Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

3 aylar vesilesi ile bizim adaylara bir teklifim var!

Bu öneri aslında sadece milletvekili adaylarına değil, tüm cennet adaylarına. Milletvekillerinden istediğimiz örnek ve önder olmaları..Nefislerini terbiye konusunda bu fırsatı ganimet bilmeleri..

Biliyorsunuz “3 aylar”dayız.. Önce seçim kampanyası süresince zaman ve mekan tanımını cami merkezli ve namaza endeksli hale getirelim.. Sözlüve basılı ilanatlarda şu caminin şurasında ve şu namazdan sonra diyelim.Vasati değil, ezani zaman kullanalım.. Ve buluşma noktamız cami olsun..5 vakit ve seçime kaldı 50 gün, 250 cami ziyareti, var mısınız!

Biliyorsunuz Recep ayındayız şimdi. Ardından Şaban, Ramazan..

Çoğu aynı zamanda insan ismi olarak da kullanılan kameri aylar şöyle: 1.Muharrem 30 gün, 2.Safer 29 gün, 3.Rebîyülevvel 30 gün, 4.Rebiyülâhır29 gün, 5.Cemaziyelevvel 30 gün, 6.Cemaziyelâhır 29 gün, 7.Recep 30 gün, 8.Şaban 29 gün, 9.Ramazan 30 gün, 10.Şevval 29 gün, 11.Zilkaade30 gün, 12.Zilhicce 29 gün. Şimdi Recep ayındayız.. Bu ay dört kıymetli aydan biridir. Bir âyet-i kerime meali: (Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram ‘hürmet edilen’ aylardır.) Tevbe:36. Peygamber efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve “Ya Rabbi, Receb ve Şaban’ı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazan’a eriştir” diye dua ederdi. Ne tevafuk, ailesi CumhurbaşkanınaRecep adını vermiş.. Umarım Recep başkan, Tayyib bir iş yapar ve 3 aylarda o da temsil ettiği halka güzel bir örnek olur.

Receb ayı aynı zamanda haram aylardandır. İbrahimi gelenekte varolan veKur’ân’ın da sürdürdüğü Haram aylar uygulaması, insanlığı barışa hazırlamak, alıştırmak ve haramlardan, kerih olandan uzaklaşmak, bir nefs terbiyesine vesile olmak içindir. Allah (cc) kitabında bu konuda şöyle buyurur: “Gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre Allâh’ın katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü harâm(ay)lardır. İşte doğru din budur. O aylar içinde (konulmuş yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin ve (Allah’a) ortak koşanlar nasıl sizinle topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın ve bilin ki Allâh korunanlarla beraberdir. (Harâm ayını) Ertelemek, küfürde daha ileri gitmektir. İnkâr edenler, onunla saptırılır. O(harâm ayı)nı bir yıl helâl sayarlar, bir yıl harâm sayarlar ki, Allâh’ın harâm kıldığının sayısını denk getirip, Allâh’ın harâm kıldığını helâl yapsınlar. Yaptıkları işin kötülüğü, kendilerine süslü gösterildi. Allâh, kâfirler toplumuna yol göstermez.” (9/36-37)

 Şeâirden sayılan dört haram ay, Zilka’deZilhıcce, Muharrem, Receb’dir. Bunların ilk üçü hac ayı, dördüncüsü umre ayıdır. Bu aylar, ‘haram ay’ ilan edilerek insanlar, hac ve umre mevsiminde ekim ve hasad, hayvanların yavrulama zamanında korunması, zamanın ve mekanın savaştan arındırılması ve barış içerisinde yaşamaya alıştırılmaları içindir. 

  Recep ayının faziletiyle ilgili Resulullah şöyle buyurdu: Haram aylar, Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir.” İbni Cerîr. Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.” Taberani. “Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek çok faziletlidir.” Ebu Davud.

30 Ramazan ve 60 günlük kefaret dışında bizde kesintisiz oruç yok.. Peygamberimiz “Savmu Davud” yapıyor, yani bir gün yiyor ve bir gün tutuyordu.. Peygamberimiz oruç tutsa da, tutmasa da iki öğün yemek yiyordu. Meyve ve tatlıyı önce yiyor ve bir öğünde iki hayvansal gıda tüketmiyordu.

