arasındaki şiddet bir an önce durdurulmazsa bizleri daha önce hiç olmadığından daha fazla faciaya sürükleyecek" dedi.

Zeyd, son şiddet olaylarında 58 Filistinlinin öldüğünü, 2 bin 100 kişinin yaralandığını, İsrail tarafında ise 11 kişinin öldüğünü, 127 kişinin ise yaralandığını hatırlattı.

İsrail güçlerinin aşırı ve orantısız güç kullanmasının endişe verici olduğunu söyleyen Zeyd, her iki tarafa da şiddetin çözüm getirmeyeceğini hatırlattı.

İsrail ablukasının son bulması gerektiğini vurgulayan Zeyd, "Ortadoğu'daki barış süreci yeniden başlamalı. Filistin halkının acı çekmesine neden olan, yaklaşık 50 yıldır süren işgal son bulmalı. Filistin halkı ve Sayın Abbas özgürlüğüne kavuşmuş bir ülkede özgür ve saygın bir şekilde yaşamayı hak ediyor" dedi.

İnsan hakları konularının görüşüldüğü temel BM organı olan Konsey'in 47 üyesi bulunuyor. Yılda üç kere toplanan Konsey önemli konular için özel oturumlar düzenleyebiliyor.

İnsan Hakları Konseyi şimdiye kadar sadece bir kez özel oturum düzenlemişti. Abbas için gerçekleştirilen ikinci oturum bu nedenle önem taşıyor.