2015 yılı Filistinliler için Nasıl Geçti?

2015 yılı Filistinliler için Nasıl Geçti?

2015 yılı Filistinliler için çok yoğun bir seneydi

2015 yılı Filistinliler için çok yoğun bir seneydi. Devabişe ailesinin yakılması, işgalcilerle Filistinlilerin arasındaki çatışmalar, Aksa’yı hedef alan saldırılar sonucunda “Kudüs İntifadası”nın patlak vermesi, ambargonun hala devam ediyor olması, Refah Sınır Kapısı’nın kapalı olması ve Gazze’de artarak büyüyen ekonomik ve toplumsal sorunlar… Bunlara ek olarak bir de elektrik ve su krizinin devam etmesi, memurların maaşları krizi, Refah Sınır Kapısı dolayısıyla Hamas Hareketi ve Mısır yönetimi arasındaki gerginliğin tırmanması…
 Devabişe Ailesinin Yakılması
 Temmuz ayının 31’inde Cuma günü Filistinliler Devabişe ailesinin evinin ateşe verildiği haberiyle uyandılar. Bir grup Yahudi yerleşimcinin Nablus’un güneyindeki Duma köyünde yaşayan Devabişe ailesinin evini ateşe vermesi sonucunda anne, baba ve bir bebek şehit olmuş, bir kişi de ağır yaralanmıştı. Suçlulara açılan mahkemede suçlulardan biri akli dengesinde problem olması sebebiyle serbest bırakılmıştı.
 Kudüs İntifadası
 Filistinliler açısından intifadanın patlak vermesi için çok da sebebe ihtiyaç yoktu. Yahudi yerleşiminin daha da artması, Aksa’yı bölme çalışmaları, saldırganlıklar yeterli sebeplerdi. Son olarak Devabişe ailesinin yakılarak katledilmesi de Ekim ayında intifadanın patlak vermesi için itici güç rolünü oynadı. Taş, bıçak ve diğer ilkel aletlerle sürdürülen intifada Filistin direnişi için büyük bir dönüm noktasını teşkil etti.
 4. ayına giren Kudüs İntifadasının başlangıcından bu yana 26’sı çocuk ve 6’sı kadın olmak üzere 142 kişi şehit oldu. 1663’ü gerçek, 1145’i ise plastik merminin isabet etmesi sonucu 15.078 kişi yaralandı.
 Kudüs intifadası kahramanca eylemler gerçekleştiren gençleriyle tanındı. 3 Ekim günü 19 yaşındaki Mühenned Halebi ismindeki genç Kudüs’teki bir caddede Yahudi yerleşimcileri bıçakladı ve 2 yerleşimcinin yaralanmasına sebep olduktan sonra işgalci güçler tarafından şehit edildi. Mühenned Halebi’nin şehadeti intifada için sembol oldu. Nitekim Halebi de 22 Eylül günü şehit olan arkadaşı Ziya Talahime’nin yolundan yürümüştü.
 İntifada süresince işgal güçleri sokaklarda alenen çok sayıda sivili infaz etmekten çekinmediler. Üstelik işgal güçleri öldürülen 50 civarında Filistinlinin cesedini teslim etmeyi de reddettiler ve reddetmeye devam ediyorlar.  
 İşgal hükümeti intifadayı etkisizleştirmek adına çok sayıda eylem gerçekleştirdi. Filistinli gençlere doğrudan ateş açtılar, sokak ortasında infaz etmekten çekinmediler, tutukladılar, direnişçilerden oldukları gerekçesiyle mevcut işgalci anayasasına dayanarak evlerini yıktılar, kimliklerine el koydular. Amaç aslında Filistinli yerleşimcilerin göç etmesini sağlamaktı.
 Bu süre zarfında Gazze de intifadadan uzak kalmayı değil, bilakis direniş ve şehadet yolunu tercih etti. Doğu sınırında hala işgal güçleriyle çatışmaya devam ediyorlar. Şu ana kadar Gazze’de 20 kişi şehit olurken 1320 kişi de yaralandı.
 Ambargo devam ediyor!
 Yaklaşık 10 senedir Gazze’ye yönelik ambargo devam ediyor. Ne kadar son süreçte 2014’teki Gazze savaşının ardından yıkılan evlerin inşası için Gazze’ye inşaat malzemeleri getirilmiş olsa da, sınır kapılarının kapalı olması ve Gazzelilerin gerekli ihtiyaçlarını temin edemiyor olması sorunun artarak büyümesine sebep oluyor.
 Deniz üzerinden uygulanan ambargo da özellikle 2015 yılında daha baskıcı bir hal aldı. İşgal güçleri balıkçıların avlanma alanına müdahale ederek üzerlerine ateş açmaktan çekinmediler. Çok sayıda balıkçı tutuklandı, teknelerine ve avlanma aletlerine el koyuldu.