Oruç sanıldığı gibi sadece nefsi açlıkla terbiye değil, yeme ve içme gibi sürekli bir hal karşısında yememe ve içmeme refleksi ile oruçlu olduğunu hatırlayarak Rabbani çerçeve dışına çıkmamak konusunda sürekli bir dikkat kazanmış oluyordu.. Zaten iki öğün yiyince, oruçtaki açlık vurgusu 2. Planda kalıyor.. 

Aslında 5 vakit namaz da insana bu disiplini kazandırır. Bu anlamda namaz da, oruç da insanı kötülükten korur. Tabii bu ibadetler sadece şeklen yapılmıyorsa.. Namaz ve oruçlarınızın, haccınızın kabul edilip edilmediğini anlamak istiyorsanız, hayatınızda doğru yönde bir değişiklik olup olmadığına, ne kadar olduğuna bakın. 

Yılda bir ay sürekli olarak bu disiplinle hareket etmenin maksadı, bu disipline hayatımızda süreklilik kazandırmak için bir hazırlık, bir arındırma eylemidir.. Bir gün yiyip bir gün oruç tutma da bütün hayatımızı bu disiplinle geçirme iradesini ifade eder.. Oruçlu iken yemek yiyemediğiniz gibi haram da işleyemez, oruçlu ağzınızla yalan da söyleyemezsiniz. Bütün azalarınız oruç tutar.. Orucun faydası sadece şahsa değil bütün toplumadır.. Hem oruç tutar, hem de haram ve kerih işlerden sakınmazsanız, “vay o namaz kılanlara, oruç tutarların haline ki” diye başlayacak azarlara muhatap olursunuz..

Peygamberimiz 11 ay Savmu Davud yapıyordu. Yani yılın yaklaşık 330gününün yarısı oruçluydu. 30 Ramazan da eklenince yaklaşık 190 gün oruç tutuyordu.. Üçayların 30 günü zaten Ramazan, diğer 2 ayın yarısı yani 30’u daha. 3 ayda 60 gün oruçlu olmayı teklif ediyorum size..

Hadi bu manevi zırhla donanalım..

Hadi sahura kalkıp uyumayın, Kur’an-ı Kerim’i ve manasını okuyun,Yaşayan bir Kur’an olan Peygamberin hayatını, Siyer okuyun,Siyasetname, Pendname, Fütüvvetname, Emanname okuyun, nefs muhasebesi yapın ve düşünün, dua edin. Gün doğduktan sonra yeryüzüne dağılın ve akşam vakti dostlarınızla birlikte sofrada buluşun.. Veresetül enbiya önderlerin ayak izlerinden yürüyelim.. Hayatımıza anlam, ruh verenk katalım.. Yaptığımız iş ruhaniyet kazansın..

Bu teklifim, başta kendi nefsim olmak üzere, herkese.. “Ha Hasan’a, ha sana!”

Seçim Müslümanın hayatında günde 24 saat ve yılda 365 gün.. Hep iki şeyden birini seçeceğiz. Hak ve batıl, doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin.. Ya iyilerden en iyisini seçecek ya da kötülerden en az kötü olana geçici destek verecek, “La ilahe” dediğimiz gibi, orada “ila-yı kelimetullah” için sorumluluklarımızı kuşanacağız.. Adaletten, barıştan, özgürlükten yana tavır koyacağız, insanın insana zulmü, kula kulluk son bulsun diye..

3 aylarmanevi fırsatlarla dolu bir ay. İstifade edelim, bu fırsatı ganimet bilelim diye..

Sahi Diyanet İşleri Başkanımız bu ay bir “Haram aylar deklarasyonu” yayınlasa.. Mesela Beraat Kandillerinde kan davalarını sonlandırsak, af etsek birbirimizi. O günü beklemeden affedelim de, o gün kutlayalım o günü, o işi yapanları ödüllendirelim.. Yaşadığımız acıları, bizden sonrakiler için baht kaynağına döndürelim bu şekilde.. Dua ve zikirlerimizi hayatımıza yansıyan somut işlerle taçlandırsak.. Amin alayları düzenlesek mesela.. Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 783 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar