32. Vahdet Konferansı

32. Vahdet Konferansı

İslam’ın halkın kalplerine musallat olduğu yerlerde İstikbarın tokat yediğini ifade eden İmam Hamenei, İstikbarın bir kez daha bölgede halktan tokat yiyeceğini söyledi

100 ülkeden 300 Sünni ve Şii liderin buluştuğu 32. Vahdet Konferansı İran'da başladı 
İslam Peygamberinin Kutlu Doğum Gününde, 32. Uluslararası Vahdet Konferansına katılan yabancı misafirler, üst düzey yetkililer ve geniş halk kitleleri İmam Seyyid Ali Hamenei ile görüştüler.

İmam Hamenei görüşmede insanlığın tek kurtuluş yolunun İslam ve Kuran’a uymak olduğunu belirterek, Müslüman ülkeler arasında İslami uyanışın, direniş psikolojisinin artmasına ve Amerika ile müttefiklerinin bundan duydukları kaygıya değinerek, ‘’İslam İnkılabı bir örnek olarak, 40 yıl direniş bereketi ile bugün koca bir çınara dönüşmüştür ve Amerika ile Siyonist rejimin tehditleri ve uygulamalarının hiç bir etkisi olmadan, onların tüm yaptıkları hezimete uğrayacaktır. ‘’ dedi.

İmam Hamenei görüşmede, dünya cehalet ve cahiliye karanlığındayken yüce Allah, Peygamber’in ışığını insanlığa bahşettiğini, bugünde bu ışığa boyun eğildiği takdirde sonucunun kurtuluş olacağını belirtti.

İmam Hamenei, ‘’Eğer insanlık Peygamberin davetine yanıt verme yönünde beyinsel erişkinliğe ulaşırsa sorunları çözülecektir. Bugün büyük güçlerin zulmünden dolayı dünya  karanlıktır. Bugün insanlık tutsaktır ve bu sadece İslam dünyasına has değildir. Görünürde ilerlemiş ülkeler de tutsaklar ve İslam bunların hepsine yanıt verecek güçtedir. ‘’ dedi.

İmam Hamenei, Dünya Müstekbirleri ve Amerika’nın Batı Asya bölgesine fazla hassas olma sebeplerinin bu bölgede halkın İslam’a teveccühü ve bölge ülkeleri arasında İslami uyanış olduğunu belirterek, büyük güçlerin bundan korktuklarını söyledi.

İslam’ın halkın kalplerine musallat olduğu yerlerde İstikbarın tokat yediğini ifade eden İmam Hamenei, İstikbarın bir kez daha bölgede halktan tokat yiyeceğini söyledi.

İslam dünyası aydınları ve dini ulemadan bölgede İslami Uyanış ve direnişi takviye etmelerini isteyen İmam Hamenei, bölgenin kurtuluş yolunun buna bağlı olduğunu söyledi.

İmam Hamenei, bazı İslam ülkelerine hitaben, ‘’Size nasihatimiz İslam’ın vilayetine dönmeniz ve Allah’ın vilayetinde olmanız. Zira Amerika ve Tağut vilayetinin size faydası olmayacaktır. ‘’ diye konuştu.

İmam Hamenei bazı bölge ülkelerinin İslam ve Kuran’a boyun eğmek yerine Amerika’ya boyun eğmelerini hatırlatarak, ‘’ Amerika istikbari huyundan dolayı bu ülkeleri aşağılamakta ve Amerika’nın boş konuşan başkanı herkesin gözü önünde Arabistan yöneticilerini süt veren ineğe benzetti. ‘’ dedi.

Bu aşağılamaların Arabistan halkı ve Müslüman milletler için hakaret olduğunu ifade eden İmam Hamenei, bazı İslam ülkeleri yöneticilerinin Filistin ve Yemen’deki cinayetlerde Amerika’nın yanında yer aldıklarını fakat zaferin Filistin halkı ve Yemen halkının olacağını söyledi.

Amerika ve Siyonist rejimin bölgedeki gücünün eskiden daha az olduğunu ifade eden İmam Hamenei, ‘’ Siyonist rejim yıllar önce Hizbullah karşısında 33 gün sonra yenildi. İki sene sonra Filistinliler karşısında sadece 22 gün dayanabildi, daha sonraki Gazze savaşında bu 8 gün oldu ve geçen hafta Siyonistler Filistin halkına iki gün dayandıktan sonra hezimete uğradılar ve bu Siyonist rejimin sürekli zayıfladığını göstermektedir’’ dedi.

