2013'ten 2015'e Öcalan Mektupları

2013'ten 2015'e Öcalan Mektupları

Çözüm süreci başladıktan sonra Abdullah Öcalan'ın 2013 Nevruzu'nda Diyarbakır'da okunan ilk mesajı 'Türkiye'deki PKK'lılara geri çekilme' çağrısı içeriyordu.

Çözüm süreci başladıktan sonra Abdullah Öcalan'ın 2013 Nevruzu'nda Diyarbakır'da okunan ilk mesajı 'Türkiye'deki PKK'lılara geri çekilme' çağrısı içeriyordu.

2013'te silah bırakma

Sık sık "Yeni bir dönem başlıyor" vurgusu yaptığı mesajında Öcalan, geri çekilme çağrısının zeminini ise şu sözlerle anlatmıştı:

"Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor. Artık silahlar sussun, fikirler ve siyaset konuşsun noktasına geldik. Silah değil, siyaset öne çıkıyor. Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu mücadeleyi bırakma değil, daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır."

Geri çekilme çağrısı dışında o mesajdan akıllarda kalan İslam bayrağı altında ortak yaşam vurgusu ve "Misak-ı Milli'ye aykırı olarak parçalanmış ve bugün Suriye ve Irak Arap Cumhuriyetinde ağır sorunlar ve çatışmalar içinde yaşamaya mahkûm edilen Kürtleri, Türkmenleri, Asurileri ve Arapları birleşik bir 'Milli Dayanışma ve Barış Konferansı' temelinde kendi gerçeklerini tartışmaya çağırıyorum" sözleriydi.

2013 mesajı bir ilkti ve her cümlesi çözüm süreci açısından anlamlı bulunmuştu. Ancak 2013'te Öcalan'ın verdiği bu mesajdan sonra sadece süreç için değil tüm Türkiye açısından önemli gerilim alanları ortaya çıktı.

Önce Gezi olayları, ardından 17 ve 25 Aralık soruşturmaları sürecin ilerleyişini yavaşlattı. Önce geri çekilme durdu, sürecin görünen ve gidişatın anlaşılmasını sağlayan tek göstergesi niteliğindeki HDP-hükümet görüşmeleri aksamaya ve bazı sorunlara takılmaya başladı.

Karşılıklı güven bunalımı yaşanırken 2013 Nevruzu'nda okunan mesajla ilan edilen süreçte ikinci Nevruz yaklaştı. Çünkü artık Nevruz süreç açısından önemli bir milattı. Gözler Öcalan'ın 2014 Nevruzu'nda vereceği mesajdaydı.

2014'te hükümete çağrı

Diyarbakır'da Nevruz alanında okunan yeni mesajda bu defa yaşanan sorunların yansımaları vardı. Öcalan 2014 mesajında, "Tarih bize göstermiştir ki eğer kararlı bir barış önderliği sergilenemezse tarihsel sorunlar bildiğini okur ve genellikle çok kayıplı dönüşümlerle cevaplarını üretirler. Önümüzde en yakıcı bir şekilde cevap bekleyen şey, birbirlerini tekrarlayan darbelerle mi yoksa tam ve radikal bir demokrasiyle mi yola devam edeceğimiz sorusudur" dedi ve ardından da müzakerelere geçilmesi talebini dile getirdi: "Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur."

2014 Nevruzu'ndan sonra çözüm sürecinde sorunlar devam etti. Türkiye iki seçim geçirdi; yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Ardından ise en önemli dönüm noktası yaşandı, Kobani'nin IŞİD tarafından işgaliyle başlayan 6-7 Ekim olayları. Görüşmeler kesildi, tarafların yeniden masaya oturmasına kadar yaşanan sancılı süreçlerden sonra çözüm süreci net bir çağrı ve 2013 Nevruzu kadar anlam yüklenen Dolmabahçe açıklamasıyla yeniden canlandı. Öcalan PKK'ya silah bırakma kararı almak üzere 'kongreyi toplayın' çağrısında bulundu.

Ve yeniden Nevruz yaklaşırken Öcalan'ın Nevruz'da farklı bir mesaj verip vermeyeceği tartışılmaya başlandı. Hükümet, Öcalan'ın silah bırakma için toplanacak kongrenin tarihini net olarak belirlemesini istedi. HDP kanadı ise sekretarya ve izleme heyetinin devreye girmesini, yani Öcalan'ın 2014'te çağrısını yaptığı müzakere sürecinin başlamasını. Sekretarya oluşturuldu, yeni mahkûmlar adaya gitti ama izleme heyetinde yer alan isimler konusunda büyük ölçüde uzlaşma sağlanmış olsa da heyet İmralı Adası'na gitmedi. Hükümet kanadından da, HDP kanadından da gelen ortak bilgiler heyetin bir hafta sonra İmralı Adası'na gideceği yönündeydi.

HDP'nin İmralı heyeti adaya gidip Öcalan'ın mesajını aldıktan sonra ise süreçte yeni bir sürpriz daha yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan izleme heyetine olumlu bakmadığını açıkladı.

2015'te kongre çağrısı

Öcalan'ın Cumhurbaşkanı'nın bu açıklamasından bir gün önce verdiği mesaj Diyarbakır Nevruzu'nda okundu. Bu defa sadece iki sayfadan oluşan mesajda, hükümetin beklediği kongre tarihi yoktu ama Öcalan çağrısını yineledi. Dolmabahçe açıklamasında mutabakata varıldığını vurguladı ve "PKK'nin Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık kırk yıldır yürüttüğü silahlı mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli görmekteyim" dedi. Bir sonraki cümlesinde ise bu kongre öncesinde atılmasını istediği adımlara yer verdi, "Umarım en kısa sürede ilkesel mutabakata varıp parlamento üyeleri ve izleme heyetinden teşkil edilen bir 'Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu'ndan geçerek bu kongreyi başarıyla realize etmek durumunu yaşarız." Yani net tarih olmadığı gibi kongre öncesinde izleme heyeti ve Meclis'ten milletvekillerinin katılımıyla Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu oluşturulup kongre aşamasına bu yolla gelinmesini istiyordu Öcalan. Süleyman Şah Türbesi'nin taşındığı Eşme için "Eşme ruhu" ifadesini kullanması, bunu "halklarımız arasında yeni tarihin sembolü" olarak tanımlaması da açıklamanın en önemli bölümlerinden biriydi.

2014 mesajında hükümete seslenen Öcalan bu defa hükümetten beklentilerini satır aralarında dile getirdi. Dolmabahçe'de okunan 10 madde ile ilgili mutabakat vurgusu, ayrıca TBMM'den milletvekilleri ile henüz son noktaya gelmeyen ve Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarından sonra akıbeti merak edilen izleme heyetinden isimlerin de katılımıyla oluşturulacak 'Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu'nun oluşturulması da bu talepler arasında sayılabilir.

Kaynak: Al Jazeera