 29 Haziran günü işgal güçleri Gazze’deki ambargoyu delmek için yola çıkan 3 özgürlük gemisinden birine el koydu ve Gazze’ye ulaşmalarına izin vermedi. Gemide eski Tunus cumhurbaşkanı Muhammed Munsif Marzuki de bulunuyordu.
 Ekonomik krizler
 2015 yılı Gazze açısından ekonomik anlamda en zor seneydi. Ambargonun artarak devam etmesi sebebiyle zirai, endüstriyel, ticari, turistik her türlü plan sekteye uğradı. Bu da ekonomik durumun daha da kötüye gitmesine, iç denklemlerin bozulmasına, işsizlik oranının yükselmesine sebep oldu.
 Müzakereler devam ediyor olmasına rağmen anlaşmazlıklar sürüyor
 İsrail ve Filistin yönetimi arasındaki müzakereler için uluslararası yetkililer tarafından gerçekleştirilen çok sayıda ziyarete rağmen anlaşmazlık devam ediyor. Son olarak konuyla ilgili ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de bir ziyaret gerçekleştirmişti.
 Öte yandan tüm Filistinliler Hamas ve El-Fetih arasındaki anlaşmazlıkların sona ermesini ve Siyonist düşmana karşı hep birlikte harekete geçilmesini istiyor olmalarına rağmen 2015 yılı boyunca her iki taraf da bu hususta çeşitli şartlar sunmaya devam etti ve sorun hala çözüme kavuşamadı.
 Gazze’deki memurların krizi devam ediyor
 Gazze’deki hükümetin memurlarının maaşlarını ödemesi hususuyla ilgili çeşitli düzenlemelere gidilmiş olmasına ve maaşlarla ilgili asgari bir miktar belirlenmiş olmasına rağmen sorun hala tartışılmaya devam ediyor.
 Refah sınır kapısı hala kapalı ve 4 Filistinli genç kaçırıldı
 2015 senesi Refah Sınır Kapısı açısından en sıkıntılı seneydi. 2015 yılı boyunca 340 gün kapalı kalan sınır kapısı yalnızca 21 gün belirli aralıklarla açık kaldı. Bu durum da Gazze halkı, özellikle de hastalar ve dışarda okuyan öğrenciler açısından sorunların daha da artmasına sebep oldu.
 Sınır kapısının kapalı olması Mısır ve Hamas arasındaki gerginliğin daha da tırmanmasına sebep oldu. Mısır yönetiminin “kaçakçılık” yapılan tünelleri yıkmak için tünellere su pompalaması da gerginliğin artmasına sebep olmuştu.
 Mısır’da Sina’nın kuzeyinde Ağustos ayında Gazzeli 4 gencin Kahire Havaalanı’na doğru yol alırken bilinmeyen kişiler tarafından kaçırılması ve hala ne durumda olduklarının bilinmiyor olması da iki taraf arasındaki gerginliğin tırmanmasının bir başka sebebi…
 Esirler ve idari tutuklama
 2015 yılı boyunca işgal güçleri 1181 kişi hakkında idari tutuklama kararı çıkardı. Tutuklanan kişiler hakkındaki kararların yenilenmesi suretiyle tutukluluk süreleri uzatıldı. 28 Haziran’da Şeyh Hıdır Adnan 56 gün süren açlık grevinin ardından, kendisinden sonra açlık grevine giren Muhammed Allan da yine 56 gün süren grevinin ardından esaretten kurtulmayı başardı.
 UNRWA Krizi
 Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı olan UNRWA’nın maddi sıkıntılar sonucu Gazze halkına dönük yardımlarını azaltma yoluna gitmesi çeşitli protesto eylemlerinin düzenlenmesine yol açtı.
 UNRWA bütçe açığının 101 milyon dolara ulaştığını, bu durumun yeni eğitim ve öğretim yılına başlamada gecikmeye yol açabileceğini açıklamıştı.
 Nihayet 9 Eylül günü Gazze’deki kriz çözüme kavuşturuldu ve eğitimde gecikme olmayacağı açıklandı.
 Ölüm Tekneleri
 2015 yılı boyunca onlarca Gazzeli ambargonun yol açtığı krize çözüm arayışı için önce Mısır’a, oradan da Avrupa’ya doğru teknelerle çıktıkları deniz yolculuğunda kaçmayı başardılar. Suriye’deki Yermük Kampında yaşayan yüzlerce Filistinli de Suriye’deki savaştan kurtulmak için deniz yoluyla kaçmaya mecbur kaldı.
 Filistin Bayrağı
 30 Eylül günü BM binasında dalgalan 190 ülke bayrağının yanında Filistin bayrağı da dalgalandı. Konuyla ilgili 10 Eylül’de BM’de yapılan oylamada çoğunluk Filistin bayrağının da dahil edilmesini desteklemişti.

İslami Analiz