Filistin milletinin zaferinin ilahi bir vaat olduğunu ifade eden İmam Hamenei, ‘’Amerika ve müttefiklerinin esas kaygı ve cinayetleri, Müslüman milletlerin direnişidir ve bu kesin şekilde sonuç verecektir. ‘’ ifadesini kullandı.

İmam Hamenei İran milletinin tüm baskılar ve zorluklara karşın 40 yıllık direnişine işaretle, Amerika’nın tehdit ve ambargo politikasının İran karşısında yenildiğini belirterek, , ‘’İran milletinin Allah’a iman sayesinde, tüm komplolar karşısında dağ gibi durdu ve bugün İslami düzen ve İran milleti her gün ilerlemekte ve bu İslam dünyası için bir örnektir. ‘’ dedi.


İran İslam Cumhuriyeti'nin başkenti Tahran " Kudüs, ümmetin vahdet ekseni" sloganı ile 3 gün sürecek uluslararası İslami Vahdet Konferansı'na ev sahipliği yapıyor. Dünyadan 300'den fazla siyasi ve dini şahsiyet Tahran’da bir araya gelerek İslam dünyasının sorunlarına çare bulmaya çalışacaklar.

Uluslararası İslami Vahdet Konferansı İran’ın girişimi ile  koordine edilmiştir.  32. düzenlenen bu yılki oturum geçen yıllara nazaran daha bir  önem taşıyor.

 

 Amerika  patentli Asrın Anlaşmasının Filistin ülküsünü yok etmek hedefi ile izlenmesi ve aynı zamanda direniş  hareketinin " büyük dönüş yürüyüşü" adı altında yeni bir çerçevede etkinliğinin devam etmesi, ayrıca Amerika'nın İran karşıtı koalisyon oluşturma çalışmaları nedeni ile her zamankinden daha ziyade dünyanın dikkatini çekmiştir.

 Bu sebepten dolayı Tahran'da düzenlenen 32. uluslararası İslami Vahdet Konferansının  temel eksenlerinden biri,  geri dönüş yürüyüşü çerçevesinde Filistin halkının direnişi ve Filistinli mültecilerin kendi ana topraklarına geri dönmesine vurgu yapılması şeklinde ilan edilmiştir.

 Bu bağlamda Dünya İslam mezhepleri takrip Kurumu  Başkanı uluslararası işler  Yardımcısı Hüseyin Şeyhülislam şöyle diyor:  32. Vahdet Konferansı'nda ele  alınacak  en önemli konulardan biri, Filistinli  sığınmacıların geri dönüş hakkının vurgulanması, onların siyasi ve yasal haklarının korunması, Filistin meselesini tasfiye için alternatif tüm projelere karşı mücadele edilmesi, Gazze şeridi gerçekleri ve geri dönüş yürüyüşüne destek vermesidir.

 Buna ilaveten Tahran'da İslami Vahdet Konferansı için "Kudüs, ümmetin Vahdet ekseni"   sloganın  seçilmesi,  İslam, tarih ve medeniyet beşiklerinden olan Kudüs kentinin Müslümanlara olan önemini gösteriyor;  zira siyonizm, uzlaşmacı Arap ve Amerikan ekseni, bu kentin tüm İslami ve tarihi eserlerini yok ederek Siyonistlerin iradesine bırakmak istiyorlar.  Başka bir ifade ile bu yıl düzenlenen konferansın mesajı mazlum Filistin halkı ve direniş eksenine destek vermektir.

 Tunus el-Zeytune  Üniversitesi Felsefe hocası Fevzi el-Alevi,  İranpress Haber Ajansı’na verdiği Mülakatta Filistin meselesinin önemi ve İslami Vahdet Konferansı'na ilgi  konusunda şöyle bir açıklamada bulundu:  Müslümanların vahdetinden  amaçlanan hedeflerden biri Filistin ve Kudüs meselesidir, fakat sömürgeci gerici Arap ülkelerinin yeni sloganı ise Filistin meselesine ilgisizliktir; bu slogan Müslümanlar arasında tefrikanın sebebidir. 

 Amerika başkanı Donald Trump'ın,   Filistin meselesini yok etmek, siyonist rejim ile ilişkileri normalleştirmek ve Kudüs kentinde site inşaatlarını  devam ettirmek için siyonist rejim ve gerici Arap rejimleri ile işbirliği çalışması dikkate alınırsa,  Filistin topraklarında Asrın Anlaşması projesi çerçevesinde düşmanların şom planını gerçekleşmesini engellemek için Müslümanların vahdeti, tek  stratejik seçenek olduğu anlaşılıyor.

 Tahran'da düzenlenen 32. İslami Vahdet Konferansı'nın önemini arttıran bir diğer konu ise,  Amerika'nın İran'a karşı yürütmekte olduğu ekonomik ve psikolojik savaş ile eş zamanlı olarak İslam dünyasının seçkin dini ve siyasi şahsiyetlerinin konferansa geniş katılımıdır.  Trump yönetiminin Siyonist ve Suudi rejimler ile işbirliğinin hedefi,  göstermelik bir koalisyon çerçevesinde İran’ı inzivaya sürüklemektir.  Fakat İslam ülkeleri ve dünyanın seçkin ve etkin şahsiyetlerinin bu konferansa katılması Amerika'nın bu konuda İran'a karşı yenik düştüğünü gösteriyor.

 Bu bağlamda uluslararası İslam mezheplerinin takrip Kurumu Genel Sekreteri Ayetullah Muhsin Eraki, " Amerika, siyonist rejim ve Arabistan gibi birkaç ülke  ile birlikte İran karşıtı bir akım oluşturmaya çalıştığı, fakat direniş cephesi bu saldırıya karşı  direndiğini" belirtti.

 Ayetullah Eraki’nin belirttiğine göre İran’da tüm dünyadan edebi, sanat, düşünce, dini ve siyasi seçkin şahsiyetlerin bir araya gelmesi, " İran İslam Cumhuriyeti ekseninde dünyada özgürlükçü cephenin şekillenmesi" anlamındadır.

Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS)'ın Tahran Temsilcisi Halid Kaddumi, Uluslararası İslami Vahdet Konferansı'nın düzenlenmesinin İslam ümmeti arasında güç birliği oluşturma adına önemli bir adım olduğunu vurguladı.

 

İsmail Heniyye dün İran-Tahran’da düzenlenen İslami Vahdet Konferansı’na video konferans aracılığıyla katıldı.

HAMAS Lideri konuşmasında, Siyonist rejim ile her türlü normalleşmenin suç olduğunu ve boykot edilmesi gerektiğini belirterek, Filistin milletinin asla, Yüzyılın Anlaşması komplosunun gerçekleşmesine  müsaade etmeyeceğini vurguladı.

Afganistan eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, Irak eski Başbakanı Nuri el-Maliki, Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Filistin Siyasi Hareketi Bürosu üyesi Ebusaid el-Minav ve çok sayıda İslami örgüt ve kurumun temsilcisi, 32. Uluslararası İslami Vahdet Konferansı’nın Başkanlık Divanı üyeliğini yapacak. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, konferansın başkanlığı görevini yürütecek.

Ayrıca İran’ın Zahidan Cuma İmamı Mevlana Abdülhamit, İran Cumhurbaşkanlığı Kültür Mirası, El Sanatları ve Turizm Kurumu Başkanı Ali Asger Munisan, İstihbarat Bakanı Mahmud Alevi, İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamaney’in Başdanışmanı Yahya Rahim Safevi, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, İran Cumhurbaşkanlığı Etnik ve Dini Azınlıklardan Sorumlu Yardımcısı Ali Yunisi, Burucerd milletvekili Alaattin Burucerdi ve Filistin İslami Cihad Hareketi İran Temsilcisi Nasır Ebuşerif, konferansa katılan özel konuklar arasında yer aldı.

 

Konferans boyunca "Direniş ve Geri Dönme Hakkı, Kudüs’ün İslami Medeniyetteki Rolü, Tavizle Mücadele, Direniş Âlimleri ve Kadınlar" gibi çeşitli komisyonlar görev yapacak