120 yıl sonra gönderilen ilk elçi

Yıl 1877. Zanzibar Sultanı Barkaş, Mısır'ı ziyaret eder. Oradan, Hacc vazifesini yerine getirmek için Hicaz'a geçecektir. 16'ıncı yüzyıl sonlarında sökülüp atıldığımız Doğu Afrika'ya dönmenin yollarını arayan Sultan 2. Abdülhamit, Darusselam (Tanganika) ve Mombasa (Kenya)'ya da vaziyet eden Zanzibar Sultanı'nın ziyaretini büyük bir fırsat olarak görür. Hicaz valisine, Sultan Barkaş'ın Osmanlı Devleti'ne yaraşır bir şekilde karşılanıp ağırlanması ve bu hususta hiçbir masraftan kaçınılmaması için talimat verir. Gereken yapılır. Sultan Barkaş Hicaz'da el üstünde tutulur. Uğurlama merasiminde de göğsüne Mecidi nişanı takılır. Zanzibar artık Osmanlı sath-ı mailindedir.

Osmanlı, 1880'li yıllarda Zanzibar'a iki kere elçi göndererek münasebetleri geliştirmeye çalışır. Ne var ki diplomatik ilişkilerin devamı gelmez. Gelemez. Zanzibar'ın İngiliz işgaline uğraması, Osmanlı'nın içine düştüğü kargaşa ve nihayet Türkiye Cumhuriyeti'nin Afrika'ya ilgisizliği yüzünden ayağımız Zanzibar'dan kesilir.

***

Yıl 1964. İngiltere'den bağımsızlık ilan etmiş olan Tanganika ve Zanzibar birleşerek Tanzanya'yı oluşturur (Tanganika'nın "Tan"ı, Zanzibar'ın "Zan"ı).

Önde gelen Batılı devletler, Çin, Japonya ve Hindistan, Tanzanya'yı 'yakın markaja' alır.

2008 yılına gelindiğinde Tanzanya'da 43 ülkenin büyükelçiliği bulunmaktadır, fakat bunların arasında Türkiye yoktur.

Tanzanya'ya en çok ihracat yapan 25 ülke ve Tanzanya'dan en çok ithalat yapan 25 ülke arasında da Türkiye yoktur.

Altın işi başta olmak üzere madencilik, tarım, ormancılık ve turizm sektörlerinde yabancı yatırımlar gırla gitmektedir, fakat Türkiye hiç oralı olmamaktadır.

Gülen Hareketi'nin okulları ve İHH İnsani yardım Vakfı gibi yardım kuruluşlarının faaliyetleri hariç, kültürel ve sosyal bir varlığımız da yoktur Tanzanya'da.

Derken"

***

Yıl 2009. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tanzanya'yı ziyaret eder. Bu ziyaretten kısa bir süre sonra Tanzanya'ya bir büyükelçi atanır. Atanan büyükelçi, görev yerine gitmeden evvel, Basın-Enformasyon Genel Müdürlüğü, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Daire Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Diyanet Vakfı, Türk Hava Yolları ve Eximbank yöneticilerini ziyaret ederek, Türkiye'nin Tanzanya'da etkin bir varlık gösterebilmesi için gerekli olan eşgüdüm ve kolektif çabanın temelini atar.

Sonra ver elini Darusselam"

O topraklara 120 yıl sonra gönderdiğimiz ilk elçi"

Tanzanya Cumhurbaşkanı'na güven mektubu, Zanzibar Özerk Bölgesi Başkanı'na nezaket ziyareti ve kayıp 120 yılın telafisi için kolları sıvayış"

***

Darusselam Kilimanjaro Hotel Kempinski'nin lobisinde, Büyükelçi Sander Gürbüz'ü dinliyorum. "Monşer" saplantım yüzünden duyduklarıma inanamıyorum. Yeni bir fenomenle karşı karşıya olduğumu şaşkınlık ve memnuniyetle müşahede ediyorum.

"Hiçbir Avrupa ülkesi beni Tanzanya kadar heyecanlandırmazdı" diyor Sander Bey. Türkiye'nin menfaatlerine hizmet ederken Afrika'nın dertlerini de paylaşmamız gerektiğini söylüyor. "Sömürgeci geçmişi olmayan Türkiye'nin Afrika'da etkinlik kazanması halinde, bundan Afrika'nın mutlaka istifade edeceği"ni belirtiyor. Tanzanya'daki "okullarımız"ın önemine işaret ediyor"

Büyükelçilik binası ve rezidans henüz ayarlanmadığı için yerleştiği Hotel Kempinski'nin girişine, Tanzanya bayrağının hemen yanına, Türkiye bayrağını diktirmiş. "Bayrağın hakkını vermek" için yanıp tutuşuyor. Türkiye ve Tanzanyalı iş adamlarının, sanatçıların, gazetecilerin karşılıklı gidiş-gelişlerini organize ederek ikili ilişkileri geliştirmekten, 50 milyon dolar civarındaki ticaret hacmini iki yıl içinde 500 milyon dolara çıkarmaktan, Darusselam'da en kısa zamanda bir Türk üniversitesi ve bir Türk hastanesi kurmaktan, Türk Sineması Günleri gibi kültürel faaliyetlere bir an evvel başlamaktan söz ediyor.

Neyin nasıl yapılabileceğini ayrıntılarıyla anlatırken öyle bir itimat telkin ediyor ki, "Bu iş tamam inşaallah" diyorum.

***

Ahmet Davutoğlu hocamız Dışişleri Bakanı olduğunda "tam isabet" diye yazmıştım. Davutoğlu'nun Tanzanya'ya ilk büyükelçi olarak seçtiği Sander Gürbüz de "tam isabet".

Yeni Şafak

Bu yazı toplam 2423 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar